Yüzünü yıllardır Batıya dönmüş olan Türkler neredeyse elli yıldır vize engeliyle karşı karşıya kalıyor. Herkesin genelde olumlu- olumsuz bir vize hikayesi vardır. Sıkıntılar artık had safhaya gelince Avrupa Birliği bir adım attı. AB’nin vatandaşlarımıza yönelik geçtiğimiz hafta aldığı kısa süreli (Schengen) vize başvurularında daha olumlu bir yaklaşımda bulunma kararı (1) birçok kesim tarafından memnuniyetle karşılanırken
Avrupa Birliği’nin (AB) Ankara Temsilcisi Thomas Ossowski 18 Temmuz’da düzenlediği basın toplantısında AB Komisyonunun 15 Temmuz’da aldığı karar uyarınca Türk vatandaşlarına belli vize kolaylıkları getirildiğini ilan etti. Ossowski bunu “iyi niyetli başvuru sahipleri için daha elverişli vize kuralları” uygulanarak “kademeli sistem” yoluyla “çoklu giriş hakkı” tanınması olarak tarif etti. Buna göre vize süreleri, başvuru sahibinin
Türk iş dünyası, Avrupa Birliği ülkelerindeki ortaklarına seslenerek Türk vatandaşlarına uygulanan Schengen vize sorunlarının giderilmesi için destek olmaya çağırdı. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Avrupa İş Konseyleri Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, Vize meselesi artık konuşmaktan sıkıldığımız bir başlık haline geldi. Türkiye’de bulunan AB üyesi ülkelerin diplomatik misyonlarını ve özellikle iş dünyası temsilcileri olmak üzere Avrupalı
Her ne olursa olsun, ezici çoğunluğumuz gibi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan her zaman gurur duydum, duyuyorum. Ülke içinde daha iyiye ulaşmayı amaçlayan yapıcı eleştirilere rağmen, yurtdışında ülkemizi daima yüceltmeye çalıştım. Diplomatik sahalarda, iş dünyasında, medyada ve toplumsal hayatta Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etmenin onurunu taşıdım. Ancak, bu gurur duygusu, uluslararası arenada, özellikle Batı’da, ülkemizin
Hükümetin yeşil ve gri pasaportu aşırı kullanımla, bu pasaport sahiplerinin yurtdışı seyahatlerinde Türk vatandaşlarına uygulanan vizeye tabi olmamasını sağlama uygulamasına Avrupa Birliği karşı önlem geliştiriyor. Bu uygulamayla AB üyesi ülkeler ile İsviçre, İzlanda, Norveç ve Lichtenstein’a halen vizesiz seyahat edebilen yeşil ve gri pasaportlu Türk vatandaşları 2025’in ilk yarısından itibaren bu ayrıcalıklarını yitirmesi amaçlanıyor. Sözcü
Hep iç politikamızı eleştirir durur, dış politikamıza pek ilişmezdik. Ama koca Türk devletini öyle hallere düşürdük ki, insanın isyan edeceği geliyor. Türk vatandaşına ileri, çağdaş, modern ülkeleri kapadılar adeta. Yıllardır çok ağır ve onur kırıcı şartlarda vize veriyorlar, vermemek için bin dereden su getiriyorlar ya da müracaatları reddederek vize paralarının bile haraç alır gibi üstüne
Türkiye ve Irak 15 Ağustos’ta “Terörle Mücadele Mutabakat Zaptı” imzaladı. Tam da PKK militanlarının Irak topraklarından gelerek Eruh ve Şemdinli baskınlarıyla Türkiye’ye karşı silahlı mücadeleye başlamalarının 40’ıncı yıldönümünde, simgesel yönü ağır imzaları Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Iraklı mevkidaşı Fuad Hüseyin attı. Ama hükümetin yıllardır üzerinde çalıştığı bu anlaşma kamuoyuna Irak’a vize serbestisi yönüyle yansıdı
Dış ilişkilerde uygulanan temel politikalardan biri mütekabiliyet (karşılıklılık) ilkesidir. Size yapılan bir davranışa benzer şekilde karşılık vermektir. Bunu sadece olumsuz bir şekilde değerlendimek yanlış olur. Bazen de bir jest yapar ve karşılığını beklersiniz. O jestin karşılığı hemen gelmese bile en azından kayda geçer ve ileride kullanma ihtimaliniz olur. İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin helikopter kazasından sonra
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 6 yıl aranın ardından ilk kez Yunanistan’ın başkenti Atina’ya ziyarette bulundu. Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu ve Başbakan Kiryakos Miçotakis ile görüşen Erdoğan görüşmelerin ardından Türkiye ve Yunanistan arasındaki Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin 5. Toplantısına başkanlık etti. Uluslararası basında da geniş yer bulan toplantıların ardından Yunanistan ve Türkiye arasında 15 farklı anlaşma
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 17 Kasım’da Almanya çalışma gezisinin hazırlıkları aylardır devam ediyordu. Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un 28 Mayıs’ta Erdoğan’ın yeniden seçilmesi ardından açtığı tebrik telefonunda yaptığı davetin Türkiye-Almanya ilişkilerine değil, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerine de yeni bir nefes getireceği umuluyordu. Özellikle ekonomik ilişkilerde 2021’de 41 milyar doları aşan ticaret hacminin daha da geliştirilmesi için çaba harcanıyordu.
- 1
- 2