Ankara içişleri Siyaset Kulisleri Haber Yorumlar: Ankara’nın siyaset kulislerinden derinlemesine bilgi, analiz ve tahminler veren ancak Ankara’nın ötesinde yerel siyasetin nabzını tutan haber ve yorumlar.
Aslında konuşacak çok daha önemli konularımız var. Koronavirüs salgını sonrası gerçek boyutlarını görebileceğimiz ekonomik küçülme, işsizlik, hayat pahalılığı gibi. Ama son günlerde bir Cumhur İttifakı – Millet İttifakı tartışması aldı yürüdü ki bu da siyasetin geleceği bakımından önemli. O nedenle kolaycı yaklaşımlardan uzak durup dikkatlice tahlil etmekte yarar var.Bu konudaki en son gelişme, Millet İttifakının
Almanya Federal Anayasa Mahkemesinin 5 Mayıs’ta aldığı bir karar, sadece Almanya değil Avrupa çağında Avrupa Birliği (AB) ile mali egemenlik tartışması başlattı. Mahkeme, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) Covid-19 salgını nedeniyle durumu daha da kötüleşen AB ülkelerinin ekonomilerine destek olmak üzere uyguladığı tahvil alım programının Almanya Anayasasına uygun olmadığına hükmetti. Böylelikle Anayasa Mahkemesi, hükümetten bağımsız karar
Sıkça duyuyoruz; ‘yerli ve milli’. İlkokuldayken hatırlıyorum, yerli malları haftası olurdu. Hatta tekerlemesi de vardı: “yerli malı kullanmalı, odur yurdumun malı.” Günümüzde de hem ‘yerli malı haftası’ hem de sorunları yerelde çözme refleksi devam ediyor.Türkiye, özellikle 1980’lerden bu yana, giderek uluslararası piyasaların parçası oldu. Hatta yerli ve milliyi savunanlar dahi, bazı ‘marka ürünleri’ yaşamlarının demirbaşı
Türkiye’deki gayrimüslim toplum temsilcileri 9 ve 10 Mayıs tarihlerinde yayınladıkları bildirilerle muhtemel ırkçı saldırılara karşı endişe içinde olduklarını söyleyerek hükümetten gerekli önlemleri almasını istediler. Türk Yahudi Toplumu, Fener Rum Patrikhanesi ve Türkiye Ermeni Patrikhanesi tarafından yapılan açıklamaların ortak özelliği, geçtiğimiz hafta Gerçek Hayat dergisinde yapılan bir yayın.Gerçek Hayat dergisi geçen hafta “FETÖ’nün 100 Yıllık Hikayesi”
Bugüne kadar sağda siyaset yapan hiçbir parti genel başkanına “Tarikata üye misiniz?” diye sorulmadı. Hiçbir siyasi parti genel başkanı da herhangi bir tarikata, ya da cemaate mensup olduğunu, ya da olmadığını açıkça söylemedi. Süleyman Demirel Nurcularla, Turgut Özal ise Nakşibendilerle ahbaplıklarını inkâr etmediler ama organik ilişkileri olmadığını da açıklamadılar. Muhtemelen bunun oy tabanlarını etkileyeceğini düşündüler.
9 Mayıs Avrupa Günü. Avrupa Birliği (AB) kuruluşundan bu yana belki de en dağınık, sarsılmış koşullarda “kutluyor” bu günü. İngiltere’nin ayrılması, yani Brexit’in resmileşmesi ile 2020’ye hem siyasi hem ekonomik boyutları olan ağır bir darbeyle başlamıştı AB. Suriye’deki askerî harekât nedeniyle üye adayı Türkiye ile siyasi diyalogu adeta donduran AB, Suriyeli mültecileri almamak için Türkiye’nin
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adındaki eşi benzeri olmayan yönetimine “tek adam yönetimi” denilince kızıyor, öfkeleniyor.O zaman 6 Mayıs haberlerine bir göz atalım.İşte bir haber: Maske satış fiyatları Erdoğan’ın onayına sunulacak. Düne kadar Covid-19 mücadelesinde kilit önemi olan maskelerin satışının söz konusu olmadığını, dağıtılacağını söyleyen Erdoğan, karar değiştirdi. Maske fiyatları sınırını örneğin Ticaret Bakanı
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 4 Mayıs kabine toplantısından Covid-19 salgınıyla mücadeleye dair dönüm noktası sayılacak açıklamalarda bulundu. Öncelikle “Normalleşme Planının” hemen değil, Mayıs, Haziran, Temmuz aylarına yayılacağını söyledi; önlemlere uyulmazsa ya da hastalık yeniden şiddetlenirse daha sert önlemlerin geleceğini söyledi. Çünkü, önlemlerin gevşemesi demek, hastalığın bittiği, her şeyin normale dönmesi anlamına gelmeyecekti. Gerçi bunu dün trafik
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’a 2 Mayıs’ta çıktığı televizyon programında soruldu: 65 yaş üzeri ve 20 yaş altı vatandaşlar için sokağa çıkma yasağında bir gevşeme olabilir mi? Kalın “Pazartesi günü” dedi, “Cumhurbaşkanımızın bu konuda bazı güzel açıklamaları olabilir”. Bir soru daha geldi: “Ramazan Bayramı’nda (24-26 Mayıs) sokağa çıkma yasağı” olacak mıydı? Kalın buna da “İhtimal dahilinde”









