Hukukla açıklayamıyorum. O yüzden son HDP gözaltılarına siyasi dengeler ve anlamı açısından bakmaya çalışacağım. Neden şimdi ve Allah aşkına, yine neler oluyor?Kararın hangi siyasi atmosferde alınmış olduğu önemli. Son zamanlarda AK Parti-MHP blokunun milliyetçi-muhafazakâr tabanın heyecanını ayakta tutmasını sağlayan Yunanistan/Doğu Akdeniz ihtilafı artık masada sayılır. Libya ihtilafı da öyle. Açık konuşalım, Suriye de öyle. Ben
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 2014 yılındaki “Kobani olayları” soruşturması kapsamında çoğu HDP’li 82 kişi hakkında gözaltı kararı vermesine Avrupalı parlamenterler tepki gösterdi.Deutsche Welle’nin derlediği habere göre, Sosyalistler ve Demokratlar Grubu üyesi ve Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor “2014 yılında yaşanan olaylara karıştıkları iddiasıyla HDP üyelerine karşı yürütülen yeni gözaltı operasyonundan derin endişe duyduğunu” söyledi.Sosyalistler
Hemen tekrarlayalım: Yunanistan ve Avrupa Birliği (AB) ile diplomatik uzlaşma yoluyla yumuşama ekonomiyi düzeltmez, orada başka ağır sorunlar mevcut, ama eğer düzeltici adımlara niyet varsa nefes aldırır. Neticede dolar 7,7 avro 9 lira sınırına dayanmış durumda. ABD Büyükelçisi David Satterfield’ın Covid ortamında “Borçlarınızı ödemezseniz şirketler ilaç göndermeyi kesebilir” uyarısında bulunduğu bir durumdayız. Bu ortamda Türkiye’nin
Siyasal sosyalleşmeye bireylerin uzun zaman içinde oluşturdukları dünya görüşü ya da ideolojileri olarak bakabiliriz. Bunu karikatürize edersek, solcular Nazım ile, sağcılar da Necip Fazıl ile büyürler diyebiliriz. Bizim sol ile sağın Batı demokrasilerinde karşımıza çıkan farklı sürümleriyle karşılaştırılamayacak özellikleri olduğunu da yadsımamak gerek. Türkiye’de sol ve sağ ekonomik mücadele içerisinde emekçilerle sermayedarlar arasında bir ayrışmanın
Kuvvetler ayrılığı ile başlayalım. Yayına hazırlanan “Meraklısı İçin Darbeler Kitabı”ndan küçük bir tadımlıkla başlayacağız, bazı isimleri kitaba bırakarak. Sonra hâkim, savcı ve düğün gecesine geleceğiz.12 Eylül 1980 askerî darbesinin en koyu günleriydi. Darbenin en yetkili isimlerinden birisi, bir diğerinin makam odasına gitti. “Bütün kuvvetlerin birlik içinde kontrolümüz altında olduğu” yolundaki açıklamalarının yanlışlığından bahsetti. O böyle
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Hürriyet’ten Ahmet Hakan’la görüşmesinde Türkiye’deki filyasyonun dünyada eşi benzeri olmadığını söylemiş. Salgının başından beri hemen her alanda tekrar tekrar duyduğumuz bir nokta bu. Yalnızca Türkiye’de uygulanan ilaç tedavileri, yalnızca Türkiye’nin ulaştığı tedavi başarı oranları, yalnızca Türkiye’de uygulanan haftasonu sokağa çıkma yasakları. Sağlık Bakanlığı salgın yönetiminde orijinalliği önemsiyor.Her ne kadar yeni Koronavirüs,
Geçtiğimiz hafta ülkemizden bir yıldız daha kaydı. 15 Eylül’de vefat eden Suna Kıraç, Türkiye’nin yetiştirdiği müstesna bir iş insanı olmanın yanı sıra, sivil topluma can veren vizyoner bir eğitim ve kültür gönüllüsüydü. Eğitime, gençlere, kültürel birikimimize, bilime ve ülkemizin uluslararası görünürlüğüne sağladığı katkılar yaşamından sonra da meyve vermeye devam edecektir.Suna Kıraç, ilk belirtileri 1996 yılında
Günümüzün sıcak tartışma konusu, Akdeniz ve Ege’deki adaların kıta sahanlığı ve ne üzücü ki tüm adaların yönetimi elimizdeyken şimdi ana karaya en yakın sayılabilecek adaları bile kaybetmiş durumdayız. Bu maalesef, 15. ve 16. yüzyıllarda denizcilikte zirve dönemini yaşayan Osmanlı İmparatorluğu’nun hatalı kararlarla denizlerin egemenliğinden, kara imparatorluğuna dönüşünün sonucu olmuştur.Osmanlı Sultanı II. Bayezit, Akdeniz’de serbest korsanlık
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Anayasa Mahkemesi’ne yönelik eleştirisini ve üslubunu hiç doğru bulmuyorum. Fakat hukuk devletinde en önce savunulması gereken kurum olmasına rağmen Anayasa Mahkemesi’ni savunmak içimden gelmiyor. Neden mi? Buyurun: Anayasa Mahkemesi beni savundu mu? Kış lastiği gibi alakasız konularda yürütmenin adına OHAL eklediği KHK’ların OHAL niteliğini irdeleyip, OHAL ile alakasız olanları iptal etti
Seçimler henüz gündemde değil ancak iktidar partisi seçim kanunu çalışmalarında sona geldi haberleri çıkıyorsa seçim davulları çoktan çalmaya başlamış demektir. O halde en temel soruyu cevaplamaya çalışmakta fayda var: Seçmenin oyunu neler belirler?Oy verme hareketinin tek bir belirleyeni yok. Pek çok etmen bir arada kişilerin oy kararlarında etkili oluyor. Ahmet Bey işbaşındaki hükümet veya adayın