İstanbul Ekonomi Araştırma şirketi 15 Kasım’da yayınladığı “Türkiye Raporu” çalışmasında daha önce yapmadığı bir şey yapmış. 1-6 Kasım tarihlerinde 26 ilde 1866 deneğe kendilerini etnik olarak nasıl tanımladıklarını sormuş; Türk mü, Kürt mü, Zaza mı, Arap mı, Çerkes mi? Kürt sorunu olduğuna inanıp inanmadıkları, Kürt sorunu ya da PKK sorunu olarak yanıtlasınlar, çözümü nerede gördükleri,
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 13 Kasım’da Ankara Büyükşehir Belediyesine usulsüz harcama soruşturma başlatmasından saatler sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da İstanbul Büyükşehir Belediyesi aleyhine aynı gerekçeyle soruşturma başlattı. Bunun öncesinde de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan SGK borcunu ödemeyen belediyelere haciz getireceklerini açıklamıştı, Ankara’yı özellikle öne çıkarmıştı. Yavaş “Toplu bir hücum başlatıldı” diyor. Haksız sayılmaz. Aynı
MHP lideri Devlet Bahçeli 5 Kasım günü TBMM Grup konuşmasında baklayı ağzından çıkardı. Her şey yeni bir Anayasa yapmak için, yeni Anayasa da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yeniden aday olup Cumhurbaşkanı seçilebilmesi içindi. Bahçeli “Erdoğan tek seçenek” derken aslında kendi siyasi konumu ve MHP açısından doğru söylüyordu. Doğru, Bahçeli ve MHP olmasa Erdoğan ne bütün yürütme
İçişleri Bakanlığı 4 Kasım sabahı Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ü, Batman Belediye başkanı Gülistan Sönük’ü ve Şanlıurfa, Halfeti Belediye Başkanı Mehmet Karayılan’ı görevden alarak yerlerine kayyum atadı. Gerekçe, silahlı terör örgütü üyeliği ve propagandası. Tam da sekiz yıl önce Selahattin Demirtaş’ın tutuklandığı 4 Kasım günü. “Devlet aklı” böyle ince hesaplar yaparak Kürt seçmenin pes
İstanbul Esenyurt ilçesinin CHP’li Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in tutuklanması ve belediyeye kayyum atanmasının ardından İstanbul’a giderek partisinin Merkez Yönetim Kurulu’na başkanlık eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, belediyeye “darbe yapıldığını” söyledi. Esenyurt’ta bir protesto gösterisi planladıklarını belirten Özel, “Bizim sayımızı az göstermek isteyenlere inat, saat 16:00’daki buluşma yeri Esenyurt Cumhuriyet Meydanı olarak değiştirilmiştir,”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 29 Ekim kabul resminde MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “Öcalan açılımı” üzerine söyledikleri medyanın çoğu tarafından “Nihayet konuştu, açık destek” kıvamında görüldü. Oysa Cumhurbaşkanının sözleri ne CHP lideri Özgür Özel ne de DEM Eş-başkanı Tuncer Bakırhan’ın “Önce Erdoğan konuşsun” taleplerine karşılık verecek açıklıkta. Bu da siyaset kulisinde Erdoğan’ın bir B-planı bulunduğu ve Bahçeli’nin
CHP lideri Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “Bahçeli’yi sözcü kılma, ne diyorsan sen söyle” diye seslendi. 27 Ekim’de İstanbul, Beşiktaş’taki “Teröre ve Şiddete Karşı Yaşam Hakkı” mitinginde konuşan Özel, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın tahliye edilip Meclis’e getirilerek örgütünü dağıtma çağrısında bulunmasına değindi. Bahçeli ve Erdoğan’ı, “Erdoğan’ın Anayasa sorununu” çözmek için “iyi
21 Ekim’de Edirne Cezaevinde ziyaret ettiği HDP’nin önceki eş-başkanı Selahattin Demirtaş’ın durumunu betimlemek için kullandığı en güçlü cümle bu ve hem siyasi hem fiziki durumunu anlatıyor. Avukat görüşlerinin yapıldığı odada görüşmüşler. Saçları biraz kırlaşmış (Özel, “Benimki daha fazla” diyor), kilo durumu gayet iyi, sağlığı, morali gayet iyiymiş. Çok çalışıyormuş. Sadece yazı-çizi işleri değil. Sekiz yıl
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim’de TBMM Grubuna hitabında Abdullah Öcalan’ın tahliye edilip Meclis’e gelerek DEM Parti Grubunda PKK’nın bittiğini açıklamasını istemesi siyaseti sarstı. Nasıl sarsmasın? Bahçeli, 1999’da Öcalan’a verilen idam cezasının durdurulmasında Başbakan Yardımcısı olarak sorumluluğuna rağmen, daha sonra AK Parti’ye muhalefet ettiği dönemlerde -o zaman Başbakan- Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a mitinglerde “Asacaksan ipi benden”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Özgür Özel, Diyarbakır’da katıldığı toplantıda Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan’ın “umut hakkından” faydalanması ile ilgili tartışma yaratan sözlerini değerlendirdi, “Kürt sorununun olup olmadığına Kürtler karar verir. Devlet karar vermez” dedi. Üç günlük Doğu ve Güneydoğu illerini kapsayacak gezisi çerçevesinde 23 Eylül’de Diyarbakır’da Kadın Sivil Toplum Kuruluşları