Bu yazıya başlık yazarken doğrusu zorlandım. Yazının başlığı “Erdoğan geri adım attı, Sezen Aksu kazandı” olabilirdi örneğin. Ya da “Öcalan ile ikinci İmralı süreci başladı mı?” gibi bir başlık da uygun olabilirdi 26 Ocak gecesi NTV-Star ortak yayınında Erdoğan’ın söylediklerine. Ancak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ihale yolsuzluğuyla suçlaması daha önemli geldi. Hem
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu ve AFAD Başkanı Yunus Sezer’i Ankara’dan taşıyan uçak 25 Ocak’ta trafiğe kapalı tutulan İstanbul Atatürk Havalimanına indi. Çünkü yapımı üç buçuk yıl önce tamamlanıp hizmete açılan İstanbul Havalimanı pisti zamanında ve ekili biçimde temizlenmediği için uçuşlara kapalıydı. Havaalanının işletmesinden AK Parti döneminin gözde
Kadir Has Üniversitesi tarafından her yıl yapılan Türkiye’nin Eğilimleri anketinden çıkan “Bugün seçim olsa” sonuçlarını YetkinReport’ta yayınladığımız için bazı okurlardan eleştiri aldık. Çünkü araştırma AK Parti oylarını yüzde 35,9, CHP’nin oylarını ise yüzde 24,6 gösteriyordu. Aynı şekilde bazı anketlerde yüzde 10’un birkaç puan üzerine görülen İYİ Parti, tıpkı bazı anketlerde yüzde 7-8 gibi görünen MHP
Ankara’da siyasi denklem az çok belli oldu: iktidar seçim ilan etmedikçe muhalefet aday açıklamayı olabildiğince geciktirecek.Son günlerde üç muhalefet lideriyle görüşme imkânı buldum. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ lideri meral Akşener ve DEVA lideri Ali Babacan. Üçünden da hemen hemen aynı sözcüklerle aynı yanıtı aldım. Altı muhalefet partisi lideri (bu üçlüye Saadet lideri Temel Karamollaoğlu,
Tuhaf bir denklem var ortada. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun devlet dairelerinin kapısına dayanma taktiğine karşı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ya da ona yaranmak isteyenler ana muhalefet liderini kapılardan çevirerek halkın gözünden düşürdüklerini düşüyorlar. Bir zamanlar kapılardan çevrile çevrile siyasi iktidara yükselen AK Parti, müttefiki MHP’nin desteğiyle muhalefete haddini devlet zoruyla bildirme siyaseti güdüyor.Bir zamanlar İstanbul Büyükşehir
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 28 Aralık’ta Bursa’da konuşuyor: “Sadece bizim yaptıklarımıza bakmayın. Biz kendimiz yapmıyoruz. Biz inanıyoruz ki; bize yaptıran Allah’tır, bize yaptıran Allah’tır, bize yaptıran Allah’tır!” Bakan “Yaptıran Allah’tır” diyerek bugünkü icraatına laf söylemesini mi önlemek istiyor, gelecekteki yasal sorumluluktan kaçınmak için önleyici atış mı yapıyor? Belli değil. Ama şu belli: Soylu’nun İstanbul Büyükşehir
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, yanında bütün CHP’li büyükşehir Belediye başkanları olduğu halde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya “Eğer terörist tespit ettiysen, tut kulağından” dedi. Niye Belediye’ye soruşturma açıyordu? Kaldı ki eğer İçişleri İBB’de en az 557 çalışanın terör örgütleriyle bağlantısını saptadıysa neden yasal işlem yapmıyordu? İmamoğlu CHP Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında bu nedenle
Bu fotoğrafı 24 Aralık’ta İstanbul Kongre Merkezinde çektim. İYİ Partinin düzenlediği “Eşitlenen Türkiye” Kongresinin ikinci oturumu sürerken uzun süredir adını koyamaya çalıştığım bir olgunun gözümün önünde vücut bulduğunu görünce telefonumu cebimden çıkarıp kayda aldım Lütfen siz de bu fotoğrafa dikkatle bakın, siz de göreceksiniz. Ben kendi gördüklerimi paylaşayım, eksik kalanı siz tamamlarsınız.İlk olarak Türkiye’de kendisini
Kürt seçmen tabii ki sadece Doğu ve Güneydoğu’da değil. Hep söylenir; İstanbul dünyada en çok Kürtün yaşadığı şehirdir. 23 Haziran 2019 seçim tekrarında ibrenin AK Parti adayı Binali Yıldırım’dan CHP adayı Ekrem İmamoğlu’dan yana daha güçlü bir şekilde dönmesinde (yanılsamaya gerek yok, sadece HDP de değil) Kürt seçmenlerin payı büyüktü.Özellikle ikinci turda İmamoğlu’na oy veren









