Ankara içişleri Siyaset Kulisleri Haber Yorumlar: Ankara’nın siyaset kulislerinden derinlemesine bilgi, analiz ve tahminler veren ancak Ankara’nın ötesinde yerel siyasetin nabzını tutan haber ve yorumlar.
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu hapse atılarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın karşısında aday olması önüne -sonuncu olmasa da- son engel de çıkarıldı ama bunu Erdoğan’ın zaferi saymak mümkün değil. “Bugün yok ettiğinizi sandığınız, yarın başa geçebilir.”Tarihçi İlber Ortaylı’nın Ekrem İmamoğlu Vakası üzerine sözleri aslında her şeyi özetliyor. İmamoğlu’nun AK Parti döneminde yargı operasyonları ve baskı uygulamalarının
Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ardından NOW TV Genel Yayın Yönetmeni ve Orta Sayfa programı moderatörü, gazeteci Doğan Şentürk sosyal medyadaki, bazı tartışma gruplarında 11 maddelik bir durum değerlendirmesi yaptı. Şentürk’ün saptamalarını, izniyle YetkinReport’un ayrıntılandırmasıyla paylaşıyoruz: 1- CHP’yi konsolide etti: İmamoğlu’nun peşi sıra soruşturmalar, diploma iptali ve nihayet tutuklanması CHP içindeki hizipler mücadelesini önemsizleştirdi; kenetlenme sağlandı. 2-
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 23 Mart’ta çıkarıldığı Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından “ihaleye fesat, kişisel verileri kaydetme, rüşvet ve örgüt kurma” suçlarından tutuklandı. İmamoğlu “Kent uzlaşısı” çerçevesinde PKK’ya yardımcı olmak suçlamasındansa serbest bırakıldı. Ancak bu durumda bile yolsuzluk suçlamasından tutuklandığı için Silivri’daki Marmara Cezaevine gönderildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Mahkemenin terörizm suçlarından serbest bırakma
Sondan başlayalım. 22 Mart sabaha karşı, sahur vakti, saat 04:19’da MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız “X” hesabından bir yayın yaptı. Kamuoyu kendisini HDP’nin kapatılması davasına önayak olmasından tanıyor. Yıldız, CHP lideri Özgür Özel’in 21 Mart öğle saatlerinde CHP’yi 6 Nisan’da kurultaya götürme kararının geçersiz olduğunu öne sürüyordu. Çünkü zaten CHP’nin Kemal Kılıçdaroğlu yerine
Yatay geçişte usulsüzlük gerekçesi ile cumhurbaşkanlığının güçlü adayı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi gibi, hemen ertesi gün şafak vakti evinden alınarak Emniyet’e götürülmesi de dakikalar içinde dünya medyasına yansıdı; “Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanlığı yarışında en güçlü rakibi Ekrem İmamoğlu’nu tutuklattı” mealinde başlıklarla dünyaya duyurdular. Bu gelişmeleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın idare ve yargı makamları üzerindeki nüfuzuyla en
Son dönemde uluslararası görüşme trafiği arttı. Üst düzey zirveler, kritik ziyaretler, toplantılar yapıldı. Canlı yayınlar, basın açıklamaları izledik. Bunlar arasında bana iki fotoğraf dikkat çekici geldi: Türkiye açısından öne çıkarılabilecek özellikte. Birinci fotoğraf, Kiev’de düzenlenen Zirve’ye ait. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’ye destek vermek amacıyla 24 Şubat 2025 tarihinde savaşın dördüncü yılına girildiği ve Ukrayna’nın
20 Mart Nevruz gecesi Türkiye’nin hemen hemen bütün büyük şehirlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını protesto gösterileri vardı. İstanbul’da Saraçhane’de buz gibi havaya rağmen toplanan on binlerce kişiye hitap eden CHP lideri Özgür Özel “Sokak” diyordu; “Artık kimse bizden salon siyaseti beklemesin”. CHP 34 ilde İmamoğlu protesto mitingleri örgütleme kararı almıştı. Saraçhane’de
Kıbrıs sorununa çözüm bulmak amacıyla 17-18 Mart 2025 tarihlerinde Cenevre’de düzenlenen gayrı resmi, beş taraflı (*) Kıbrıs konferansı, tarafların temel pozisyonlarını tekrarladığı ancak kapsamlı müzakerelere geçiş için ortak bir zemin bulunamayan bir toplantı olarak kayda geçti. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, görüşmelerin ardından sürecin devam edeceğini belirterek Temmuz ayında yeni bir konferans düzenleneceğini
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarının 19 Mart operasyonu ile topluca gözaltına alınmaları sadece siyasi değil, aynı zamanda hukuki bir güç gösterisi olarak okunmalı. Güç politikaları söz konusu olunca, güçlünün hukuku devreye giriyor, güçlü de kendi hukukunun gücünü sergilemek istiyor. Tarih boyunca böyle olmuş, şimdi de böyle. Dolayısıyla örneğin İmamoğlu’nun üzerine gidildiği
Türkiye’de siyasi ve ekonomik gündem o kadar hızlı değişiyor ki, bu yazıya başladığımda henüz İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşları gözaltına alınmamış, borsa ve döviz dalgalanmaları yaşanmamış, siyasi gerilim biraz daha tırmanmamıştı. Sadece kendi başına önemli bir hadise olan diploma iptali, İstanbul Üniversitesinin İmamoğlu’nun diplomasını iptali etmesi konuşuluyordu. Ancak her yeni gün,