Hamas lideri İsmail Haniye’nin İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın göreve başlama yemin töreni için bulunduğu Tahran’da nasıl öldürüldüğüne dair bir açıklama henüz yapılmadı. Ama yavaş yavaş şekillenmeye başlayan bazı senaryolar var. Bu senaryolar temel olarak saldırının dışarıdan mı, içeriden mi yapıldığı üzerine ikiye ayrılıyor. Haniye, 30 Temmuz öğleden sonra parlamentodaki yemin töreni ardından, Tahran’ın kuzeyinde, konaklaması
Hamas lideri İsmail Haniye’nin İran’da öldürülmesi medya gündemini kaplasa da Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Özgür Özel Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a geçim sıkıntısı, belediyelere haciz tehdidi ve seçim talebiyle yüklenmeye devam ediyor. 31 Temmuz’da partisinin Eskişehir İl Başkanlığını ziyaret eden CHP lideri Özel, erken seçim koşullarının olgunlaştığını ama CHP’nin Meclis’teki milletvekili sayısının buna yetmediğini, AK Parti’nin
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’nin İran’da öldürülmesinin ardından yaptığı ilk açıklamada saldırıyı “kınadığını ve lanetlediğini” söyledi, “bu suikast Filistinlileri sindirmeye yönelik bir alçaklıktır,” dedi. Hamas yöneticisi Haniye’nin İran’ın başkenti Tahran’da öldürülmesinin ardından 31 Temmuz’da sosyal medya hesabından bir açıklama yayınlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu suikast filistin Davasını, Gazze’nin şanlı direnişini ve
Hamas lideri İsmail Haniye 31 Temmuz’da Tahran’da kaldığı konutta öldürüldü. İlk gelen haberler Heniye’nin sabaha karşı 02.00 sıralarında konutuna yapılan baskınla öldürüldüğü yolundaydı. Saldırıdan İsrail’i sorumlu tutan İran medyası ilerleyen saatlerde Devrim Muhafızları kaynaklarına dayanarak Haniye’nin hava akınıyla öldürüldüğünü duyurdu. Bilgi doğruysa İsrail uçaklarının ya da füzelerinin binlerce kilometre öteden İran’ın Rus S-300 füzeleriyle takviye
Başımıza ne geliyorsa Amerikan Kongresi’nden geliyor. Türkiye’ye karşı aldıkları ambargo kararları, 1915 olaylarını Ermeni soykırımı olarak tanımaları, F-16 savaş uçaklarının satışında ayak sürmeleri yetmezmiş gibi, bir de kongredeki şakşakçılar üçüncü ülkelerle ilişkilerimizi bozmaya başladılar. Hatırlarsınız bundan yaklaşık iki sene önce 17 Mayıs’ta Yunanistan Başbakanı Miçotakis Kongrede bir konuşma yapmıştı. Hiç Türkiye lafı etmemesine rağmen Türkiye’yi
MetroPoll’un Temmuz anket sonuçlarını bekliyordum doğrusu. Çünkü Özer Sencar ile yaptığımız son görüşmede, Haziran sonuçlarına göre 31 Mart seçimlerinde geriye düşen AK Parti’nin toparlamaya, CHP’nin ise yavaşlamaya başladığı izlenimindeyim. Bu arada yayınlanan diğer anketler AK Partinin CHP’nin 2-3 puan altında seyrettiğini gösteriyordu. MetroPoll’ün Temmuz “Türkiye’nin Nabzı” anketi, Haziran ayında kapanma eğilimine giren AK Parti-CHP farkının
İsrail ne Libya ne de Ermenistan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ima ettiği gibi, Türkiye de Saddam’ın Irak’ı değil, İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz’ın talihsiz kıyaslamasına rağmen. Bir zamanlar bu bölgede sağlam bir şekilde hizalanmış olan bu iki ülke arasındaki giderek artan gergin ve potansiyel olarak tehlikeli dinamikleri anlamak, saçmalıkları bir kenara bırakmayı ve eylem odaklı bir realpolitik
Türkiye’de hayatın acımasız gerçekleriyle yüzleşmeye hazır mısınız? İşte karşınızda absürt bir tablo: Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun araştırmasına göre, Temmuz ayında açlık sınırı bir önceki aya göre 202 lira daha artarak 20 bin 776 liraya, yoksulluk sınırı ise 62 bin 302 liraya yükseldi. Peki, buna nasıl ulaştık? Devletimizin başarılı ekonomik politikaları sayesinde tabii ki! Gelin, bu komik
Sokak köpeklerinin öldürülmesinin önünü açacağı için tepki toplayan Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişiklik öngören yasa teklifinin tartışmalı 5. maddesi TBMM’de kabul edilerek yasalaştı. TBMM Genel Kurulu’nda 28 Temmuz’da görüşülmeye başlanan Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin ilk 5 maddesi tüm tartışma ve protestolara rağmen kabul edildi. 17 maddelik kanun teklifinin görüşmeleri sırasında Cumhuriyet Halk
Öncelikle İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz’ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sonunun Irak’ta Saddam Hüseyin gibi olacağını söyleme küstahlığını havada bırakmayalım: Erdoğan’ın siyasi geleceğine sadece Türk seçmeni, sandığa atacağı oylarıyla karar verecektir. ABD ve İngiltere’nin şımarttığı Binyamin Netanyahu’nun bakanı, sadece Türkiye cumhurbaşkanını hedef almakla kalmadığının, Saddam Hüseyin’in ABD’nin Irak’ı işgali ile devrildiğini de hatırlattığının şuurunda değil görünüyor.