Gazeteci-Yazar
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun gerçek yüzünü 2006’da yüz yüze gördüğüm tarih 12 Temmuz’du. O gün İsrail orduları Lübnan’a girmişti; Hizbullah’ın sınır bölgesinde 8 İsrail askerini öldürmesi, ikisini de rehin alması üzerine başlamıştı operasyon. Ben 10 Avrupa ülkesinden 10 gazeteciyi kapsayan bir basın turu için İsrail’deydim. O gün Likud lideri Netanyahu ile toplu söyleşimiz vardı. Likud
Dâvut ve Câlut’un hikayesi üç kutsal kitapta, sırasıyla Tevrat, İncil ve Kuran’da yer alır. Câlut, o devirde Filistinlilerin yenilmez savaşçısıdır, her türlü zırh ve silaha sahiptir. Dâvut ise abilerinin aksine çelimsizliği nedeniyle askere dahi alınmayan genç çoban. Zalim Câlut’a o meydan okur; elinde silah namına sadece bir sapan vardır. Çelimsiz çoban o sapanla zalim devi
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 9 Ekim’deki kabine toplantısına ara vererek iki önemli görüşme yaptı. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve İsrail Cumhurbaşkanı Izak Herzog’la Hamas’ın 7 Ekim İsrail’e saldırısı ve sonrasında İsrail’in Gazze’ye başlattığı operasyon üzerine konuştu. Her ikisine de sivil ölümlerden duyduğu üzüntüyü aktardı. Görüşmelerin ardından yapılan açıklamada Erdoğan’ın ilk defa Filistinli militanların İsrail’deki sivillere
Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e saldırısının gölgesinde kaldı ama hafta sonu siyaset sahnesinde iki önemli kongre vardı. Yine 7 Ekim’deki AK Parti Olağanüstü Kongresi ve 8 Ekim’deki CHP İstanbul İl Kongresi. AK Parti ve CHP kongreleri 14-28 Mayıs 2023 seçimleri ardından değişim, dönüşüm tartışmaları atmosferinde yapıldı. Seçimi kazanmasına rağmen AK Parti’de olağanüstü kongre isteyen Cumhurbaşkanı Tayyip
Hamas’ın 7 Ekim sabahı İsrail’e saldırısında öldürülenlerin sayısı 8 Ekim sabah saatlerinde 300 “kadar” İsrailli ve 300 “kadar” Filistinliye ulaşmıştı. İsrail’in bazı kasabalarında Gazze şeridinden sızan Hamas militanlarıyla İsrail asker ve polisi arasında çatışmalar devam ediyordu. ABD desteğiyle dünyanın en gelişmiş savaş teknolojisine ve Mossad ve Şin Bet gibi istihbarat ağlarının desteğindeki İsrail ordusu gafil
ABD’nin 5 Ekim’de Suriye’de PKK’yı hedef alan bir Türk SİHA’sını düşürmesine, Dışişleri Bakanlığı 6 Ekim’de “Operasyon etkilenmedi” gibi daha önce eşi görülmemiş bir açıklama yaptı.” Üstelik ABD SİHA’nın Türkiye’nin olduğunu bilerek Ürdün’deki üssünden kalkan bir Amerikan F-16’sı tarafından düşürüldüğünü açıkça söylediği halde. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ABD’li karşıtı Anthony Blinken ile telefonda konuştuğu ve terörle
PKK’nın üstlendiği 1 Ekim İçişleri Bakanlığı saldırısının Ankara’yı hem siyasi hem askerî açıdan daha şahin bir tutuma itti. Bu şahinleşme iki cephede, biri askeri, diğeri diplomatik planda iki operasyon Batıya meydan okuma çizgisinde gelişiyor. 4 Ekim günü önce Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ardından Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler tarafından yapılan uyarılar, Suriye ve Irak’taki PKK’ya
“Keskin bıçak olmak için çok çekiç darbesi yemek gerekiyorsa feda olsun, değil çekiç balyoza bile razıyız.” MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 3 Ekim’de Meclis grubu konuşmasında kullandı. Konuşmasında bu cümlenin önündeki ve devamındaki cümlelerle doğrudan bağını kurmak da zor; kullanılmasa da olurmuş denebilir. Ama son günlerde Ankara’da kapalı kapılar ardındaki gelişmeler göz önüne alındığında adeta
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 1 Ekim’de yeni yasama yılını açış konuşması, birkaç saat önce, Meclis binasının birkaç yüz metre ilerisindeki İçişleri Bakanlığına yönelik terör saldırısının gölgesinde kaldı. Erdoğan konuşma metninde yer alan “Bölücü terör meselesini, sınırlarımız içinde büyük ölçüde çözdük” cümlesine, metinde yer almayan “Bu sabahki eylem terörün son çırpınışlar” cümlesini eklemek zorunda kaldı. Erdoğan konuşmasının
Osman Kavala ve Gezi Davası mahkûmlarını hapiste tutan asli etken hukuk değildir. Hatta Anayasa ve yasalar da değildir. Öyle olsaydı zamanında Anayasa Mahkemesi (AYM) kararları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları uygulanırdı, alt mahkemeler tarafından iktidarın siyasi tercihleri doğrultusunda bozulmazdı, hatta belki bu dava hiç açılmazdı. Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesinin 27 Eylül’de Kavala’ya verilen ağırlaştırılmış