AK Parti’nin 10 Eylül’deki Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında “Bürokratik oligarşi” sorununun önemli yer tuttuğunu Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu’nun bugünkü kulis yazısından öğrendik. Buna göre, AK Partinin seçilmiş örgüt yöneticilerinin, bizzat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından atanmış yerel yöneticilerden “yakınmaları öyle hâl almış ki” sorun Erdoğan’ın başkanlık ettiği, bakan ve milletvekillerinin da hazır bulunduğu toplantıda
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin 25 Haziran’da TBMM Grup toplantısına geç gelmesi, konuşmasını ilk defa ayakta değil, oturarak yapması, sonrasında fenalaşarak kuliste dinlenmek zorunda kalması siyaseti kısa bir süre de olsa dalgalandırdı. Tansiyon dendi, sıcak hava dendi; doğru olabilir hem hava çok sıcaktı hem Bahçeli’nin yaşı ve genel sağlık durumu malum. Ama bundan kısa süre sonra
Gazeteci arkadaşların çoğu Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanı seçimlerini AK Partili kimi belediye başkanlarının CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu’na oy vermesi üzerinden değerlendirdiler. Bu açı da yanlış değildi. Siyasi kuliste AK Parti’nin bazı Kürt belediye başkanlarının kendi partilerinin adayı Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç yerine İmamoğlu’nu tercih etmiş olabileceği iddiası var. Ama bana kalırsa
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bir süredir beklenen kamuda tasarruf önlemlerini 13 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın gözetiminde açıkladı. Her ikisi de bu önlemleri Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın direktif ve onayıyla hazırladıklarını özellikle vurguladı. Yılmaz ve Şimşek, açıklama sonrasında gazetecilerden soru almadı. Alsalardı, örneğin bu tasarruf önlemleri (bu bağlantıdan ayrıntılarını okuyabilirsiniz) eğer tam olarak uygulanabilirse
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının Can Atalay’a tahliye kararı veren Anayasa Mahkemesinin “yetkisini aştığı” değerlendirmesini 7 Kasım’da davaya bakan Yargıtay 3. Ceza Dairesine gönderdiği haberi AYM’nin bir kararına daha uyulmayacağını göstermekle kalmamıştı. Aynı zamanda yargı bünyesindeki fay hatlarındaki enerji birikiminin tehlikeli boyutlara geldiğini göstermişti. Ancak kimse işin Yargıtay’ın AYM’nin Atalay’ın tahliyesini isteyen 9 üyesi hakkında suç duyurusunda
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve İletişim Başkanı Fahrettin Altun geçen hafta İngiltere’de yayınlanan The Economist dergisinin 14 Mayıs seçimlerini 2023’te dünyadaki en önemli seçim olarak gösteren kapak konusuna sert tepki verdiler. Bunun nedeni derginin seçimin “diktatörlerin seçimle de gidebileceğini” gösterirse bunun “küresel sonuçları” olacağını yazmasıydı. Beştepe’ye göre dış güçler yine devredeydi. Türkiye’deki seçmeni etkilemek istiyorlardı; sanki
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 22 Aralık’ta Cumhurbaşkanlığında ağırladığı Hahamlar İttifakı üyelerine şunları söyledi: “Türkiye-İsrail ilişkileri bölgemizin istikrarı ve güvenliği bakımından hayatidir. Tabii bu konuda özellikle sizlerin desteğini önemsiyorum. İşbirliğimizi geliştirmeye, yüksek potansiyelimizi daha iyi değerlendirmeye hazırız.”Tam adı İslam Ülkeleri Hahamlar İttifakı. Türk Yahudi Toplumunun (TYT) girişimiyle kuruldu. İlk toplantısını da 21-13 Aralık 2021’de İstanbul’da Conrad Otelinde
İniş bir kez başladı mı durdurmak kolay olmuyor, çorap söküğü gibi arkası geliyor. ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley’in Çin Genelkurmay Başkanı Li Zuocheng ile iki telefon görüşmesi yaparak önceki Başkan Donald Trump Çin’e savaş açmaya kalkarsa saldırmayacakları yolunda güvence verdiği ortaya çıktı. Milley telefon görüşmelerini kabul ederken bunu kendi başına değil Pentagon ve diğer devlet
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının açtığı HDP’yi kapatma davası Anayasa Mahkemesinden (AYM) döndü. Gerekçe, Partiye “atfedilen” eylemlerle bölücülük “odağı” olma iddiası arasında somut bağ kurulamamış olması. Yani AYM, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına bir anlamda “Doğru dürüst dosya hazırlayın, öyle gelin, gelecekseniz” demiş. Bu belki de dosyanın aceleye gelmesinden olmuştur. Öyle ya… MHP lideri Devlet Bahçeli’nin ısrarlı talebini karşılamak
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “vakti geldi” dediği, ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli’nin desteklediği “yeni Anayasa” girişimine dair ilk işaretler Ankara siyaset kulisine düşmeye başladı. Erdoğan yeni Anayasayı, dünyanın kovit-sonrası siyasi ve ekonomik düzeninde Türkiye’de -kendi yönetimindeki başkanlık sisteminin işleyişini daha da kolaylaştırmak amacıyla istiyor. Muhalefetin etkili oılamayacağı dikensiz gül bahçesi hedefleniyor. Zaten Bahçeli’nin destek açıklamasında başkanlık
- 1
- 2