Hong Kong Doğu Asya bölgesinde COVID-19 salgınına karşı en başarılı mücadele veren kentler arasında gösteriliyor. 7.4 milyon nüfuslu kentte geçtiğimiz hafta itibariyle vaka sayısı 1,056; iyileşen hasta sayısı 1,026; ölüm sayısı 4. Rakamların ortaya koyduğu başarıya rağmen kent önlemleri gevşetme konusunda temkinli davranıyor. Zira tüm dünyada olduğu gibi Hong Kong’da da bilim insanları durumun hala
Üç ay süren bombardımandan sonra taş üstünde taş kalmayan Stalingrad’dan, Nazilerin “doğu kölesi” olarak çalışma kamplarına doğru yaya yola çıkarılan, savaş içindeki Rusya’yı ve Avrupa’yı çeşitli “mucizeler” sonucu hayatta kalarak geçebilen bir annenin kızıyım. Annemin bu epik yolculuğunun çeşitli parçalarını, bazılarını defalarca, dinleyerek büyüdüm. Büyük, kaotik bir örgütlü kötülük olan savaşın insan hayatlarını parçalamasını ve
Covid-19 pandemisi patlak vermeden önce, yıl sonunda yapılacak ABD Başkanlık seçiminin neticesi az çok belli olmuştu; Donald Trump ikinci dönemini neredeyse garanti etmiş görünüyordu.Trump’ın, siyaset yapma tarzının halk nezdinde yarattığı antipati dahi kendisine olan desteği aşındırmıyordu. Zira, ABD ekonomik verileri zirveye ulaşmış, seçmenin yaşam standartları yükselmişti.Rakibi Biden, kuvvetli bir aday değildi. Eskiyi temsil ediyor, ilerlemiş
Dünya Sağlık Örgütü Direktörü, gözardı edilemeyecek kritik bir uyarı yaptı: “COVID-19 ancak ve sadece birleşik bir küresel çabayla mağlup edilebilir.” Aşı bulunmadığı sürece, bir kişide görülen virüs, dünyanın geri kalan kısmını riske sokacak; en çok da azgelişmiş ülkelere zarar verecek ve yıkıcı sonuçlara yol açacak. Nitekim virüsün yarattığı krizin, özellikle azgelişmiş ülkelerde sivil huzursuzluk ve
Koronavirüs Covid-19 nedeniyle herhalde aklını körü körüne inançlarına teslim etmemiş herkes bilim ve teknolojinin hayatımızdaki önemini anladı. Tıpçılar, istatistikçiler bir anda hayatımıza yön verir oldu. Mühendislerinin üretim hattında yaptığı küçük değişikliklerle buzdolabı, otomobil ve insansız hava aracı fabrikalarında solunum cihazı ve tıbbi siperlik üretmeye başladığını gördük. Dijital teknoloji sayesinde video-toplantılar, küresel çapta siyaset, idare ve
Koronavirüs Covid-19 ile mücadele yöntemleri çerçevesinde hafta sonu sokağa çıkma yasağı uygulaması devam ediyor. Bu yöntemin etkili olup olmadığını tartışmak gerekiyor. Bulaşıcı hastalıkların kontrolü için kullanılan birkaç mekanizma vardır. Birincisi bulaşıcı hastalığın görülmeye başlandığı ilk anlarda, sayılar henüz küçükken enfeksiyon sınırlanmaya çalışılır. Koronavirüs salgınında bunu ancak, 2002’deki SARS salgını nedeniyle salgın kontrolü konusunda önemli bir
Covid-19 ve bu virüs ile mücadele ederken yaşadığımız karantina ve buna bağlı tedbirler hafifletilmeye başlandı. Kısıtlamalar sonrası bizleri bekleyen dünyada alışmamız gereken pek çok yenilik olacak. Ben burada yabancı sermayenin tekrar Türkiye’ye gelmeye başlaması konusuna değinmek istiyorum. Yaklaşan ekonomik krize hazırlanmak amacıyla alınan bazı ekonomik politika kararlarının yabancı sermayenin Türkiye’ye dönüşünü geciktirebileceğini düşünüyorum.Nisan başından beri
Almanya Federal Anayasa Mahkemesinin 5 Mayıs’ta aldığı bir karar, sadece Almanya değil Avrupa çağında Avrupa Birliği (AB) ile mali egemenlik tartışması başlattı. Mahkeme, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) Covid-19 salgını nedeniyle durumu daha da kötüleşen AB ülkelerinin ekonomilerine destek olmak üzere uyguladığı tahvil alım programının Almanya Anayasasına uygun olmadığına hükmetti. Böylelikle Anayasa Mahkemesi, hükümetten bağımsız karar
Covid-19 salgını başladığından bu yana, evde kalamayıp iş yükünün altında ezilenlerle, işini yapamayıp geçim sıkıntısına düşenlerle, işini yaparken kendi sağlığını tehlikeye atanlarla yaptığı röportajlarla her gün bir insanın/kesimin sesini duyuruyor Pınar Öğünç. Gazete Duvar sitesinde yayımlanan bu örnek gazetecilik çalışması kapsamında bugün sesi duyurulan kişi bir çağrı merkezi çalışanı. Bankaların tahsil edilemeyen kredi kartı alacaklarının
Henüz tamamı kamuoyuna ilan edilmese de, olağanüstü gelişmeler olmazsa Haziran’da koronavirüs önlemlerindeki normalleşme takvimi az çok belli oldu. Resmî kaynaklara göre, değişik alanlarda hangi normalleşme adımlarının Haziran’da (ve Mayıs’ın son günlerinde) atılacağı konusunda belli başlı örnekler şunlar:Bilindiği gibi Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 28 Mayıs’tan önce koronavirüs Covid-19 salgınının yayılma tehlikesini hâlâ yüksek olacağını söylemişti. Bu