Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu 17 Mart’ta toplanıp faiz kararını açıklayacak. Muhtemelen ‘kararını’ sözcüğünü gülümseyerek okudunuz. Hoşgörünüz lütfen; eski bir Merkez Bankacı olarak başka türlü yazmaya elim gitmiyor. Aklımda bugün için yazı yazmak yoktu. Bu sabah iki nedenle klavyenin başına oturdum. Birincisi, Murat Yetkin’in “Erdoğan 17 Mart’ta siyaseten faiz artırımına gider mi?” yazısı. İkincisi,
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan aslında siyaseten de ekonomik olarak da ne yapması gerektiğinin gayet iyi farkında.Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ardından Türkiye’nin diplomasi sahnesinde öne çıkışını ekonomik olarak lehine çevirmesi, hatta bunu önümüzdeki seçimlerde oya tahvil etmesi umuduyla ilk aşamada atması gereken iki basit adım var.Öncelikle Merkez Bankası Para Politikası Kurulunun 17 Mart toplantısında faiz artırımına gitmesine izin
2008 küresel krizinin ve 2015 göçmen krizinin tetiklediği dinamikler, Soğuk Savaş sonrası kurallara ve piyasa ekonomilerine bağlı liberal demokratik küresel düzenin geleceği için soru işaretlerine yol açtı. Popülizm, korumacılık, otokrasileri yatıştırma politikaları, dış politikada perakendeci yaklaşım öne çıktı. ABD’de küresel sorunlara ve kurumlara duyarsızlık, Avrupa Birliğinde (AB) entegrasyonla ilgili kurumsal sorunlar ve yumuşak güçte aşınma
ABD Başkanı Joe Biden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı 10 Mart’ta telefonla aradı; 45 dakika görüştüler. Birkaç saat önce Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Antalya’da Rusya ve Ukrayna dışişleri bakanları Sergey Lavrov ve Dimitro Kuleba’yı bir araya getirmişti. Biden’ın Erdoğan’ı arayacağı ise bir gün önce, 9 Mart’ta İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog Ankara’dayken duyurulmuştu. Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un 14
“Rusya’nın Ukrayna’yı istilası mı, ekonomik kriz mi?” sorusunu belki de zor bir günde soruyorum. Yıllık enflasyon oranı 3 Mart sabahı TÜİK tarafından yüzde 54,44 olarak açıklandı; sadece Şubat enflasyonu yüzde 4,81. Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise aylık yüzde 44, 12 aylık yüzde 123,80 tahminlerini ilan etmişti ondan az önce. Öte yandan bir komşumuz üstün
Ekim ayında yüzde 19.9 düzeyinde olan enflasyon Ocak ayında yüzde 48.7’ye sıçradı. Farklı bir ifadeyle, enflasyonda artış, üç ay önceki düzeyinden daha fazla oldu: Dile kolay, üç ayda yirmi dokuz puanlık bir artış söz konusu. Beklenmedik bir gelişme değildi; merak edilen sadece, nereye kadar yükseleceğiydi. Nereye yükseleceğini kestirmek zor, aşağıda ele alacağım ama şurası kesin:
TÜİK’e göre Ocak 2022 sonu itibarıyla tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 49’a, üretici fiyat endeksi (ÜFE) de yaklaşık yüzde 100’e dayandı. Ekonomi uzmanları, hükümetin söylemlerinin tersine enflasyonun Mayıs sonuna kadar artmaya devam edeceğini öngörüyorlar.Daha 3–4 ay önce enflasyonun yüzde 20’ler seviyesine tırmanmasını endişeyle karşılıyorduk. O tarihlerde katıldığım, iş dünyası temsilcileri ile ekonomistlerin bir araya
Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı verilere göre Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Ocak ayında yüzde 11,10 arttı, yıllık bazda yüzde 48,69 oldu. Bu rakam Nisan 2022’en bu yana en yüksek enflasyon oranına işaret ederken bağımsız Enflasyon Araştıma Grubu (ENAGrup) yıllık bazda enflasyonun yüzde 114.87 arttığını açıkladı. TÜİK’e göre yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ise yıllık yüzde
Sadece elektriğe zam yaparken az tüketim hesabını elektrik şirketlerinin arzusu üzerine güya yanlış yapıp, tepkiler üzerine 150 kilovatsaat sınırını 210 kilovatsaate çıkarma dönüşünden söz etmiyorum. Erdoğan’dan İtiraflar derken daha sistemik yanlışlardan da söz edeceğim. Dökülüyor tel tel dökülmekte olan saptamasındaki iddianın hakkını vermek gerekiyor.Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 31 Ocak kabine toplantısı ardından itiraflar dizisi olarak da
Her hafta değil her gün ekonomide yeni bir gündem maddemiz oluyor. En son gündemimiz ise politika faizini devreden çıkarma yaklaşımı. Doğrusu, bu dünyanın hiçbir ekonomisinde tercih edilmeyecek bir yaklaşım. Çünkü bu cümlenin ima ettiği içerik ilk işittiğimizde anladığımızın çok ötesinde. Ekonomilerde para politikasını merkez bankası yapar, politika faizi merkez bankalarınca belirlenir.Peki, merkez bankaları bu faizi









