İran’da kadınların 2022 sonbaharında başlayan mücadeleleri ülkenin her yerine yayıldı. Kadınlar başörtülerini çıkarıyorlar, hatta yakıyorlar, sokaklarda diledikleri biçimde var olmak için mücadele ediyorlar. Protestoların orantısız şiddetle bastırılması sonucu şimdiye dek 300’den fazla kişi öldürüldü, 14 binden fazla kişi tutuklandı. Bu kadınların ilk isyanı değil. İran’da İslam Cumhuriyeti ilk günlerinden itibaren iktidarının önemli bir kısmını kadın
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 6 Kasım akşamı yayınladığı bir Twitter mesajı, uyuşturucuyla mücadele ve çeteleşme sorununun seçimlere doğru siyasetin bir parçası haline geldiğinin kanıtı gibiydi. Mesaj Sırpçaydı. Sırp suç örgütü lideri Zerşko Bojaniç’in İstanbul’da polis tarafından gözaltına alınması üzerine yayınlanmıştı. Mesaj yayınlandığında İstanbul polisi Bojaniç’in Sarıyer, Ormanada sitesindeki villasının bahçesinde kazıya başlamıştı bile; öldürülüp oraya
Arap Ligi (AL) Zirvesi 1-2 Kasım tarihlerinde Cezayir’de yapıldı. Normalde her yıl düzenlenen Zirve toplantıları pandemiden dolayı 2020 ve 2021’de yapılamamıştı. Bu dönemde Arap dünyası ve Orta Doğu’da genel durum itibarıyla öne çıkan unsurlar şunlardı: Siyasi İslam ile karşıt cephe arasındaki ihtilaf Son yıllarda Arap dünyası arasındaki en keskin ihtilaf siyasi İslamcılar olarak adlandırılan grup
Bir süredir İran’da Mahsa Amini’nin başını yasalara uygun örtmediği sebebiyle tutuklanması ve tutukluluğu sırasında süpheli şekilde ölmesini takip eden protestoları takip ediyorduk. Üzerine, geçtiğimiz hafta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kadınların baş örtme-örtmeme hakkını yasal güvenceye bağlama yönünde yaptığı ses getiren açıklama geldi. Neticede, örtünme konusu Türkiye’de yıllar sonra gündem oldu. Başörtüsü gündemi iktidara mı
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Türkiye’nin Suriye’de askeri harekat yapmasına karşı oldukları yönündeki açıklamalarının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan Suriye’ye harekat mesajı geldi. Malazgirt Zaferi’nin yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde 25 Ağustosta konuşma yapan Cumhurbaşkanı, “Bize sakın ha diye parmak sallayanları dikkate almıyoruz, mücadelemiz sürecek,” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk kez Mayıs ayında Suriye’nin kuzeyine askeri operasyon sinyali
Türk dış politikasının içinde bulunduğu savrulmanın ciddi boyutlara ulaşmakta olduğu görülüyor. Son örnek, Suriye cephesinde yaşanan çaresizlik görüntüsü. Gerçeklikle ilişkisi çoktandır kopmuş olan siyasi iktidar politika üretemiyor. Kendi sebep olduğu devasa iç ve dış sorunlara çözüm bulabileceğine inanmak istiyor. Ancak, bunu yapmak için ne akılcı bir plânı, ne inandırıcı bir programı var. Ülke, bir yandan
Türkiye 2011’de Suriye’deki krizin ilk başında, Beşar Esad’ın reformlar yapması ve Suriye toplumunun mümkün olduğunca geniş kesimlerini de sisteme dahil etmek suretiyle yönetimini sürdürmesi yönünde tutum aldı ama bu gerçekleşmedi. Esad rejimi, böyle bir çözümün, mutlak otoritesinin ve sonrasında da iktidarının sonunu getireceği düşüncesiyle olsa gerek, bu yola gitmedi. Sonraki dönemde Türkiye, Esad’ın iktidarı bırakması ve
Suriye’de ülke genelindeki savaş durdu, Beşar Esad Mayıs 2021’de yapılan seçimlerde dördüncü kez Cumhurbaşkanı seçildi ve Suriye son dönemde uluslararası camiaya geri dönüş konusunda bazı kazanımlar elde etti. Olumlu gibi gözüken bu genel görüntüye mukabil, ne ülkede kriz sona erdi, ne toplumsal barış sağlandı. Suriye ülkesinde; Esad rejimi, Hayat Tahrir-i Şam, Suriye Demokratik Güçleri (belkemiğini
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Rusya Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 5 Ağustos’ta Soçi’de 4 saat görüştükten sonra yayınladıkları ortak açıklama metni iki liderin kendileri açısından kritik bir dönemeci ABD’nin çekim alanı dışında birlikte aşma çabası gibi görünüyor. O kritik aşama Putin açısından Ukrayna’yı istila harekâtını sürdürebilmek için ABD ve AB yaptırımlarını aşma yolunu bulmak, nakit akışı sorununu
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Soçi’de Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ile görüştüğü sıralarda, Ukrayna’nın Odesa limanından Lübnan’ın Trablus limanına mısır taşıyan Razoni gemisi Marmaris’le Rodos arasından ya geçmiş ya da yeni geçiyor olacak. Ukrayna’dan dünyaya tahıl sevkiyatını fiilen koordine eden Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar 3 tahıl gemisinin daha Ukrayna’dan yola çıkma hazırlığında olduğunu, boş bir geminin