Türkiye, 2021 Aralık ayında Türk Lirasında hızlı değer kaybı ile başlayan ekonomik çalkantıda önce 2023 Mayıs’ta yapılacak genel seçim için, ardından hız kesmeden Mart yerel seçimleri için kampanya sürecine girdi. Kampanya süreçlerinde, “seçim ekonomisi” uygulandığı biliniyor. Şimdi ülke gündeminde Mart seçimlerinden sonra 4 yıl seçimsiz geçecek süreçte ekonomide atılacak adımların ne olacağı sorusu var. Ekonomim
Sizce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ekonomik krizden çıkma itkisi dışında başka hangi güç “darbeci” diye ülkesiyle ilişkileri buzdolabına kaldırdığı Mısır Cumhurbaşkanı Abdül Fettah Sisi’yi ziyarete gönderip dostluk ve işbirliği mesajları verdirebilirdi? Katar Emiri Şeyh İkinci Temim’in hatırı demeyin, o da aynı kapıya çıkıyor. Başka hangi güç Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in “Bana uçak lazım, hemen lazım,
“Laiklik kesinlikle ateizm değildir. Ben Recep Tayyip Erdoğan olarak Müslümanım ama laik değilim. Fakat laik bir ülkenin başbakanıyım. Laik bir rejimde insanların dindar olma ya da olmama özgürlüğü vardır.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne dek laiklik konusunda söylediği bu en açık ve en ileri ifadesini 14 Eylül 2011 tarihinde Kahire’de Mısırlı gazeteci Mona Shazly ile mülakatında söylemişti.
Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan 2 Şubat’ta sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile istifa ettiğini duyurdu. 3 Şubat tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararında Erkan’ın “görevden alındığı” belirtilerek boşalan TCMB Başkanlığına mevcut MB Yardımcısı Fatih Karahan’ın atandığı duyuruldu. Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararında şu ifadelere yer verildi: “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı (Governörü) Hafize
Başlıktaki soruyu şöyle sormak gerekiyor: Yaptığı işlerle değil aile ilişkileriyle manşetlerde yer alması ekonomi yönetiminde rahatsızlığa konu olan Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan 31 Mart yerel seçimlerine dek görevinde kalır mı? Bu soru düne kadar geçerliydi. Neticede Mayıs 2023 seçimleri ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Hazine ve Maliye Bakanlığına Mehmet Şimşek’in getirmesiyle başlayan “daha rasyonel”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ilk kez 2011 seçim kampanyasında vadetmişti Kanal İstanbul’u. Karadeniz’den Marmara’ya, ticareti İstanbul Boğazına mecbur bırakmayan paralel bir su yolu açılacak, onun iki yakasında yeni bir İstanbul kurulacaktı. Erdoğan’ın “Çılgın Projesi”, “Rüya Projesiydi”. Güzergâh üzerindeki köy arazileri astronomik fiyatlara fırladı; Arap sermayesi inşaat başlamadan, Erdoğan’ın sözüne güvenerek arazileri adeta kapıştı. Erdoğan 2013 yazındaki
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in kredi kartları konusundaki açıklaması, ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele için “tüketimi” kısıtlamak, bir başka deyişle “ekonomiyi soğutmak” için yeni yöntemler arayışında olduğu tartışmalarına sebep oldu. Sözcü gazetesinden Nedim Türkmen, Bakan Şimşek’in, basına kapalı bir yemekte, kredi kartı taksit sınırlaması ile ilgili kendine sorulan soruya, “Dünyada kredi kartına taksit uygulayan tek
2024 yılı bütçe görüşmeleri kapsamında Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bütçesi Meclis Genel Kurulunda 20 Aralık’ta kabul edildi. Bütçe görüşmeleri kapsamında TBMM’de konuşma yapan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Türkiye’nin paraya ihtiyacı yok” dedi, daha sonra soru üzerine sözlerini düzelten Şimşek, “ikili ilişkiler çerçevesinde” eklemesi yaptı. 2024 yılı Hazine ve Maliye Bakanlığı Bütçesi üzerine görüşmeler
Aslında bir Sadık Abi de Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek’e lazım olabilir. Sadık Abi, soyadı verilmemiş, Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın yaşadığı binanın apartman görevlisi. Aynı zamanda piyasa istihbaratını aldığı, güvendiği bir kaynak. Hürriyet gazetesinde Ahmet Hakan Coşkun’la söyleşisinde “Sadık Abi’ye de çoğu zaman fiyatları soruyorum” demiş; “Onu sorguya çekiyorum. Ben ‘indi’