Fotoğraf etkileyici. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan konuşuyor, Şangay Zirvesine katılan liderlerin çoğu dinliyor. Fotoğrafta sadece Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile Hindistan Başbakanı Narendra Modi görünmüyor, belki de sonradan gruba katılacaklar. Ama Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin orada, İran cumhurbaşkanı İbrahim Reisi orada. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Erdoğan’ın yanı başında. Ülkesindeki karışıklıkları Rusya’nın Ukrayna’yı işgale başlamasından hemen
Rusların, Türkiye’de kurmakta olduğu Akkuyu nükleer santralindeki sorunlar inşaatı durma noktasına gelince Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 5 Ağustos’ta Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmede de konu almış ama çözülememişti. Erdoğan 9 Ağustos’ta Akkuyu’da hem Rus atom enerjisi şirketi Rosatom hem de Akkuyu Şirketi yetkilileriyle görüşmüş, toplantının sonunda Türk ve Rus yetkililerden oluşan bir hakem heyetine
Sedat Peker sosyal medya mesajları yeniden başladı ve bir kısmı hakkında savcıların harekete geçmesi gereken iddiaları konusundaki derin sessizliği hep beraber izliyoruz. Sessizlik yeni iddialarla birlikte arttıkça ne olup bittiğine bir başka açıdan da bakmak, yeni bir denklem kurmak zorunluluğu ortaya çıkıyor. Hani başrollerini Şener Şen, Melisa Sözen ve Cem Yılmaz’ın oynadığı, Yavuz Turgul’un “Av
AK Parti’nin 55 milyar dolarla seçimi alma hesabı başlığını okuyunca, 55 milyar doları hükümet nereden bulacak diye soranlarınız olabilir. Öyle ya, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dış güçler hayat pahalılığı ile mücadele çerçevesinde Tarım Kredi Kooperatiflerindeki fiyatları “kâr yapmayacak” şekilde indirme talimatı verdi. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati de gözleri ışıldayarak aynı jesti özel alışveriş zincirlerinden
Enerji Bakanı Fatih Dönmez nihayet Akkuyu nükleer santrali üzerindeki tartışmalar konusunda sessizliğini bozdu. Genel Müdürü Serdar Karagöz’ün konuğu olarak 11 Ağustos’ta Anadolu Ajansı canlı yayınına katıldı. Dönmez’in bu yayında söylediklerinin bir kısmı, Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) konusunda daha önce resmi ağızlardan ifade edilmemiş gerçeklerdi. Ama bir kısmı da nezaketle makaslandı sonradan. Dönmez’in AA canlı
Akkuyu nükleer enerji santrali (NGS) tartışmaları 5 Ağustos’ta Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in konuğu olarak gittiği Soçi’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın görüşme öncesinde dile getirilip ortak bildiride yer almayan konu olmuştu. Akkuyu’nun sahibi konumundaki Rusya’nın devlet atom enerjisi şirketi Rosatom, Akkuyu AŞ’de Rus mühendislik şirketi Titan-2’nin yüzde 50 ortağı Türk mühendislik şirketi İçtaş’ın sözleşmesini iptal ettiğini duyurmuş,
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Rusya Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 5 Ağustos’ta Soçi’de 4 saat görüştükten sonra yayınladıkları ortak açıklama metni iki liderin kendileri açısından kritik bir dönemeci ABD’nin çekim alanı dışında birlikte aşma çabası gibi görünüyor. O kritik aşama Putin açısından Ukrayna’yı istila harekâtını sürdürebilmek için ABD ve AB yaptırımlarını aşma yolunu bulmak, nakit akışı sorununu
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile Akkuyu Nükleer Güç Enerji Santrali’nde Türk şirketi sözleşmesinin feshedilip yerine Türk şirketi görünümlü Rus şirketinin getirilmesini konuşurken henüz İçtaş açıklaması yapılmamıştı. İYİ Parti lideri Meral Akşener’in Enerji Bakanlığına “Millileştirin” çağrısı da yapılmamıştı. Kılıçdaroğlu’nun Akkuyu’ hakkında ilk tepkisi “Türkiye enerji açısından bir ülkeye bağımlı hale geldi, Rusya’ya bağımlı hale geldi” oldu.
Eğer Akkuyu nükleer santralinin işleticisi Rosatom şirketi 29 Temmuz günü ani bir kararla santralin inşaatının Türk ortağı IC İçtaş şirketiyle sözleşmeyi feshettiğini ilan etmeseydi olacaklardan biri de neydi, biliyor musunuz? Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 5 Ağustos’ta Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’le görüşeceği Soçi’den Rusya’nın 10-15 milyar dolarlık Türk Hazine bonosu almaya karar verdiği müjdesiyle dönecekti. Müjde muhtemelen
- 1
- 2