LNG, son beş yılda küresel enerji dengesinin en stratejik unsurlarından biri haline geldi. Pandemi, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, Kızıldeniz’de güvenlik krizleri, Panama Kanalı’ndaki kuraklık gibi gelişmeler enerji arzını defalarca tehdit etti. Buna rağmen LNG akışları büyük kesintiler yaşamadan sürdü. Fiyatlar boru hattı gazına yaklaşarak rekabetçi hale geldi; esneklik, yalnızca molekülün değil, tedarik zincirinin de en değerli
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 27 Ağustos’ta ASELSAN’da yapılan törenle ilk birimini teslim aldığı Çelik Kubbe hava savunma sistemi Türkiye’nin askeri sanayide dış bağımlılığı kırmasında yarım asırda ulaştığı en üst nokta. Sistem, “katmanlı hava savunma sistemleri ile tüm algılayıcı ve silahların bir ağ yapısı altında birbirleriyle entegre çalışması, ortak hava resminin oluşturulması, gerçek zamanlı olarak harekât merkezlerine
Yıllardan sonra İstanbul’un turistik vitrinlerinden Beyoğlu İlçesini CHP’ye getiren Belediye Başkanı İnan Güney 15 Ağustos’ta Ekrem İmamoğlu soruşturmaları çerçevesinde gözaltına alınmış, sonra da tutuklanmıştı. CHP lideri Özgür Özel, İmamoğlu’nun 19 Mart’ta gözaltına alınışıyla başlattığı protesto mitinglerinden 50’incisini 27 Ağustos’ta Beyoğlu Belediye Başkanlığı önünde yaptı. Konuşmasında Güney’in İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla polis tarafından el konulan belgeler
İktisatçı Mahfi Eğilmez, edebiyatçı yönünü de konuşturarak AK Parti yönetiminin 21 Aralık 2021’de başlatıp 23 Ağustos 2025’te sonlandırdığı Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasından geriye kalanı bu sözlerle tanımladı: “Hem denize düştük hem yılan ısırdı”. Eğilmez bunu KKM uygulamasını “Denize düşen yılana sarılır” atasözüyle zorunluluk olarak gerekçelendirmeye çalışanlara yanıt olarak söylüyor. “Oysa pek çok kişi ‘yüzme
Türkiye’nin ikinci yüzyılının ilk on yılı kader belirleyici olacak. Bu dönem yalnızca iktidarın el değiştirmesi değil; devletin yönetişim biçiminin, ekonominin işleyişinin, toplumsal uzlaşının ve ülkenin dünya sahnesindeki konumunun yeniden tanımlanacağı bir eşik niteliği taşıyor. Erdoğan sonrası Türkiye, çeyrek yüzyıldır alıştığı tek merkezli iktidar yapısından çıkarken, yeni dengeler ve ittifaklarla bambaşka bir siyasal manzaraya girebilir. Bugün
Öncelikle şunu söylemek lazım: AK Parti ile MHP arasında son haftalarda su yüzüne çıkan gerilim “Cumhur İttifakında çatlak” denecek boyutta değil. İki parti çıkar birliği bağıyla bağlı; bugüne dek daha ağır badireleri atlattılar. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin 2002 yılında Bülent Ecevit’e çektiği rest gibi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “Haydi seçime” resti çekmesi çok zor. Öte yandan
Bizim dünyamızda sık rastlanan bir refleks var: Bir ülkeyi ya göklere çıkarırız ya da yerin dibine batırırız. Çelişkilerin iç içe geçtiği gri tonlara sabrımız yoktur. Çin, bu uç yaklaşımların en çok esir aldığı ülkelerden biri. Bir bakış açısına göre Çin, çağımızın en büyük mucizesi. 1,4 milyarlık nüfusuyla dev bir tüketim pazarı; disiplinli işgücüyle küresel üretim
CHP’nin zor Eylül’ü başlığı yanıltıcı olabilir; çünkü CHP zaten 2025 başından bu yana zor sınamalarla karşı karşıya. Bir yandan Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta gözaltına alınması ve peşi sıra gelen CHP’li belediye başkanları soruşturmaları gibi CHP-dışı etkenler, diğer yandan Kurultay iptali davası gibi CHP-içi etkenler CHP’de Özgür Özel yönetimini çok cephede aynı anda mücadeleye zorlandı. Özel
Türkiye’nin PKK ile yürüttüğü silahsızlandırma ve toplumsal barış süreci, yalnızca siyasi ve askeri aktörler arasındaki müzakerelere sıkışmış bir mesele değildir. Bu sürecin başarısı, en az silahların susması kadar, toplumun sürece duyduğu güvene ve verdiği desteğe bağlıdır. Toplumsal psikoloji literatürü ve diğer örneklerle birlikte Kolombiya örneği de bize gösteriyor ki, barış yalnızca elitlerin kararlarıyla değil, halkın









