Aslına bakarsanız Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından 2 Mart’ta İnsan Hakları Eylem Planı adı altında ilan edilen metin, Yargıda İdari Reform planı adı altında duyurulsa bir anlam taşıyacaktı. Zaten Adalet Bakanı Gül, planın “Benim için en önemlisi hukuk güvenliği” diyerek paketin gerçek hedefini açıkladı; hukuk güvenliğini sağlayıp sağlayamayacağı ayrı tartışma konusu. Ama Erdoğan bu düzenlemeleri “Yargıda
Cumhurbaşkanı Erdoğan 1 Mart akşamı “normalleşme” kararlarını açıkladı. Zaten Şubat başından itibaren 1 Mart itibarıyla tedbirlerin kaldırılacağı/gevşetileceği yolunda çeşitli haber kırıntıları duymaya başlamıştık. On bir aydır salgını takvimle yönetmeye çalışıyoruz. Halbuki virüs takvim bilmiyor. Onun kendi seyri var. Düşmanımız oysa, onun davranış şeklini anlayıp, uygun tedbirler almak lazım. Yani veri kullanmak lazım. Tedbirlerin konulup kaldırılmasına,
Önce kavramım kendisiyle başlayalım: Topluluk Destekli Tarım (TDT). Yani, bir üretici ile bir tüketici grubunun iki tarafın da ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde işbirliği yaptığı bir dayanışma modeli. Genellikle tüketicilerin ön ödemelerini ve teslimde sorumluluk üstlenmesini içeriyor. Belirli bir alanda sezon boyunca üretilen ürünler TDT katılımcılarına eşit şekilde paylaştırılıyor. Böylece tüketiciler hem risklere hem de bolluğa
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yargı reformu kapsamında hazırlanan ve ifade özgürlüğünden tutuklama süreçlerine pek çok alana yayılan İnsan Hakları Eylem Planı’nı açıkladı. Dokuz amaç, 50 hedef ve 393 faaliyeti içeren planın ağırlıklı olarak mevzuata yönelik değişiklik vaatlerine odaklandığı gözlenirken, iki yıllık plan kapsamında uygulamada ne gibi iyileştirmeler geleceği merak konusu. Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki
Cumhuriyetimizin kuruluşunun yüzüncü yıldönümünün ortaya atılan hedefler dikkate alındığında havacılık ve uzay alanında hareketli günlere gebe olacağı umuluyor. 2023’de son on yıldır üzerinde çalışılan TF-X olarak da anılan Milli Muharip Uçağın (MMU) ‘hangardan çıkması’ bekleniyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan eğitim ve hafif taarruz uçağı Hürjet’in Türk semalarına kavuşacağı ve milli imkanlarla geliştirilecek uydumuzun aya sert iniş
Elli dört Senatörün 9 Şubat’ta ABD Başkanı Joe Biden’e mektup yazarak Türkiye’deki demokrasi ve insan hakları konusunu gündeme getirmesi ardından şimdi de 170 Temsilciler Meclisi üyesinin 26 Şubat’ta Dışişleri Bakanı Antony Blinken’e benzeri talepte bulunduğu ortaya çıktı. Hem iktidardaki Demokrat hem de muhalefetteki Cumhuriyetçi partiye mensup 170 milletvekilin “Türkiye müttefik ama Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ilişkileri
2020 yılında yüzde 1,8 büyüme kaydeden Türkiye, pandemi sırasında ekonomisi pozitif büyüyen birkaç ülkeden biri oldu. Büyüme performansı, öncelikle 2020 yılında uygulanan aşırı kredi büyümesi ve düşük faiz oranı politikalarının bir sonucuydu. Ancak, TL üzerindeki baskılar ve bu baskıları telafi etmek için Merkez Bankası rezervlerinin satışının 2021’e mirası, daha fazla kırılganlık oldu. Ekonomik görünüm, bu
Dün, 28 Şubat’ta Ankara Politikalar Merkezi’nin çevirim-içi toplantısında önemli bir konu tartışıldı: “İnsan Hakları ve Diplomasi”. Türkiye’de bu konuda en çok söz söylemeyi hakkedenlerden üç de konuşmacı vardı, gazeteci Özlem Akarsu Çelik yönetiminde. Oğuz Demiralp, Dışişlerinde Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler dahil, AB Genel Sekreterliği dahil insan hakları ve demokratikleşmeyi ilgilendiren pek çok konuda sorumluluk
Yetmiş altı yıl önce geçen hafta, 24 Şubat 1945’te Alman diktatörü Adolf Hitler, Alman Nasyonal Sosyalist Parti, yani Nazi Partisinin 25’inci kuruluş yıldönümü dolayısıyla bir konuşma yaptı. Konuşmasında Nazi Partisi iktidara gelene kadar Almanların nasıl geçmişlerinden ve kimliklerinden kopartıldığını, kendilerinin Alman halkını yeniden yücelttiğinden söz ettikten sonra nutkunu şöyle bitirmişti:• “Yirmi beş yıl önce size