Dünyada siyaset kartları yeniden karılıyor. Nijer darbesi, birazdan geleceğiz, Afrika’nın patladı patlayacak eşiğe geldiğini gösterdi. Türkiye’nin o denklemde yeri bulunuyor. Türkiye Rusya’nın Ukrayna savaşında da ön cephede; ABD sonunda tahıl anlaşmasının anca Erdoğan-Putin kanalıyla bağlanabileceğini söyledi. Çin hem Afrika hem Orta Doğu denkleminde. AB konusu yine geldi Kıbrıs’a dayandı. Mevcut dengeler hızla değişirken ortaya çıkan
Sedat Peker’in görevdeki ve eski içişleri bakanları, bir kısım milletvekilleri, bakan danışmanları, yakınları, alenen ve gayrı aleni olarak görev verilen kimselerin giriştiğini iddia ettiği, bir kısmını bildiği, bir kısmına kendisinin de dahil olduğuna dair iddialarını ve yankılarını ibretle izliyoruz. İddialar, yaşı 40’ın üzerinde olanların hatıralarında hala canlı olarak duran, Uğur Mumcu suikastı, faili meçhul cinayetler
İtalya Başbakanı Mario Draghi’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında kullandığı “diktator” sıfatı, iki ülke arasında diplomatik gerilime yol açtı. Avrupa Komisyonu Başkanı ‘Von der Leyen’in 6 Nisan’daki Ankara’yı ziyareti sırasında önce ayakta kalması, ardından Erdoğan’ın yanıa değil Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun karşısına oturmasıyla başlyan “kanepe krizi” hakkında yorum yapan Draghi, şöyle konuştu: “Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
Mart başlarıydı. Koronavirüs Covid-19 dünyadaki meşhurların hepsine bulaşmış gibiydi. İngiltere’de Prens Charles, İran’da Meclis Başkanı Ali Laricani, Hollywood’dan Tom Hanks, Türkiye’den nam-ı diğer İmparator, Fatih Terim. Liste uzayıp gidiyordu. Sosyal medyada hemen üzüntülerle birlikte “bu virüs zengin, fakir hepimiz için tehlikeli, hepimize eşit davranıyor” mesajları dolaştı. Öyle miydi gerçekten? Virüsün kimsenin banka hesabını, ya da
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron 20 Mayıs’ta ABD Başkanı Donald Trump’la bir Covid-19 salgını, bir de Libya konusunu görüştü. Macron, Libya’da “artan dış müdahaleden” çok endişeliydi. Macron’un demek istediği, ABD’nin Türkiye’yi Libya hükümetine askeri destek vermekten vazgeçirmesiydi. Çünkü Türk askeri danışmanları ve insansız hava araçları sayesinde iki gün önce, 18 Mayıs’ta Libya hükümet güçleri isyancı Hafter
Bazen tarihin akıl oyunlarına ya da tesadüf diye önümüze çıkardıklarına şaşkınlıkla bakmamak zor. Bugünün genç kuşağının hayatının geri kalanını tanımlayacak büyük salgın geçmişteki veba salgınlarıyla karşılaştırılıyor. Doğrusu o zamanlardan bu yana böylesi bir salgından korunma yolları aslında pek de değişmemiş. Yüzyıllar içinde onlarcası yaşanan salgınların en namlısı ortaçağlardaki Kara Veba salgınıydı. Doğu veya Orta Asya’dan
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 21 Mart itibarıyla Türkiye’de koronavirüs salgınından ölenlerin sayısını 21 olarak açıkladı; toplam vaka sayısı ise 947 olmuş. Bir gün önce 670 vaka ve 9 ölüm vardı. Bu artış hızı, koronavirüs ölümlerinde Çin’i geçen İtalya’nın ilk on günkü seyrinden kötü, uzmanlara göre. Üstelik bu artış bir önceki gün 3656 kişiye test yapılmasına
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 18 Mart konuşmasında dedi ki, “Hamdolsun Türkiye bu sürece olabilecek en hazırlıklı şekilde yakalanmıştır”. Erdoğan’ın “Bu süreç” dediği koronavirüs salgınıyla mücadele süreci. Sizce ne kadar inandırıcı? Dünyanın en gelişmiş kamu sağlığı altyapısına sahip olduğu bu kötü vesileyle kanıtlanan Çin hazırlıksız yakalandığını söylüyor. Vatandaşları üzerinde yumuşak güç ile otorite tesis ederek dünyadaki en
- 1
- 2