Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i hedefe koymak gibi bir niyetim yok. Onu zaten AK Partililer yeterince yapıyor. 31 mart seçimlerini kaybetmelerinde sanki Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın tek karar verici olarak etkisi yok muş gibi, kendileri her şeyi düzgün yapmış gibi hala “Emekliye sam verdirtseydi seçimi alırdık” faslındalar. Bir yandan da
13 Mayıs Pazartesi günü ‘Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi’ açıklandı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın sunuş konuşmasından sonra Hazine ve Maliye Bakanı’nın açıkladığı paket dört bileşenden oluşuyor: Tasarruf artırıcı önlemler, harcama kısıcı önlemler, kamu yatırımlarını öncelik sırasına koyan, kısılan bazı harcamaları öncelikli yatırımlara yönlendiren önlemler ve alınan önlemlere uyulmasını sağlamayı amaçlayan bir izleme sistemi. Bu açıklamanın hemen ardından,
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bir süredir beklenen kamuda tasarruf önlemlerini 13 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın gözetiminde açıkladı. Her ikisi de bu önlemleri Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın direktif ve onayıyla hazırladıklarını özellikle vurguladı. Yılmaz ve Şimşek, açıklama sonrasında gazetecilerden soru almadı. Alsalardı, örneğin bu tasarruf önlemleri (bu bağlantıdan ayrıntılarını okuyabilirsiniz) eğer tam olarak uygulanabilirse
Seçim bitti. Seçim Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hedeflediği gibi değil CHP lideri Özgür Özel’in istediği gibi bitti. Ama Erdoğan’ın önünde hala çıkış bekleyen bir ekonomik kriz var. Bu krizden çıkış için de Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e emanet ettiği Orta Vadeli Program (OVP). Seçim bitti ama OVP devam etmek zorunda. Şimşek’in önündeyse dışarıdan yatırımcı cezbetmenin
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 24 Nisan akşamüzeri MHP resmî sitesinde yayınlanan video klibi sadece sosyal medyayı değil, siyaset kulisine de bomba gibi düştü. Bahçeli hayranı olduğu arabesk şarkıcısı Ferdi Tayfur’un sitem dolu “Söyleten Sensin” eseri eşliğinde, spor kıyafetle, bir antrenman pistinde yürüyüş yapıyordu. Aynı mekânda yapılmış beş çekimden monte edilmiş 1 dakika 25 saniyelik
Türkiye Büyük Millet Meclisinin kuruluşunun 104’üncü yılını kutluyoruz. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Meclisin nice yılları, daha gelişkin demokratik, laik, sosyal hukuk devleti düzeylerinde idrak etmesi dileğiyle kutlu olsun. İkili niteliği olan Kurtuluş Savaşını, oylarıyla kendi başa getirdiği Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kazanıp Cumhuriyeti kuran bu Meclistir. Savaşın ikili niteliğinden biri işgalci güçlere
Cumhur İttifakından çatırtılar gelmeye devam ediyor. MHP lideri Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı en hassas yerinden, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’le vurdu. Bahçeli’ye göre Şimşek, ABD’de “yerel halkı” (İngilizce “locals”) enflasyonunun düşeceğine ikna etmemiz gerekiyor derken “müfsit” yani fesat çıkaran zihniyette olduğunu göstermişti. İşte bu zihniyet “son günlerde maruz kaldığımız skandalların asıl sorumlusuydu”. Bahçeli’nin
Dünya Bankası bugünlerde Türkiye’de iki nedenle gündeme geldi. Önce 2024-2028 dönemi için Türkiye’ye 18 milyar ABD doları proje finansmanı sağlama kararı, daha sonra da bu finansmanın yarısının Suriyeli sığınmacılar ve LGBTİQ+ toplulukların istihdamı koşuluyla kullandırılacağı haberleri nedeniyle. Hazine Ve Maliye Bakanlığının yalanmasına rağmen dikkatler bu iddialara döndü ve Dünya Bankasının destek vadettiği projelerin 2023 deprem
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek seçim sonrası kaynak arayışı toplantılarına ABD’den başlıyor. Şimşek 17-19 Nisan’da her yıl yapılan IMF ve Dünya Bankası Bahar dönemi toplantıları ile 18 Nisan’da yapılacak G20 Ekonomi Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları toplantılarının yapılacağı Vaşington ve ardından Nev York’ta yatırımcılarla yoğun toplantılara katılacak. Bu toplantılarda Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih
31 Mart yerel seçimleri AK Parti’nin 20 yıllık iktidarı döneminde aldığı en ağır yenilgi oldu. Seçmenin bu tepkisi, son on yılda giderek bozulan ve özellikle Eylül 2021 sonrası dönemde ekonomi dengelerini alt üst eden politikaların gecikmeli sonucuydu. Genel seçimler öncesinde “gelecekten borçlanma” pahasına bütün musluklar açılmış, sürdürülemez politikaların yarattığı hasar yine sürdürülemez önlemlerle maskelenmişti. Büyük