Gazeteci-Yazar
Son haftalarda siyaseti meşgul eden iki buçuk senaryonun başında ara seçim senaryosu geliyor. “Boşuna” dememin nedeni, “çıkmaz” dememle aynı: çokça konuşuluyor ama gerçekleşebileceği ve siyasetin rotasını değiştirip rahatlatabileceği yolunda güçlü göstergeler yok.Bu senaryolar “ara seçim” senaryosu, “erken seçim” senaryosu ve hâlâ eski Türkiye alışkanlıklarıyla önemliymiş, bir şeyleri değiştirecekmiş zannedilen “kabine değişikliği” senaryosu. Zaten buçuk dediğim
Aslına bakarsanız Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından 2 Mart’ta İnsan Hakları Eylem Planı adı altında ilan edilen metin, Yargıda İdari Reform planı adı altında duyurulsa bir anlam taşıyacaktı. Zaten Adalet Bakanı Gül, planın “Benim için en önemlisi hukuk güvenliği” diyerek paketin gerçek hedefini açıkladı; hukuk güvenliğini sağlayıp sağlayamayacağı ayrı tartışma konusu. Ama Erdoğan bu düzenlemeleri “Yargıda
Elli dört Senatörün 9 Şubat’ta ABD Başkanı Joe Biden’e mektup yazarak Türkiye’deki demokrasi ve insan hakları konusunu gündeme getirmesi ardından şimdi de 170 Temsilciler Meclisi üyesinin 26 Şubat’ta Dışişleri Bakanı Antony Blinken’e benzeri talepte bulunduğu ortaya çıktı. Hem iktidardaki Demokrat hem de muhalefetteki Cumhuriyetçi partiye mensup 170 milletvekilin “Türkiye müttefik ama Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ilişkileri
Dün, 28 Şubat’ta Ankara Politikalar Merkezi’nin çevirim-içi toplantısında önemli bir konu tartışıldı: “İnsan Hakları ve Diplomasi”. Türkiye’de bu konuda en çok söz söylemeyi hakkedenlerden üç de konuşmacı vardı, gazeteci Özlem Akarsu Çelik yönetiminde. Oğuz Demiralp, Dışişlerinde Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler dahil, AB Genel Sekreterliği dahil insan hakları ve demokratikleşmeyi ilgilendiren pek çok konuda sorumluluk
Yetmiş altı yıl önce geçen hafta, 24 Şubat 1945’te Alman diktatörü Adolf Hitler, Alman Nasyonal Sosyalist Parti, yani Nazi Partisinin 25’inci kuruluş yıldönümü dolayısıyla bir konuşma yaptı. Konuşmasında Nazi Partisi iktidara gelene kadar Almanların nasıl geçmişlerinden ve kimliklerinden kopartıldığını, kendilerinin Alman halkını yeniden yücelttiğinden söz ettikten sonra nutkunu şöyle bitirmişti:• “Yirmi beş yıl önce size
ABD Başkanı Joe Biden, halefi Donald Trump’ın hasıraltı ettiği Cemal Kaşıkçı (İngilizce kaynaklarda Jamal Khashoggi) cinayeti raporunu açıkladı. Böylece 2 Ekim 2018’de Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğunda işlenen cinayetin Suudi Arabistan’ın Veliaht Prensi Muhammed Bin Salman’ın onayıyla işlendiği ABD yönetimince de resmen kabul edilmiş oldu.Buraya kadar güzel; Türkiye’nin baştan itibaren söyledikleri bir kez daha doğrulanmış oldu.
Global TV’de Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek’i lime lime eden bir genç kadın olarak kamuoyunun dikkatini çekti 25 Şubat akşamı Gamze Pamuk Ateşli. Perinçek’in eril “sen anlamazsın” tutumuna da onu “ölçülü olmaya” davet ederek ağzının payını vermekle kalmadı. Bir zamanların Maocusu, bir zamanların PKK dostu, bir zamanların Kemalist’ti, sonra Avrasyacısı ve şu sıra Erdoğancısı Perinçek’in
Siyasi partiler, özellikle de iktidardaki siyasi partiler giderek daha fazla konuda savunma pozisyona geçme ihtiyacı hissediyorlarsa sadece ülke koşullarında değil, partinin içinde de ters giden bir şeyler olduğuna işaret eder.AK Parti delegeleri 25 Şubat’ta -yine pandemi önlemlerine rağmen- yaptığı İstanbul İl Kongresinde İl Başkanlığına Osman Nuri Kabaktepe’yi seçti.Yorumcuların çoğu doğal olarak giden görevden ayrılan Bayram
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AK Parti lideri şapkasıyla büyük kongrenin Mart sonuna dek yapılmasını istedi bir kere. İl kongrelerinde salonlara binlerce kişiyi üst üste toplayıp kovit jeneratörü gibi çalışmak pahasına olması, bu arada hastalığın yeniden artmaya başlaması fark etmiyor. Kendi koyduğu kovit yasakları Erdoğan’a ve AK Partililere işlemiyor. Bir tek Erdoğan ve AK Partililere her şey
AK Parti cephesinde hafta sonu ilginç gelişmeler vardı. CHP’nin açtığı “Damat nerede? 128 milyara ne oldu?” kampanyası AK Parti’yi Berat Albayrak’ı dört koldan savunmak zorunda bıraktı. Albayrak, görevdeyken de halkın en sevdiği siyasetçiler arasında değildi. Dolayısıyla şimdi Albayrak güzellemelerine baş vurulmasının AK Parti’ye ne kazandıracağı belli değil. Ama Beştepe’den Kabineye, oradan TBMM Grubu ve Parti









