Ülkemizin sınıf düşmesinde kurumlarının yok edilmesinin çok büyük payı var kuşkusuz. Kurumlar, belli misyonlara sahiptir: Örneğin bir ülkenin Merkez Bankasının birinci görevi, ülkenin parasının değerini korumaktır. Üniversite de bir kurum; misyonu da özgür düşünen, bilgiyi araştırıp bulmaktan öte, yeni bilgiler üretebilen insanlar yetiştirmektir. Nasıl ki merkez bankası bir kurum olarak aşındırıldığında ülkenin parası tepetaklak gidiyorsa,
Türk Tabipleri Birliği (TBB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, ‘Örgüt propagandası’ yaptığı iddiasıyla tutuklu yargılandığı davada 2 yıl 8 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Fincancı’nın tahliyesine karar verildi. TTB Başkanı Prof. Dr. Fincancı’nın, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) sınır ötesindeki operasyonlarda kimyasal gaz kullanıldığı iddialarıyla ilgili yaptığı açıklama nedeniyle, “basın yoluyla terör örgütü propagandası
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hayatı ve icraatını anlatan bir müzenin seçimlerden önce açılabilmesi için hazırlıkların hızlandırıldığı bildiriliyor. Gazeteci Murat Sabuncu’nun T24’te yazdığına göre İstanbul’da Erdoğan’ın doğup büyüdüğü semt olan Kasımpaşa’da, Haliç kıyısında kurulmakta olan müzede, başta Emine Erdoğan olmak üzere Erdoğan ailesi üyelerinin etkinliklerine de yer verilecek. Müzenin Kasımpaşa’da Tersane İstanbul adı altında turizm ve konut
Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Tayyip Erdoğan’ın 9 Ocak’ta yeni Fırtına obüslerinin teslim töreninde yaptığı konuşmanın CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef aldığı bölümünde generaller tarafından alkışlanmasına yeni bir tartışma başlattı. Erdoğan BMC ve Katar hisseleriyle gündeme gelen tank-palet fabrikasında Kılıçdaroğlu’nu “Sıradan işletme devir işlemini çarpıtarak sermaye düşmanlığı” yaparken “Amerika’dan İngiltere’ye, oradan Almanya’ya kapı kapı” dolaşıp
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) başörtüsü ile ilgili Anayasa değişikliği önerisi için toplantı talebine Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve İYİ Parti’den ret cevabı geldi. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, AK Parti ve MHP’nin desteklediği Anayasa değişikliği teklifini İYİ Parti ile değerlendirdiklerini belirterek, “AKP’nin teklif için ziyaret talebini reddediyoruz. Yeniden randevu talep ederlerse yeniden değerlendiririz,”
“Dezenformasyon” seçim olan her ülkenin gündeminde son 6 yıldır çok büyük yer tutuyor. Çünkü, ABD eski başkanı Donald Trump’ın seçilmesinde dezenformasyon içeren sahte haberlerin büyük bir iş gördüğü anlaşıldı. Yüz kere konuşuldu ama önemi açısından yeniden anlatalım; Cambridge Analytica isimli şirket seçimin kafa-kafaya olduğu 17 ABD eyaletinde, Facebook üzerinden seçilmiş hedef kişilere (sayısı 87 milyon
Seçimin son düzlüğüne hazırlanırken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başında birkaç ciddi sıkıntı var. Saymaya en sonuncusundan başlayacağım; yani Sinan Ateş cinayetinden. Ama diğerlerine, yani seçim tarihi, adaylık, Anayasa değişikliği, Kürt seçmen gibi konulara girmeden önce bir deneyimi size aktarmak ve sizin de yapmanızı önermek istiyorum. Son günlerde AK Partili isimlerin ekranlarda seçimler üzerine konuşmalarını izlerken aklıma
Sağlık Bakanlığına bağlı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) yurtdışından getirilen ve kanser tedavisinde kullanılan ilacın sahte içerikle hastalara temin edildiğini doğruladı, konu ile ilgili suç duyurusunda bulunulduğunu açıkladı. 9 Ocak’ta açıklama yayınlayan TİTCK, SGK’nın sahte ilaç alımını onaylayarak “soruşturma gereği kolluk kuvvetleri gözetiminde alınan numunelerin sahte olduğu tespit edilmiştir” dedi, tedarik eden firma
Dünyada örnekleri görülen yeni bir aşırı sağ taktiği, dikta heveslilerinin seçimi kaybedince orduyu darbeye çağırmak dahil iktidarı ellerinden bırakmamak için her kirli taktiğe başvurabileceklerini gösteriyor. Bundan tam iki sene önce, seçimi kaybeden ABD Başkanı Donald Trump’ın görevi Joe Biden’a devretmesine günler kala 6 Ocak 2021’da Kongre binası, Trump yanlısı aşırı sağcı milislerce basılmış, Trump’ın seçim
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın partisinin 7 Ocak’taki Kars il kongresinde HDP’nin kendi cumhurbaşkanı adayını açıklayacağını ilan etmesi 2023 seçimlerine iki değil üç adayla gidileceğini gösterdi. Buldan “Ne Cumhur İttifakı’yla ne Millet İttifakı’yla herhangi bir ortaklığımız yok” diye konuştu; “Ancak ilkesel yaklaşımlarımızı zamanı geldiğinde oturup konuşabiliriz, zamanı geldiğinde müzakere edebiliriz, zamanı geldiğinde diyalog içinde









