Abdullah Öcalan’ın yakalanma öyküsünü siyasi ve askeri perde gerisiyle anlattığım “Kürt Kapanı-Şam’dan İmralı’ye Öcalan” kitabını hazırlarken konuştuğum dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı’nın kendisine “Biz öyle demiyoruz ama” dediğini aktarmıştı; “Bu gerilla hadisesidir.” Demirel PKK “hadisesini” tanımlarken de şimdiye dek Kürtlerin 29 kez isyan ettiğini söylüyordu; “Bu otuzuncudur.” Öcalan’ın 1999’da yakalanmasına
Bir yanda biriken soru işaretleri, diğer yanda her gün yeni bir gelişme var. Son olarak MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, Selahattin Demirtaş’ı telefonla arayarak, Abdullah Öcalan’ın PKK’ya silah bırakma ve örgütü feshetme çağrısına verdiği destek için teşekkür ettiğini öğreniyoruz. Öte yandan Kandil, “Öcalan serbest kalsın” koşuluyla destek verirken KCK’/PKK’nın Suriye kolu YPG -sanki bağımsız bir örgütmüşçesine
En zor eşik bundan neredeyse yarım asır önce PKK’yı kuran Abdullah Öcalan’ın, örgütün artık ömrünü doldurduğunu, silah bırakıp kendisini feshetmesini söylemesiydi. 27 Şubat’ta üçüncü defa İmralı’ya giden DEM Parti heyetinin Öcalan ile dört saat sonra İstanbul’da yaptıkları açıklamada bu üç unsuru da açık ve başka anlama gelmeyecek şekilde söylemesiyle bu en zor eşik aşıldı. Şimdi
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 26 Şubat’ta AK Parti İl Başkanlarına hitabında CHP lideri Özgür Özel’e “Başkomutan olarak sana sesleniyorum” diye çıkıştı; “Ayaklarını denk al, denk almazsan denk getirmesini biz biliriz! Ordunun komuta kademesine laf atma yetkisi sende değildir, haddini bileceksin.” Özel buna 27 Şubat’ta “Partinin önünde tank mı göndereceksin. Korkutamazsın” yanıtı verdi.(*) Ama neticede Cumhurbaşkanı siyasi
Bazı olguları anlatmak için cümleyi, aynı bilgilerle başka türlü kurduğunuzda zihninizde bambaşka bir pencere açılıyor. Örneğin cümleyi “Rus Büyükelçi, ABD Büyükelçiliğinin karşı kaldırımında Türk polis tarafından öldürüldü” diye kurduğunuzda 2016’daki Karlov suikastına bambaşka açılardan bakmaya başlıyorsunuz. Başlıkta yer alan “Yurtdışına çıkması yasak TBMM yöneticisi Irak’ta” tanımını “MHP’nin Öcalan Açılımı çerçevesinde Erbil’de temaslar yürüten DEM Partili
Yarın ne olur bilemem ama gün itibarıyla görünen, DEM Parti’nin AK Parti ve MHP’nin kurduğu Cumhur İttifakına yeni üye adayı olduğu. DEM’in son Parti Meclisi bildirisi ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Güney Asya temaslarından dönerken söylediklerini üst üste koyduğumuzda gün itibarıyla görünmeye başlayan formülün de “Öcalan tecritinin kaldırılması, artı Kürtçe eğitim eşittir Erdoğan’a ömür boyu başkanlık
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump’ı doğrudan eleştirmeme orucu devam ediyor. Üstelik birbiri ardına gelen, özellikle de Erdoğan’ı normal koşullar altında çok rahatsız etmesi gereken İsrail ve Filistin odaklı gelişmeler karşısında adeta Trump orucu tutuyor. Demek ki koşullar normal değil. Düşünsenize, Joe Biden döneminde dört yıl Beyaz Saray’a -defalarca davet beklediğini söylemesine rağmen adım
CHP’ye soruşturmalar dizisinde 10 Şubat’ta 2023 Kurultayının “şaibeli” olduğu iddiasıyla açılan soruşturma vardı. 11 Şubat’ta CHP’liler güne İstanbul’da bazı ilçelerin başkan yardımcıları ile belediye meclisi üyelerinin gözaltına alınmasıyla uyandı. Gerekçe, İstanbul’da CHP’nin kazandığı 31 Mart 2024 yerel seçimleri öncesi konuşulan “Kent Uzlaşısı” yoluyla PKK’nın yerel yönetimlere sızdığı iddiasıydı. Hedef bir kez daha İstanbul Büyükşehir belediye
DEM Parti, tutuklu PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmeleri yürüten İmralı heyeti 16-17 Şubat’ta Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ni (IKBY) ziyaret edeceğini duyurdu. DEM Parti’den yapılan açıklamaya göre, Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’in yer aldığı heyet, DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ve Dış İlişkiler Komisyonu üyeleriyle birlikte önce Erbil’de Mesud Barzani ve Neçirvan Barzani,









