Osman Kavala ve Gezi Davası mahkûmlarını hapiste tutan asli etken hukuk değildir. Hatta Anayasa ve yasalar da değildir. Öyle olsaydı zamanında Anayasa Mahkemesi (AYM) kararları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları uygulanırdı, alt mahkemeler tarafından iktidarın siyasi tercihleri doğrultusunda bozulmazdı, hatta belki bu dava hiç açılmazdı. Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesinin 27 Eylül’de Kavala’ya verilen ağırlaştırılmış
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 27 Eylül’de açıkladığı kararıyla Gezi Parkı davasında Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala’ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile TİP’ten milletvekili seçilen Can Atalay’la Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater’e verilen 18’er yıl hapis cezalarını onadı. Yargıtay, kararında Gezi Parkı protestolarının “hükümeti devirmek için planlanmış şiddet hareketi olduğuna hükmetti. Kararda yine
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 26 Eylül’de Türkiye aleyhine diğerlerine emsal oluşturabilecek bir karar verdi. 21 Mart 2017 yılında FETÖ üyeliği suçlamasıyla 6 yıl 3 ay hapse mahkûm edilen -ve halen cezaevinde bulunan- Yüksel Yalçınkaya davasında hak ihlali gördü ve Türkiye’nin Yalçınkaya’ya 15 bin avro ödemesi kararına vardı. Geçtiğimiz hafta yayınlanan Avrupa Parlamentosu Türkiye Raporu,
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek önce Almanya, ardından ABD’de iri kıyım bankerlere Orta Vadeli Ekonomik Programı (OVP) anlatıp yatırım çekmeye çalışacak. Şimdi bununla Sezgin Tanrıkulu arasında ne alaka bulunduğunu soranlarınız olabilir ama alaka olduğunu birkaç satır sonra siz de görebilirsiniz. Şimşek OVP ile söz verilen ekonomik reform adımlarının öncekiler gibi unutulmayıp kalıcı olacağını, Türkiye’ye
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’den ayrılırken işin içine AB üyelik sürecini de katıp çıtayı hayli yükseltmesinden birkaç saat sonra Litvanya’da NATO Zirvesi öncesinde bir vaatler listesi karşılığında İsveç’in üyeliğine onay vermesine 10 Temmuz’da tanık olduk. Bunun hükümet çizgisindeki medya tarafından “Diplomatik zafer olarak” olarak duyurulmasına da. Bu konudaki gerekçeli kararı da en anlaşılır şekilde Hürriyet’te Hande
İktidar yanlısı gazete, tv ve internet sitelerinin bugünlerde en sevdiği haberler arasında Avrupa’da halkın gaz, elektrik ve gıda fiyatlarını protesto için sokağa döküldüğü, hükümetleri istifaya çağırdığı haberleri bulunuyor. Psikolojik savaş taktikleriyle, Türkiye’de halkın sokağa dökülmediği, demek ki durumdan memnun olduğu mesajını vermek istiyorlar. İtalya’da, Fransa’da, Almanya’da, Yunanistan’da halk hukuk devletinin barışçıl protesto hakkını koruyacağına güvenerek
AİHM Kavala davasında Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirmediğine karar verdi; yasadışı Fethullah Gülen Örgütü lideri Fethullah Gülen’in ABD’de hastaneye kaldırıldığı iddia edildi; Erdoğan Putin ile görüştü tahıl koridoru işlemleri başlatılsın çağrısı yaptı; Kovid aşısı için hastanelerde sıra oluştu; İstanbul Kadıköy’de ortalama ev kirası 19bin TL’ye yükseldi… Türkiye’de Bugün olanlar: 1- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 2017
Anayasa Mahkemesi, Osman Kavala’nın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ihlal kararına dayanarak yaptığı bireysel tahliye başvurusunu reddetti. Bir oy farkla reddetti. 30 Temmuz 2008’de AK Parti’nin kapatılması için dava da -o zaman- bir oy farkla, 5’e karşı 6 oyla reddedilmişti. AYM 29 Aralık 2020 oturumunda Kavala’nın tahliyesini 7’ye karşı 8 oyla reddetti. Mahkeme, 1155 gündür hakkında
Aslında biraz daha fazlası da var. Katıldığım uluslararası toplantılarda gerek daha önce tanıştıklarım, gerekse yeni tanışıp Türkiye’den geldiğimi öğrenenlerin sorduğu birkaç sabit soru var bu aralar. Münih Güvenlik Konferansında da bu durum değişmedi. Birinci grup soru, Suriye ve Libya’da neler olduğu, Türkiye’nin hamlelerinin ne anlama geldiği, ABD ve Rusya arasında izlenen sarkaç siyaseti. Bu gayet
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, insan hakları savunucusu Osman Kavala’nın tahliye edilmesi gerektiği kararına vardı. (Foto: www.osmankavala.org) Artık insan ne diyeceğini, nasıl yorumlayacağını şaşırıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), tam da bugün, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününde, Türkiye’den 770 gündür tutuklu bulunan Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılmasını talep etti. Mahkeme bu kararı Kavala’nın 8 Haziran
- 1
- 2









