Herkes sosyal medya hesaplarından canlı yayında. Bütün kurumlardan arşivlerini dijital platformda erişime açması bekleniyor. Kültür-sanat içeriklerinin bu “sıkıntılı” günlerde “kurtarıcı” olacağı konusunda herkes hemfikir… İyi ama, bu işin hukuk boyutunu biliyor muyuz? Örneğin o eserlerin üreticilerinden, onların telif haklarından, fikri mülkiyet haklarından konuşuyor muyuz? Bu konuyu düşünürken, aklıma karantina günlerinden kısa süre önce hukukçu ve
Şu anda tüm dünyanın gözü ABD’deki gösterilerde ve Covid salgının seyrinde ama Hong Kong aylardır her hafta sonu, benzer görüntülere ev sahipliği yapıyor. Üstelik Çin merkezi idaresi gibi insan haklarını hiç dikkate almayan bir yönetim ve onun polis gücü, yüz tanıma ve fişleme programlarına karşı, cep telefonları, maskeleri, sprey boyaları ve şemsiyeleri haricinde hiçbir ekipmanları
Korona Covid-19 virüsü salgını nedeniyle iki aydan fazladır uygulanan kısıtlamaların büyük kısmı 1 Haziran itibarıyla kaldırıldı. TBMM de iki aya yakın aradan sonra 2 Haziran’da yeniden açılıyor. Muhtemelen Temmuz sonuna kadar, yani iki ay kadar bir süre de açık kalacak Meclis. Ortada temel bir soru var. Bu süre içinde Meclis’e Cumhurbaşkanlığı tarafından gönderilecek yasa teklifleri
Son haftalarda muhalif seslerin bastırılması, sosyal medya hamleleri, kadınlara yönelik saldırılar ve gayrimüslimlere yönelik saldırılar paralel bir şekilde artışta. Bu artış, Türkiye’nin demokratik hak ve özgürlükler bakımından örnek aldığı Batı’daki değer kaybı, yeni deyimle “Batısızlık” ile paralel gidiyor. Benzeri bir süreci Avrupa Birliğinin (AB) Türkiye’nin üyelik umutlarını kırdığı 2005-2007 sürecinde de yaşamıştık. O zaman da
Pandeminin yarattığı yeni koşullar, uluslararası politikanın değişim hızını daha da arttırmışa benziyor. Bu doğrultuda Avrupa Birliği’nin ilke olarak 9 Mayıs 2020’de başlayacakken Eylül’e ertelenmiş olan Avrupa’nın Geleceği Konferansı global denge arayışlarının bir diğer önemli sürecine işaret ediyor. AB’nin kuruluşundan bu yana 6’lardan bugün 27’lere ulaşmış olmasının işlevsel olarak hem içerde hem de dışarıya yansımasında önemli
Herkes katıla katıla gülüyordu. Yüksek fizik okumuş temizlikçimiz, edebiyat fakültesi mezunu şoförümüz, uluslararası ilişkiler üstüne, ekonomi mastırı yapmış muhasebecimiz. İki binli yılların başında bir süreliğine yaşadığım Gürcistan’ın, Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra sanayisini kaybedip işsizlik, uyuşturucu ve depresyon girdabına girmiş Kutaisi şehrinde, bir STK’nın ofis mutfağında, öğle yemeğindeydik. Yüksek yüksek diplomalarına rağmen eskiden gönül indirmeyecekleri işleri
Bulgaristan Türkü aile Plevne’den Bursa’nın Gemlik ilçesinin Umurbey köyüne göçmüştü. Mahmut Celal (Bayar) 1883’te burada doğdu, Bursa’da okudu, 1905’te açılan sınavı kazanarak çalışmakta olduğu Ziraat Bankasından Deutsche Bank’a geçti. 1907’de İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin (İTC) gizli kollarından olan “Küme” örgütüne girdi. 1908 Meşrutiyet ilanı ardından, Anadolu’da resmen örgütlenmek üzere Selanik’ten gelen İTC’nin kurucu Kâtibi Umumisi
Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan siyaset dünyasına AK Partiyle katılan iki yeni isimdi. Parti 2001 yılındaki kuruluşunda Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve Bülent Arınç üçlüsüyle tanınıyordu. Davutoğlu önce Başbakan Erdoğan’ın dış politika danışmanı, sonra Dışişleri Bakanı ve nihayet halefi olarak kendi elleriyle seçtiği Başbakanı oldu. Babacan önce Hazine Bakanı olarak Kemal Derviş’ten kalan IMF