Kısaca olayı hatırlatalım, 12 Nisan’da sosyal medyada gereksiz bir “e-Devlet hacklendi” ve “en büyük hackleme” kargaşası yaratıldı. Olan şey e-Devlet’in hacklenmesi değil, hacklenmiş kişilerin e-devlet sitelerine girişi ile ilgili bilgiler idi. Siber dünyaya yabancı olanlar için teşbih (benzetme) yoluyla ifade edersek, “bir ev kirlendi” değil, “eve kirlenmiş ayakkabıları olan insanlar girdi” şeklinde bir olay oldu[1].
ODTÜ Sosyoloji Bölümü’nün değerli öğretim görevlilerinden Helga Tılıç Hocamdan aldığım tek bir ders üzerinden uzman olmadığım alanda teknik bir yazı yazmak niyetinde değilim. Ama şunun altını çizmek isterim ki “Toplumsal hareketler”, Sosyolojinin önemli uzmanlık alanlarından birisi. Genel anlamıyla toplumsal hareketler, “elitlere, otoritelere, başka gruplara ya da kültürel kodlara karşı, ortak hedeflere sahip ve dayanışma içinde
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 12 Nisan’da TBMM parti grubuna hitabında yine esti gürledi. Ama sonunu pek alışık olmadığımız bir şekilde getirdi. Kürsüden inerken “Mahallenin uşaklarını” MHP’ye çağırdı, adeta neşe içinde.Gazeteciler birbirine baktı, “mahallenin uşakları” da ne demekti? Bahçeli kimleri kastediyor, demek, nereye varmak istiyordu?Buradaki “uşak” kelimesinin birilerine uşaklık edenler anlamında kullanılmadığı belliydi ki onları
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 07 Mart’ta Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Yıl Sonu Değerlendirme toplantısında yaptığı, yargıda yapılacak yeni düzenlemelere ilişkin konuşmasında; hâkim ve savcı adaylığı sürecinin kaldırılacağını, yerine Hâkim ve Savcı Yardımcılığı müessesesinin getirileceğini, eğitici hâkim ve savcıların, usta-çırak ilişkisi içerisinde, üç yıl süre boyunca, “yardımcı” hâkim ve savcıları yetiştireceklerini ifade etmiştir. Henüz detayları
Hükümet yanlısı medya 12 Nisan kabine toplantısından ekonomik krize dair müjdeler bekliyordu. En çok emekli maaş ve bayram ikramiyelerinin artışı beklentisi yükseltiliyordu. Ayrıca temel ihtiyaç maddesi fiyatlarındaki artış durdurularak dar gelirli vatandaş hayat pahalılığı ve fırsatçılara ezdirilmeyecek, kamuya iş yapan müteahhitler enflasyon zararları desteklenerek projelerin devamı sağlanacak gibi müjdeler de bekleniyordu.Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kabine toplantısı
Ankara siyasetinde hafta Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın İYİ Parti lideri Meral Akşener’i ziyaret edeceği haberiyle açıldı. Gözler Mustafa Kemal Mahallesindeki İYİ Parti Genel Merkezine çevrildi. Acaba Yavaş’ın Cumhurbaşkanı adaylığına destek mi ilan edilecekti? Burada Akşener’e belediye faaliyetleri konusunda bir davet ilettiğini söyleyen Yavaş, hemen sonra Söğütözü’ndeki CHP Genel Merkezine, Kemal Kılıçdaroğlu görüşmesine geçti.Kılıçdaroğlu ziyaretinden
Fransa’da cumhurbaşkanlığı seçimini 10 Nisan’daki ilk turda kazanan çıkmadı. Mevcut cumhurbaşkanı, “Le République en Marche – İlerleyen Cumhuriyet” Partisi adayı Emmanuel Macron yüzde 28,6, “Rassemblement National – Milli Birleşme” Partisi adayı Marine Le Pen ise yüzde 23,9 ile en yüksek oy alan iki aday olarak 24 Nisan’daki ikinci tur oylamaya kaldılar. Özetle Fransa’da cumhurbaşkanlığı için
Batının (özellikle ABD’nin) Rusya-Ukrayna sorunu ile ilgilenip, Çin’in teknolojik ilerlemesini engellemeyi unuttuğunu sanıyorsanız, pek öyle değil. Reuters’ın 8 Nisan’da yayınladığı habere göre Tayvan (Çin Cumhuriyeti), ülkedeki 100 kadar Çinli (Çin Halk Cumhuriyeti) firmaya soruşturma açtı. Bu firmaların Tayvanlı yarı iletken mühendislerini ve diğer teknoloji yeteneklerini yasadışı yollarla avladıkları iddiası var. Dünya üretiminin yüzde 40’ını yapan
Çocukluğum Ankara’da geçti. Evimiz Kavaklıdere’deydi. Babamla her akşam Kuğulu Park’tan Kızılay’a yürüyüş yapar; Meclisin önünden geçerdik. Meclis benim için önünden geçilen ağaçlıklı bir parktı. İlkokulda bir resim yarışmasında ödül kazanmıştım; TBMM’de, başbakan Bülent Ecevit’in elinden ödülü alırken fotoğrafım var. Yıl 1974. Ben çocuğum; Bülent Ecevit de çok genç. Aradan geçen neredeyse 50 yıl içinde, hiç








