Ankara içişleri Siyaset Kulisleri Haber Yorumlar: Ankara’nın siyaset kulislerinden derinlemesine bilgi, analiz ve tahminler veren ancak Ankara’nın ötesinde yerel siyasetin nabzını tutan haber ve yorumlar.
Aklımızı tamamen yitirmemek için ve biraz da arşivlerimizdeki kayıtlarda yer alsın diye olan biteni başka türlü ifade etmekte yarar var. 1- Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, başında bulunduğu AK Parti İstanbul belediyesini kazansın diye, hapisteki yasadışı PKK lideri Abdullah Öcalan’a “terörün uzantısı” saydığı HDP’ye mektup yazdırtarak CHP adayı Ekrem İmamoğlu’na oy vermemelerini sağlamasını istemiştir. Aynı Erdoğan, Suriye’de
Gelişmeler karşısında insanın adeta beyni yanıyor. Sıralayalım: • 13 Haziran’da MHP lideri Devlet Bahçeli seçim ortağı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüştü. Bunun öncesinde Bahçeli, Binali Yıldırım’ı Diyarbakır’da “Kürdistan” ve “pekeke” dediği için eleştirmişti. İki müttefik, 31 Mart seçim kampanyasını PKK ve ülkenin bölünmesi, yani “beka” konusu üzerine kurmuştu. • Ayın 15’inde Bahçeli, mehter marşı eşliğinde
Ekrem İmamoğlu’nun 16 Haziran’da Binali Yıldırım ile yaptığı ortak yayının, 17 yıl sonra bir ilk olması dışında seçmen davranışı üzerinde önemli bir etki bırakmadığı görüldü. Ancak aynı şeyi 18 Haziran gecesi TRT’deki canlı yayını için söylemek mümkün değil. İmamoğlu’nun TRT performansının, kendisini sorgulayan gazetecilerin de sayesinde şimdiye dek yaptığı bütün TV yayınlarından daha etkili olduğu
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 17 Haziran gecesi Ekrem İmamoğlu’nun Ordu Valisinden özür dilemedikçe “böyle bir makama gelemez” demesine ilk tepki CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’ndan geldi: “Oldu” dedi Kaftancıoğlu. Erdoğan’ın söylediğinin ne Anayasal temeli var, ne de çoğulcu demokrasilerin temeli olan “sandıktan çıkan yönetir, seçimle gelen seçimle gider” kitabında yeri. Yine de Erdoğan’ın bu sözleri
Önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Türkiye’de özellikle de 23 Haziran seçimleri öncesinde siyaset konuşmaktan kaçınıyor, ama yurt dışında görüşlerini daha rahat ifade ediyor. Bunun son örneği 13 Haziran’da Hollanda’nın Lahey kentinde bulunan Uluslararası Adalet Divanının Barı Sarayında düzenlenen “Barış Kültürü” konferansında Orta Doğu üzerine yaptığı konuşma oldu. Gül konuşmasında “kabul etmeliyiz ki” dedi, “bu modern çağlarda
Bunun sebebi belki de siyasilerin yüz yüze konuşmaya “hamlamış” olmalarıdır. Belki tartışma kurallarının AK Parti ve CHP yetkilileri tarafından saptanması, adayların karşılıklı tartışmasına izin verilmemesidir. Fark etmez. İsmail Küçükkaya elinden geleni yaptı ama Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım’ın canlı TV yayını tartışmalarında deyim yerindeyse dağ, fare doğurdu. Ekranların başına kilitlenen milyonlarca izleyici, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın
İstanbul’daki 23 Haziran seçim tekrarı yaklaştıkça Ankara’da artan iddialardan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıs gerilimini, ya da ABD’nin son mektubuyla tırmanan S-400 krizini gerekçe gösterip edip seçimi yaptırmamaya çalışacağı iddialarının üzerinde durmayacağım. Bunların bir kısmı olgulardan çok varsayımlara dayanıyor. Ama bir başka işaret var ki, eğer Binali Yıldırım bir daha kaybederse Erdoğan’ın artık sonucu kabul etmeye
ABD Savunma Bakan Vekili Patrick Shanahan tarafından 6 Haziran’da Milli Savuma Bakanı Hulusi Akar’a gönderilen mektup, yalnızca ABD’de eğitim gören Türk F-35 pilotlarının 31 Temmuz’a kadar geri döneceğini ve Rus S-400 füzelerinin alımı durdurulmazsa eğitim için yeni pilot kabul edilmeyeceğini söylemekle, yani Türkiye’ye süre vermekle sınırlı kalmıyor. Akar’ın Shanahan’a 6 Nisan’da yazdığı ve F-35 satışının
Ekrem İmamoğlu Bayramın ikinci günü Karadeniz’i salladı. Şimdiye dek kendisi de Karadenizli olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oy deposu sayılan Doğu Karadeniz sahili İmamoğlu’na CHP’nin şimdiye dek görmediği bir kitlesel coşkuyla sahip çıktı. Sahip çıktı diyorum, çünkü İmamoğlu haftalardır, yalnızca Trabzonlu olması nedeniyle, Yunanistan’da ne idüğü belirsiz bir internet sitesi üzerinden başlatılan, 1970’lerin CIA patentli kara
ABD Başkanı Donald Trump’ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Rus yapımı S-400 füzeleri ve F-35’lere etkisi konusunda ortak çalışma grubu kurma önerisine 29 Mayıs’taki telefon görüşmesi sırasında karar verdiği anlaşılıyor. Bu durum iki lider arasındaki şahsi bağların önemini ve Trump’ın Kongre’ye rağmen çıkarlarını Erdoğan’a siyasi kredi açmakta gördüğünü de gösteriyor. Erdoğan’ın aylardır cevap verilmeyen “çalışma grubu” önerisini