Ankara içişleri Siyaset Kulisleri Haber Yorumlar: Ankara’nın siyaset kulislerinden derinlemesine bilgi, analiz ve tahminler veren ancak Ankara’nın ötesinde yerel siyasetin nabzını tutan haber ve yorumlar.
Covid’le savaş da iyi gitmiyor, ki birazdan ayrıntısıyla geleceğiz, ekonomiyle savaş da iyi gitmiyor. TUİK ikinci çeyrekte yüzde 9,9 küçüldüğümüzü açıkladı. Rakamın iki haneli çıkmaması için özel çaba sarf edildiği anlaşılıyor, örneğin elektrik tüketim rakamlarına, istihdam kayıplarına bakıldığında, uzmanları yazınca anlarız.Yunanistan’la savaş ihtimaline gelince… Yunanistan’ın tam da 30 Ağustos’ta Meis adasına turist gemileriyle asker göndermesi
Zaferden ne anlıyoruz? Zaferden Türkiye’deki herkes aynı şeyi anlıyor mu? 30 Ağustos, kimilerimize göre işgal ordularının çökertildiği, bağımsızlık ve cumhuriyete giden kapıların açıldığı tarihtir. Kimilerimize göreyse 30 Ağustos’un felaketlerine açılan kapı olarak görüldüğü anlaşılıyor; çünkü onların “keşke Yunan kazansaydı da halifelik kalsaydı” saflarında olduğu giderek ortaya çıkıyor. Zaferden ne yazık ki aynı şeyi anlamıyoruz. Zaferden
Halk TV’nin 28 Ağustos yayınında Şirin Payzın güzel sordu, İyi Parti lideri Meral Akşener de iyi yanıt verdi.Soru şuydu: “Esnaf gezmeniz Cumhurbaşkanlığı adaylığı için bir nabız yoklama mı?”Soru yerindeydi. Çünkü son zamanlarda Akşener ve Anadolu’da çarşı-pazar vatandaşla konuşması sayesinde vatandaşın sesi ekranlarda duyulur oldu. Halkın arasında -şatafatlı törenlerde değil, yüzünde Covid maskesiyle örnek olarak- onlarla
26 Ağustos’ta Malazgirt’te Alparslan’ın 1071’de Bizans ordularını yenmesini kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, acaba 30 Ağustos’ta Dumlupınar’da Atatürk’ün Yunanistan ordularını bozguna uğratmasını da kutlayacak mı? Acaba İstiklâl Savaşının önderi, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e de saygı ve övgülerini televizyon canlı yayınlarında sunacak mı? Ya o meydan muharebelerini kazanan Batı Cephesi Orduları Komutanı İsmet İnönü’ye de bir küçük
Hayal Kırıklığı Eğer önceki kuşak Türk liderler ve Avrupa Birliği (AB) Devlet Adamları, yani 1963 Ortaklık Anlaşması ve 1971 Katma Protokolü gerçekleştiren kuşak, Türkiye-AB ilişkilerinin bugünkü halini görseydi muhakkak ki derin bir teessüre kapılırdı. Türkiye’nin AB ile sanayi mamullerinde hemen yarım yüzyıldan bu yana her iki tarafın avantajına işleyen bir Gümrük Birliği var. Fakat bu Gümrük Birliğini
Almanya Dışişleri Heiko Maas 25 Ağustos günü önce Atina’da Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendios, ardından Ankara’da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Kıbrıs ve Doğu Akdeniz sularında tırmanan gerilimi görüştü. Maas bu görüşmelerden aldığı izlenimi 27-28 Ağustos’ta Berlin’de planlanan Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanları Toplantısına götürecek. Türkiye’nin donanma eşliğinde Oruç Reis sondaj gemisini Kıbrıs’ın güneyine göndermesi
Ekonomi yazarı Uğur Gürses, Fitch Ratings’in Türkiye’nin kredi not görünümünü durağandan negatife indirmesini, AKP Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli’nın tepkileriyle değerlendirdi. “Fitch’in Türkiye’nin kredi görünümünü negatife çekeceği, Cumhurbaşkanı’nın 21 Ağustos günü müjde açıklayacağını ilan ettiği 19 Ağustos günü biliniyordu” diyen Gürses, “Ülkeyi yönetenle yanlış ve kötü yönetimin faturasını bir takım muğlak dış güçlere çıkarmaya harcayacakları
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Karadeniz’de doğal gaz bulunduğunu ilan ettiği töreni izlerken, bir yandan da adeta bir halef ilan etme törenine mi tanık olduğumuz izlenimine kapıldım. Tabii ne Erdoğan sultan ne Hazine ve Maliye Bakanı damadı Berat Albayrak veliaht prens, Anayasamız hâlâ laik, demokratik sosyal hukuk devletinde yaşadığımızı yazıyor. Bir yandan dikkatimi Türkiye’nin şimdiye kadarki en
Yaz genellikle rahatlama ve dinlenme mevsimidir. Aynı zamanda diplomatların en çok korktuğu dönemdir. Tarihe baktığınızda çoğu savaş ve çatışma Ağustos ayında başlamıştır. Bu nedenle Doğu Akdeniz’de ihtilaflı bölgelerde birbirine yakın seyreden Türk ve Yunan savaş gemileri ile yaşananlar alarma neden oldu. Yeni bir çatışmayı ateşleme endişesi oluştu. Neyse ki şimdilik soğukkanlı tutum galip geldi. Tarihin
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 21 Ağustos’ta Türkiye’nin Karadeniz’de Türkiye’nin şimdiye dek en zengin doğalgaz yatağının bulunduğunu duyurdu. Fatih sondaj gemisi Karadeniz Ereğli’nin 175 km kadar kuzeybatısında, Romanya ve Bulgaristan’ın münhasır ekonomik bölge sınırlarına yakın “Tuna-1” bölgesinde 320 milyar metreküplük bir doğalgaz yatağı bulmuştu. Bu kuşkusuz sevindirici bir gelişmeydi. Türkiye’nin dışarıya enerji bağımlılığını azaltacaktı, Erdoğan’ın dediği gibi









