Türkiye’nin yoğun gündeminde üst düzey bir Türk heyetinin 17 Temmuz’da Nijer’e yaptığı ziyaretini, kapsamlı ikili temas ve anlaşmaların olmanın ötesinde Afrika’da son zamanlarda öne çıkan Türkiye-Fransa çekişmesinin önemli bir aşaması olarak okumak gerekiyor. Batı Afrika ülkesi Nijer ile imzalanan petrol ve gaz anlaşmaları da resmi tam olarak vermiyor. Bunun için günübirlik Nijer seyahatine katılan Türk
Rusya’nın TASS haber ajansı 23 Ağustos akşam saatlerinde Rus paralı asker ordusu Wagner’in başı Yevgeni Prigojin’in öldüğünü duyurdu. Wagner’in Telegram kanalı Gri Bölge de “Prigojin öldü” yayını yaptı. St. Petersburg’a gitmek üzere Moskova’dan havalandıktan kısa süre sonra Tver yakınlarında düşmüştü. Şu ana dek Prigojin’in gerçekten o uçakta bulunup öldüğüne dair tek resmî açıklama Rusya Cumhurbaşkanı
Haziran ayında Rusya ordusuna karşı başlattığı ayaklanma ile gündeme gelen paralı asker grubu Wagner’in şefi Yevgeni Prigojin’e ait özel uçak 23 Ağustos’ta Moskova’nın kuzeybatısında düştü. Interfax haber ajansının aktardığına göre Moskova ile St. Petersburg arasındaki Tver bölgesinde düşen uçakta seyahat ettiği belirtilen 10 kişinin cesedine ulaşıldı ve arama operasyonu tamamlandı. Ancak Prigojin’in ölümü resmi makamlarca
Dünyada siyaset kartları yeniden karılıyor. Nijer darbesi, birazdan geleceğiz, Afrika’nın patladı patlayacak eşiğe geldiğini gösterdi. Türkiye’nin o denklemde yeri bulunuyor. Türkiye Rusya’nın Ukrayna savaşında da ön cephede; ABD sonunda tahıl anlaşmasının anca Erdoğan-Putin kanalıyla bağlanabileceğini söyledi. Çin hem Afrika hem Orta Doğu denkleminde. AB konusu yine geldi Kıbrıs’a dayandı. Mevcut dengeler hızla değişirken ortaya çıkan
Nikola Makyavelli (Niccolò di Bernardo dei Machiavelli 3 Mayıs 1469 – 21 Haziran 1527) Rönesans çağının ünlü bir devlet adamı, askerî stratejist, şair ve oyun yazarıydı. Floransalı düşünür en ünlü eseri Prens’te, politik yazın tarihinde ilk kez iktidarın alınışı ve korunması gibi bir sorunu dinsel ya da ahlaki kaygıları dikkate almaksızın kendi başına bir amaç
Wagner ayaklanması Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’i devirmediyse de koltuğunu sarstı, güç çarpanını azalttı; argo deyimle “karizmasını çizdi”. Putin’in artık Ukrayna savaşı nedeniyle üzerindeki NATO baskısı karşısında içeride tam desteğe sahip olduğunu söylemi eskisi kadar inandırıcı bulunmayacaktır. Vatana ihanetten yargılanmayacağı anlaşmasıyla şimdilik Belarus’a gittiği bildirilen ayaklanma lideri Yevgeni Prigojin’in Moskova’ya ilerlemeyi durdurmasıyla rahat nefes alanlar arasında
Rusya’daki Wagner isyanının her ne kadar bittiği ilan edilse de gerçekler hiç öyle değil. İsyan, deyim yerindeyse askıya alındı, pazarlıklar ve gerilimin devam ettiği görünüyor. Muhtemel senaryolara göre gelişmelerin Türkiye’ye etkileri olacak. Bunları tek tek ele alacağız ama önce bu Pazar sabahı Ayvalık’ta bu konu üzerine kulak misafiri olduğum, biri Almanya’dan olmak üzere iki emekli
Rusya’da 23 Haziran günü ayaklanarak başkent Moskova’ya doğru ilerlemeye başlayan paralı asker grubu Wagner’in başı Yevgeni Prigojin, Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in sert tepkisi üzerine “geri çekilip üslerine döneceklerini” duyurdu. Belarus Cumhurbaşkanı Aleksander Lukaşenko, Putin’le yaptığı görüşme ardından Prigojin’in karışıklık durulana dek ülkesinde kalmasına izin verdi. Putin’in Sözcüsü Dimitri Peskov’un açıklamasına göre, Prigojin aleyhine açılan “isyana teşvik”
XXI yüzyılda yeni bir dünya düzeni kurulacaksa bu düzenin hangi parametreler etrafında şekilleneceğini Ukrayna Savaşının sonucu tayin edecektir. Bir yıl kadar önce Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısıyla Avrupa yeni bir istikrarsızlık ve belirsizlik dönemine savruldu. Bu savaş stratejik dengeleri sırf Avrupa kıtasında değil, tüm dünyada değiştirdi. Amerika ve Batılı müttefiklerin çoğunluğu, iki yıl önce stratejik öncelik olarak