CHP’nin son iki yıldaki dördüncü kurultayı olan 28-30 Kasım, 39’uncu Kurultayının ikinci gününde Özgür Özel, delegelerden rekor sayıda, 1333 geçerli oyun tümünü alarak yeniden seçildi. Ekrem İmamoğlu iddianamesiyle yapılan yolsuzluk suçlamalarının, kapatma davası tehditlerinin de önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kurultay öncesinde yayınladığı videonun, hatta seçim günü 29 Kasım’da AK Partiye en yakın gazetelerden Sabah’ın
Dışişleri Bakanlığı, 28 Kasım’da Karadeniz’de Türkiye’nin Münhasır Ekonomik Bölgesi içinde meydana gelen tanker hadislerinin saldırı sonucu olduğunu doğruladı. Dışişleri Sözcüsü Öncü Keçeli saldırıdan kimin sorumlu olduğunu açıklamadı ancak açıklama, Ukrayna’nın saldırıyı 29 Kasım’da üstlenmesinden hemen sonra yapıldı. Ukrayna basınına konuşan yetkililer saldırının Ukrayna Gizli Servisi (SBU) ve Deniz Kuvvetlerinin ortak operasyonuyla, “Seababy” türü Suüstü İnsansız
Meclis’teki “Terörsüz Türkiye” komisyonunun AK Parti, DEM ve MHP temsilcilerinden oluşan heyeti PKK lideri Abdullah Öcalan ile 24 Kasım’da yaptıkları görüşmeyi, güya 26 Kasım’da Komisyon toplantısında anlatacaklardı. O toplantı yapılmadı. Neden yapılmadığı da açıklanmadı. Meclis Başkanlığı da, üç parti de sustu. Hakkını yemeyelim, DEM ilk günden itibaren bütün konuşulanların aynen kamuoyuna açıklanmasını istiyordu ama
Papa’nın Türkiye ziyareti ve İznik’te yeni bir konsil toplama önerisi, sadece Hristiyan dünyasına ait törensel bir başlık değil. Aynı zamanda Türkiye’nin bin yıllık tarihsel kimliğinin, medeniyetler arası rolünün ve küresel sahnedeki konumunun yeniden hatırlatılmasıdır. Bu mesele ilahiyattan ziyade devlet aklıyla, stratejiyle ve Türkiye’nin kendisini dünyaya nasıl konumlandırmak istediğiyle ilgilidir. Türkiye, yalnızca görkemli İslam mirasının değil,
Belki de başlığa CHP varoluşsal krizini bir kurultayla daha aşma çabasında demek daha doğru olurdu. 28-30 Kasım’daki 39’uncu Olağan Kurultay’da yalnızca 17 yıl sonra yeni bir parti programı oylanmakla kalmayacak. CHP lideri Özgür Özel, yönetimde değişiklikler öngörüyor, bir “mücadele” kadrosu kurmak istediğini söylüyor. Gerçi Kemal Kılıçdaroğlu’nun yerine Genel Başkan seçildiği 4-5 Kasım 2023’teki 38’inci Kurultay
Çelişkiler içindeyiz. Bir yandan PKK ile diyalog içinde Kürt sorununa siyasi çözümle demokrasiyi geliştirme iddiası içindeyiz. Diğer taraftan AİHM kararlarına rağmen Kürt siyasetçi Selahattin Demirtaş’ı hapiste tutmaya devam ediyor, gazeteci Fatih Altaylı’yı sırf daha sonra benzeri lafların söylenmesini caydırmak için, ibret olsun diye hapis cezasına çarptırıyor, muhalefeti yargı kararları ile hizaya getirmeye çalışıyoruz. Çelişkiler İçindeyiz
İran son yirmi yılda dünyanın kaldırabileceği tüm baskıların neredeyse aynı anda üzerine yüklendiği bir ülke hâline geldi. Amerikan ve Avrupa yaptırımları ekonomiyi boğdu, para birimi defalarca çakıldı. İsrail’in hedefli saldırıları güvenlik kurumlarını sarstı. Enerji sektöründe dışa açılma kanalları kapanınca ülke tarihindeki en büyük gelir krizlerinden biri yaşandı. Mollaların giderek otoriterleşen rejimi toplumsal nefes alma alanlarını
İstanbul 26’ıncı Ağır Ceza Mahkemesi gazeteci Fatih Altaylı’yı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı tehdit suçlamasıyla 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırdı. İtiraz yolu açık olan cezanın kesinleşmesi durumunda, yaklaşık 6 aydır Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan Altaylı, yaklaşık 18 ay, yani 1,5 yıl daha hapis yatacak. Altaylı’nın karar okunduktan sonra tepkiyle elindeki dosya ve kağıtları yere attığı,









