CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu hapse atılarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın karşısında aday olması önüne -sonuncu olmasa da- son engel de çıkarıldı ama bunu Erdoğan’ın zaferi saymak mümkün değil. “Bugün yok ettiğinizi sandığınız, yarın başa geçebilir.”Tarihçi İlber Ortaylı’nın Ekrem İmamoğlu Vakası üzerine sözleri aslında her şeyi özetliyor. İmamoğlu’nun AK Parti döneminde yargı operasyonları ve baskı uygulamalarının
Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ardından NOW TV Genel Yayın Yönetmeni ve Orta Sayfa programı moderatörü, gazeteci Doğan Şentürk sosyal medyadaki, bazı tartışma gruplarında 11 maddelik bir durum değerlendirmesi yaptı. Şentürk’ün saptamalarını, izniyle YetkinReport’un ayrıntılandırmasıyla paylaşıyoruz: 1- CHP’yi konsolide etti: İmamoğlu’nun peşi sıra soruşturmalar, diploma iptali ve nihayet tutuklanması CHP içindeki hizipler mücadelesini önemsizleştirdi; kenetlenme sağlandı. 2-
Önce 35 yıllık diploması iptal edildi. Hemen ardından bazı çalışma arkadaşlarıyla birlikte gözaltına alındı. Ardından tutuklandı. Ekrem İmamoğlu çevresinde gelişen olaylar dövize talebi bir daha tetikledi. Kur anında sıçradı. Sıçradığı yerden giderek yükselme eğilimine girmesi ihtimali belirdi. Bu eğilimi durdurmak için Merkez Bankası (MB) bir dizi önlem aldı: Birincisi, bol miktarda döviz sattı. İkincisi, bankalara
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 23 Mart’ta çıkarıldığı Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından “ihaleye fesat, kişisel verileri kaydetme, rüşvet ve örgüt kurma” suçlarından tutuklandı. İmamoğlu “Kent uzlaşısı” çerçevesinde PKK’ya yardımcı olmak suçlamasındansa serbest bırakıldı. Ancak bu durumda bile yolsuzluk suçlamasından tutuklandığı için Silivri’daki Marmara Cezaevine gönderildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Mahkemenin terörizm suçlarından serbest bırakma
Yatay geçişte usulsüzlük gerekçesi ile cumhurbaşkanlığının güçlü adayı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi gibi, hemen ertesi gün şafak vakti evinden alınarak Emniyet’e götürülmesi de dakikalar içinde dünya medyasına yansıdı; “Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanlığı yarışında en güçlü rakibi Ekrem İmamoğlu’nu tutuklattı” mealinde başlıklarla dünyaya duyurdular. Bu gelişmeleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın idare ve yargı makamları üzerindeki nüfuzuyla en
20 Mart Nevruz gecesi Türkiye’nin hemen hemen bütün büyük şehirlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını protesto gösterileri vardı. İstanbul’da Saraçhane’de buz gibi havaya rağmen toplanan on binlerce kişiye hitap eden CHP lideri Özgür Özel “Sokak” diyordu; “Artık kimse bizden salon siyaseti beklemesin”. CHP 34 ilde İmamoğlu protesto mitingleri örgütleme kararı almıştı. Saraçhane’de
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu 19 Mart sabahı evinden gözaltına alındı. Sabah 06:15’te Rumelihisarı’nda İmamoğlu’nun oturduğu İBB Başkanlık Konutuna 20 araçlık bir güçle gelen polis, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının açtığı soruşturma çerçevesinde İmamoğlu’nu gözaltına alındı. İmamoğlu, giyinirken çektiği video kaydında “Büyük bir zorbalıkla karşı karşıyayız. Ama yılmayacağımı bilmenizi istiyorum. O kişiye ve onun bütün bu
İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu 18 Mart’ta yaptığı toplantıyla İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasını iptal etti. Bu karar mahkeme tarafından da onanırsa, İmamoğlu gelecek seçimlerde CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olamayacak. Anayasaya göre Cumhurbaşkanı adaylarının üniversite mezunu olması gerekiyor. Karar bu nedenle siyasette depreme yol açacak, yeni tartışmalar başlatacak şiddette. İmamoğlu’nun ilk tepkisi “Karar hukuksuzdur.
Ortada sandık görünmüyor ama cumhurbaşkanlığı seçim yarışı şimdiden başladı gibi. Dış politikada dünya ABD Başkanı Trump’ın her gün bir başka çıkışıyla sarsılırken iç politikada da her gün ani dönüşler ve karar değişikliklerine tanık oluyoruz. AK Partinin erken başlayan iktidar endişesi artık yemek yazarı Vedat Milor’a Kent Lokantalarını övdüğü için soruşturma açma saçmalığına varmış durumda. Bir
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Meclis çoğunluğunu sağlayıp Anayasal boşluğu kullanarak bir kez daha aday olmak istiyor. CHP’nin karşısına çıkarabileceği iki güçlü adayı var. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu. Yavaş’a şimdilik dokunmayan, hedefine almayan Erdoğan, İmamoğlu’na dünyayı dar etme peşinde. İmamoğlu’nun aday olamaması için resmi ya da sivil adeta