Önce CHP’nin seçim galibiyetinin sadece AK Partili belediyelerde değil, Genel Merkez ve yerel teşkilatlarda da yol açtığı dağınıklık görüntüsü ibretlik. Son dakikada ilahe kaçıranlar mı ararsınız, dosya yok etmeye çalışanlar mı? Cumhurbaşkanı Başdanışmanlarından Mehmet Uçum’un Van hadisesin vesilesiyle “Kaydınızı tutuyoruz, gözümüz üzerinizde” uyarısıyla korku duvarının tamamen aşılmasına engel olma çabası manidar. Yine de yeni bir
“Türkiye ile İngiltere arasında yapılan yasa dışı göçmen anlaşmasından İngiltere açıklama yapmasa haberimiz bile olmayacaktı. Türkiye’yi sığınmacı deposu haline getirdiler. Bakınız hem anlaşmanın hem de bizde kurulacak Mükemmeliyet Merkezi’nin İngiltere tarafından duyurulması son derece vahim ve sorunlu. Para karşılığı Türkiye’nin sığınmacı deposu haline getirilmesi gerçekten de utanç verici.” Bu sözler CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na
MetroPoll araştırma şirketinin Temmuz sonu itibarıyla yaptığı Türkiye’nin Nabzı anketinde vatandaşlara “Verdiği oydan pişman olan var mı?” sorusu da yöneltildi. Anket sonuçlarına göre, yanıt verenlerin yüzde 22,8’, yani her beş kişiden biri, 14-28 seçimleri üzerinden henüz iki ay geçmiş olmasına rağmen verdiği oydan pişmanlık duyuyordu. Üstelik verdiği oydan pişman olan seçmenler arasında iktidar ve muhalefet
Hayır, İngiltere Başbakanı olmak isteyen Dışişleri Bakanı Liz Tuss’un göçmenleri Türkiye’ye gönderme vaadinden söz etmeyeceğim. O zaman İngiliz ırkçıları gibi göçmenleri de insan değil çöp gibi görmüş olurum. Belki İngiliz ırkçı sağcılığının Türkiye algısının sığ ve küstah bir görünümüdür. Malum ülkemiz ne yazık ki İngiltere’nin de Avrupa’nın da bir numaralı çöp atma alanına dönmüş durumda.
MetroPoll araştırma şirketinin Mayıs 2022 “Türkiye’nin Nabzı” sonuçları arasında Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turda iki değil üç aday arasında yapılması senaryosu da vardı. Buna göre, HDP de beş yıldır Edirne cezaevinde tutulan önceki eş-başkanı Selahattin Demirtaş’ın adaylığını destekleyebilirdi. Araştırmada, bu senaryoda ilk turda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dahil hiçbir adayın yüzde 50+1 barajını geçemeyeceği ve seçimlerin ikinci
Ankara’daki Avrupa Birliği (AB) ülkeleri büyükelçileriyle 19 Ocak’taki yemekli toplantıda onların sorularına yanıt verdikten sonra CHP lideri “bir soru da ben sorabilir miyim?” demiş. Tabii demişler. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 13 Ocak’ta AB büyükelçilerine verdiği yemeği hatırlatarak “Erdoğan ile de konuştunuz? Ona ne sordunuz ne yanıt aldınız?” diye sormuş.Masada kahkahayla gülenler olmuş. Çünkü Erdoğan’a soru soramadık
İçinden geçtiğimiz yoğun ekonomik kriz etkilerini her gün daha ağır biçimde hissettiriyor. Hayat kontrolsüzce pahalanıyor, birikimler gün gün erirken ani şoklarla da el değiştiriyor, barınma ihtiyacı dev bir sorun haline geliyor. Sıradan vatandaş için gelecek karanlıklaşıyor. Seçimlere yaklaştığımız şu dönemde bu durumun siyasete etki etmemesi düşünülemez. Siyaset literatürü, bir iktidarın yeniden seçilmesinde en büyük etkenin
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 23 Kasım’da kur krizinin fırtına gibi estiği saatlerde AK Parti teşkilatına hitap etti. Erdoğan konuştukça Türk lirası ABD doları, Avro, İngiliz Sterlini ve altın karşısında daha da değer kaybediyordu. Bu satırı yazdığım dakikada 1 dolar 13 lira ediyordu. Erdoğan bu konuşmasının sonunda partililerine halkın içine çıkıp kapı kapı dolaşarak 2023 seçimleri için
Türkiye siyaseti önemli bir değişim sürecinde. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) yaklaşık 20 yıllık iktidarının bugün artık bir çözülme sürecine girdiği sır değil. Seçmen iktidar partisine verdiği desteği son iki yıldır yavaş ama net biçimde geri çekiyor.2023 seçimlerine giderken bu değişimin seyrinin nasıl ilerleyeceği ve seçmenin nihai duruşunun ne olacağı şüphesiz Türkiye siyasetini takip eden
Bir yandan korona yeniden canlanmış, hastaneler dolmuş, okulların açılıp açılmayacağı belli değil. Diğer yandan borsanın küçük bir kıpırdanışında, ortada ABD ile yeni bir kriz de yokken dolar yeniden 7 liraya dayanmış. Dış politikada takışmadığımız ülke sayısı giderek azalıyor. Aranızda belki “siyaset zaten her şeye müdahale ediyor, futbola da etmiştir, bunu mu konuşacağız?” diye kızanlar olacaktır.