Diyarbakır’da kurulu Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) 10 Haziran akşamı “Salgının ve Ekonomik krizin Kürt Meselesine Etkileri – Barış Süreci Yeniden Mümkün mü?” başlıklı bir çevrimiçi toplantı düzenledi. KONDA Araştırma Şirketi genel Müdürü Bekir Ağırdır konuşmacıydı. Başlıktaki soru konusundaki tartışmalara da geleceğim. Ama önce iki buçuk saatlik toplantının ana ekseninin kısa sürede “İktidar bloku oy
Türkiye’nin makroekonomik kırılganlıkları sorun olacağını 2018 seçimlerinden önce hissettirmeye başlamıştı. Ancak o günlerde bunun hane halkına bir yansıması söz konusu değildi. Ağustos 2018’deki Rahip Brunson krizinden sonra başlayan problemler hane halkın çok geçmeden enflasyon ve işsizlik olarak yansıdı. Üzerine salgın ve salgının ekonomik etkileri eklenince vatandaş çok uzun bir süredir ciddi ekonomik problemlerle baş başa
Çin’den yayılan bir virüs 2020’yi dünyayı da Türkiye’yi de kötü vurdu. Etkilerinin kolay kolay geçmeyeceği anlaşılıyor. Onlarca yıldır küresel ekonominin gidişinin konuşulduğu Davos Dünya Ekonomik Forumu geleneksel Ocak toplantısını, uluslararası siyasi gidişin konuşulduğu Münih Güvenlik Konferansı da geleneksel Şubat toplantısını 2021’de yapmayacak. Yılın ikinci yarısına belirsiz bir tarihe ertelediler. 2020’de yapılmayıp 2021’de yapılacağı açıklanan Tokyo
Demokrat aday Joe Biden anketlerde önde görünüyordu. Ama 3 Kasım günü yaptığımız değerlendirmede 2016 seçimlerinde de Hillary Clinton’un önde göründüğü seçimi kaybettiğini hatırlatmıştık. (ABD’nin gayet karmaşık seçim sisteminde halk oylarıyla önce ikincil seçmenler seçiliyor, onların rengine göre Başkan belirleniyor.) Başkan Donald Trump erken sonuçlara bakarak ilk demecinde “Kazanıyoruz ama seçimi çalmaya çalışıyorlar” diyerek çamura yatacağının
KONDA bulguları: göze çarpan bilgi eksikliği KONDA araştırma şirketi, kadına yönelik şiddeti önlemek için İstanbul Sözleşmesi’ne dair toplumdaki bilgi ve görüşleri ortaya koyduğu bir çalışma yayımladı. Ağustos 2020 Barometresi’nin bulgularına göre, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesinden çıkmasını isteyenlerin oranı sadece yüzde 7. Buna karşı sözleşmede kalınmasını isteyenler de yüzde 36, yüzde 58 ise konuyla ilgili fikri olmadığını
AK Parti’nin önceki Aile Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya üzgün. Çünkü, “Ayasofya’nın zincirlerinin kırıldığı, tüm dünyanın Türkiye’yi konuştuğu tarihi bir atmosferde” kadına şiddete karşı İstanbul Sözleşmesinin gündeme getirilmesini “manidar” buluyormuş. Bir partidaşı Kaya’ya İstanbul Sözleşmesini gündeme getirenin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olduğunu söylese iyi olur. Ve Türkiye’nin şu sıralar dünyada konuşulduğunda tek konunun Ayasofya olmadığını. Anlaşılan
MetroPOLL araştırma şirketinin yaptığı “Yaşam standardı memnuniyeti” anketi, ülkenin sadece beşte birlik (yüzde 21,7) kısmının kısmının kendi hayat koşullarından mutlu olduğu yüzde 60’a yakının ise yaşama standartlarının daha iyiye gideceğine inanmadığı sonucuna vardı. Ankete göre bireylerin mutlu olup olmadıklarını ifade etmeleri oy verdikleri partiye bağlı olarak değişiyor. Başka bir deyişle, yaşam standardından memnuniyet oranları üzerinde
Türkiye’nin son yıllarda gördüğü en geniş katılımlı işçi mitingi 19 Ocak’ta otomotiv sanayiinin merkezi Bursa’da yapıldı. Türk-İş’e bağlı Türk Metal sendikası 130 bin işçiyi kapsayan toplu iş görüşmelerinde ekonomik zorluklara karşı durabilmek için resmî enflasyon oranı yüzde 8’in üzerinde zam istiyor. Elbette yalnızca bu mitingden yola çıkarak siyaseti de etkileyecek bir dip dalgadan söz etmek
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını 23 Haziran’daki seçim tekrarında CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun farkı açarak kazanması YetkinReport okurları tarafından 2019’da Türkiye’de Yılın Olayı seçildi. Ankette ikinci sırayı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Merkez Bankası Başkanını faizleri düşürmediği için görevden alması, üçüncü sırayı ise Ahmet Davutoğlu’nun AK Parti içinden kopanlarla Gelecek Partisi’ni kurması aldı. YetkinReport sitesinde 26 Aralık-31 Aralık 2019 tarihleri
2019’un üç önemli olayı anketi bitti, bitiyor. Değerli YetkinReport okuru. 2019 fırtınalı bir yıldı. Gelişmelerin hızı ve yoğunluğu nedeniyle, yaşadığımız olayların bir kısmı sanki yıllar önce olup bitmiş gibi unutuluyor; oysa büyük kısmının hâlâ içinde yaşıyoruz. Lütfen aşağıdaki ankette, çıkan seçeneklerden üçünü işaretleyerek 2019’dan aklınızda en çok kalan, sizce 2019’u temsil edici, belirleyici önemi olan