Orta Doğu’da önemli gelişmeler yaşanıyor. Suudi Arabistan ile İran, normalleşme yolunda somut adımlar atıyorlar. İki ülke arasında tarihten gelen ihtilafların üstüne, İran’ın Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkelerindeki Şiiler üzerinden yürüttüğü faaliyetler, Lübnan, Suriye ve Yemen’deki bilfiiil müdahaleleri Suudi Arabistan ve diğer Arap ülkeleriyle ilişkilerdeki başlıca gerginlik nedenlerindendir. 2016’da Suudi Arabistan’ın İran’daki temsilcilik binalarının göstericiler
Siyaset sahnesinde son birkaç gün içinde seçim ittifaklarının milletvekili listesi çalışmalarına tanık olduk. Partiler kararlarını verdiler, ortak liste hazırlanmasında mutabık kalanlar kontenjanları belirleyip listelerini son şekliyle YSK’na sundular. Milletvekili adaylarına seçim yarışında başarılar diliyorum. Artık, Türkiye’nin kader seçiminde ittifaklar arasında kıran kırana geçecek bir siyasi mücadele dönemine giriyoruz. Yetkin Report’ta bir süredir yeni seçim yasasının
Seçim sonrasında döviz kurunun nasıl gelişebileceği giderek daha fazla tartışılıyor. Son haftalarda yabancı finans kuruluşlarının analizlerini içeren haberler basında yer aldı. 14 Mayıs seçimlerinde Cumhur İttifakı kazanırsa ne olabilir, Millet İttifakı kazanırsa ne olabilir? Gelin, bu sorunun peşine takılalım. Önce Millet İttifakı senaryosu Öncelikle ve de ağırlıklı olarak Millet İttifakının her iki seçimi de kazanacağı
Hayır, anketlerden söz etmeyeceğim; çünkü bazıları kasten abartılı ve gerçek görünenleri perdeliyor. Hayır, AK Partili Bülent Arınç’ın imam-hatipli olmakla övünenlerin yolsuzlukla anılması yüzünden, hayat pahalılığı yüzünden insanların dinden soğuduğunu söylemesinden de söz etmeyeceğim. Evi yıkılıp İstanbul’a sığınmış Malatyalı depremzedenin “AK Partiliydim ama defolsun gitsin. Korkmuyorum, gelsin tutuklasınlar” feryadından da 1970’lerden bu yana MHP’li olduğunu söyleyip
Boğaziçi Üniversitesi’ne son 28 ayda yapılanlar, bir üniversiteyi imha etmek için iyi çalışılmış bir şablon gibi: Üniversitenin tepesine bir kayyum rektör atanır. Bu kayyumun tek özelliği, partiye sadakatidir. Üniversitenin karar organları olan Senatosu ve Yönetim Kurulunda çoğunluk sağlayabilmek için jet hızıyla iki yeni fakülte, üstüne de bir enstitü kurulur. Yeni birimler kadrolaşmak için çok pratiktir:
14 Mayıs seçimlerine bir aydan biraz fazla süre kaldı. Her gün yeni bir gelişme yaşıyor, merakla yeni haberleri bekliyoruz. Cumhurbaşkanı adayları belli oldu. Partiler milletvekili aday listelerini de 9 Nisan’da YSK’ya teslim edecek. Yeni seçim yasası ittifak partilerinin ayrı liste ya da ortak liste çıkarmasının sonucu belirleyecek önemde olduğunu gösteriyor. O yüzden bu hafta seçime
İskoçya Milli Partisinin genel başkanı Humza Yousaf’ın (kolayınıza gelirse Hamza Yusef diyebilirsiniz) Başbakanlık konutundaki ilk gününde, aile ve Müslüman ekip üyelerine, oruçlarını açtıktan sonra namaz kıldırırken fotoğrafını görünce ilk aklıma gelen bu oldu. Avrupa Birliği üyesi bir ülkenin ilk Müslüman başbakanı bir İskoç olabilir miydi? Cevap: Evet, olabilir. Yusef’in başında bulunduğu İskoçya Milli Partisi (SNP),
Türkiye için kritik 14 Mayıs seçimlerine 48 gün kala seçim takvimi de yoğunlaşıyor. Memleket Partisi lideri Muharrem İnce’nin 100 bin imzayı toplayarak cumhurbaşkanı adayı olma hakkı kazanmasının ardından ATA ittifakı adayı Sinan Oğan da Pazar günü gerekli imza sayısına ulaştı. Geri kalan 9 aday için imza toplama süresi bugün sona eriyor. İmza sürecinin ardından Yüksek
Kemal Kılıçdaroğlu 23 Mart akşamı Halk TV’de “Vatandaş değişimden yana, seçim birinci turda biter” dedi; “Birinci turda bu işi alıp Türkiye’yi artık ikinci kez yormamak gerekiyor.” Kılıçdaroğlu başından itibaren kazanma azmine sahipti ama ilk kez bu kadar net konuştu; 14 Mayıs’ta milletvekili seçimiyle birlikte cumhurbaşkanlığı seçiminin de biteceğine ve 15 Mayıs sabahı cumhurbaşkanı olarak uyanacağından