Dün açıklanan verilere göre 24 saat içinde tespit edilen koronavirüs vakası 50 bine dayanırken, doktorlar kısa süre sonra ortaya çıkacak yoğun bakım krizi riskine karşı uyarıda bulundu. Sağlık Bakanlığı verilerine göre 271 bin 547 kişiye yapılan Covid-19 testinin 49 bin 584’i pozitif çıktı. Bir gün içinde 211 kişinin hastalık nedeniyle hayatını kaybetmesi sonucu can kaybı
Veri güvenliği çok önemli ama aynı zamanda da çok uçucu bir kavram. Adeta adı var kendisi yok. Aslında herhangi bir bireyin, yaşı, adresi, adı soyadı, TC kimlik numarası, sağlık bilgileri, telefon numarası, kredi kartı bilgisi gibi tüm kişisel bilgilerinin lüzumsuz yere istenmemesini, lüzumsuz yere saklanmamasını, işlenmemesini ve başkaları ile paylaşılmamasını sağlamak üzere iyi niyetle çıkarılmış
Bugün Ankara’daki en önemi gündem maddelerinden biri, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ziyaretiydi. Zirve başlarken sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Michel, “Ankara’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Türkiye-AB ilişkilerinin geleceği üzerine görüşmeye başlayacağız. Daha yapıcı bir gündem inşa edebilmek için gerilimin sürekli olarak azalması gerekli”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan emekli amiraller bildirisi üzerine asıl söyleyeceklerini, asıl hesaplaşmayı gerçekten önemli açıklamalar yapacağını söylediği 7 Nisan Çarşamba gününe mi bıraktı? Yoksa bu defa emekli subaylarla didişme görüntüsünün toplumu daha da gereceğini, kendisine daha çok zarar vereceğini görerek zamana mı bıraktı. Çarşamba günü AK Parti TBMM Grup toplantısı var ama onun öncesinde, bugün, yani
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ortak bir bildiri yayınlayan 103 emekli amiralden bazıları hakkında gözaltı kararı almasıyla “darbe” ve “ifade özgürlüğü” tartışması alevlendi. Türkiye’nin Montrö Sözleşmesi’nden çıkması tartışmaları üzerine bildiri yayınlayan ve bu bildiride Deniz İkmal Komutanı Tuğamiral Mehmet Sarı’nın “sarık ve cüppeyle” bir tarikat toplantısına katılmasına değinen 103 emekli amiralden 10’u hakkında gözaltı kararı alınırken dört
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AK Partililerin, iktidarının on dokuzuncu yılında hâlâ mağdur ve mazlumu oynayabiliyorsa, bunu bir ölçüde kendilerinin bir ölçüde de muhaliflerinin hesabına yazmak lazım.Hiç gülünecek bir halde değiliz ama baskı ortamlarında siyasi mizah güçlü bir ifade tarzı sunabiliyor. O yüzden iki Zaytung haberiyle yazıya girelim.Birincisi: “Sonucunu beğenmediği seçimi iptal edip tekrarlatabilen, kararını beğenmediği
Bugün 5 Nisan. Twitter, Facebook ve tüm sosyal medyada Avukatlar Günü kutlama mesajlarından geçilmiyor. Neredeyse ben hariç bütün avukatlar, bazı müvekkiller kutlama mesajları yayınlıyorlar. Kutlamayı hak edenler Mesleğe yeni adım atmış, atmaya hazırlanan ve henüz meslekte “Hanya’yı da Konya’yı da görmemiş” olan, önlerine çıkan her zorluğu yenmeye, bu yolda karşılarına çıkan dağları bile devirmeye kararlı
Önce 126 emekli büyükelçinin 1936 Montrö (Montreux) Boğazlar Sözleşmesinin iptali ihtimaline karşı çıkan -daha önce yayınlanmış- toplu açıklaması yeniden gündeme geldi. Sonda da 103 emekli amiralin bildirgesi. Emekli büyükelçilerin açıklamasına hükümet kanadından o kadar sert bir tepki gelmedi. Yalnızca son Montrö tartışmasının açılmasına -bir gazetecinin sorusu üzerine- vesile olan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, onu demek
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 31 Mart akşamı yazılı açıklamayla satır arası bilgi verme geleneğine uygun bir şekilde “İngiltere varyantı virüsün ülkemizdeki vakaların %75’ini oluşturduğu ve klasik tip koronavirüsün yerini aldığını” bildirdi. Bu kadar. Yazılı açıklamada ne bu bilginin ne anlama geldiği, ne de bununla ilgili olarak bir eylem yapılıp yapılmayacağı yoktu. Alışıldığı üzere Sağlık Bakanı