AK Parti bünyesinde bir çoğulcu demokrasi ve hukuk devleti sınavı daha önümüzdeki hafta yaşanacak. Sınav 14-15 Ağustos günlerinde. Halen yaz tatilinde olan TBMM 15 Ağustos’ta Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı ağırlamak üzere olağanüstü toplanacak. Hamas lideri İsmail Haniye’nin 31 Temmuz’da Tahran’da öldürülmesi ardından Filistin politikalarında Abbas yeniden güç kazandı. Ankara’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşüp
Dünya, geleneksel güç dengeleriyle ve şiddet ile tanımlanan bir döneme geri süratle dönerken, ekonomiden askeri güce, bilim ve teknolojiden sanat ve kültüre, insan sermayesinin kalitesine kadar her alanda güçlü olmamız hayatı önem taşıyor. Bu amaçla, iç sorunlarımızı ivedilikle çözmeli ve zayıf noktalarımızı güçlendirmeye odaklanmalıyız; değişen küresel dinamikleri ve aktörleri doğru bir şekilde okumalı ve kendimizi
Hamas lideri İsmail Haniye’nin İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın göreve başlama yemin töreni için bulunduğu Tahran’da nasıl öldürüldüğüne dair bir açıklama henüz yapılmadı. Ama yavaş yavaş şekillenmeye başlayan bazı senaryolar var. Bu senaryolar temel olarak saldırının dışarıdan mı, içeriden mi yapıldığı üzerine ikiye ayrılıyor. Haniye, 30 Temmuz öğleden sonra parlamentodaki yemin töreni ardından, Tahran’ın kuzeyinde, konaklaması
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’nin İran’da öldürülmesinin ardından yaptığı ilk açıklamada saldırıyı “kınadığını ve lanetlediğini” söyledi, “bu suikast Filistinlileri sindirmeye yönelik bir alçaklıktır,” dedi. Hamas yöneticisi Haniye’nin İran’ın başkenti Tahran’da öldürülmesinin ardından 31 Temmuz’da sosyal medya hesabından bir açıklama yayınlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu suikast filistin Davasını, Gazze’nin şanlı direnişini ve
İsrail ne Libya ne de Ermenistan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ima ettiği gibi, Türkiye de Saddam’ın Irak’ı değil, İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz’ın talihsiz kıyaslamasına rağmen. Bir zamanlar bu bölgede sağlam bir şekilde hizalanmış olan bu iki ülke arasındaki giderek artan gergin ve potansiyel olarak tehlikeli dinamikleri anlamak, saçmalıkları bir kenara bırakmayı ve eylem odaklı bir realpolitik
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Filistin topraklarında kapsamlı ve sürdürülebilir barış tesis edilene kadar İsrail ile NATO nezdinde işbirliği yapılması yönündeki girişimler, Türkiye tarafından onaylanmayacaktır” dedi. Erdoğan, Vaşington’da yapılan NATO 75’inci yıl Zirvesinin ardından 11 Temmuz’da düzenlediği basın toplantısında “Müttefikliğimizin temel değerlerini ayaklar altına alan İsrail yönetiminin NATO ile ortaklık ilişkisini sürdürmesi mümkün değildir” dedi. Diğer
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan “Batılı güçler” diyor ama aslında demek istediği ABD’dir. Batı’dan kasıt en dar anlamıyla G7’dir, yani en zengin 7 kapitalist ülke: ABD, Japonya, İngiltere, Almanya, Fransa, Kanada ve İtalya. ABD yönetiminin tutumunda en küçük bir değişiklik G7’nin İsrail’deki Binyamin Netanyahu’nun saldırgan, faşizan politikasına “Batı” desteğinin sonu demek olacaktır. Erdoğan’ın 23 Mayıs’ta yaptığı konuşmada
İrlanda, İspanya ve Norveç liderleri 22 Mayıs’ta açıklama yaparak iki devletli bir çözümü desteklemek ve barışı sağlamak amacıyla ülkelerinin Filistin’i bir devlet olarak tanıdığını açıkladı. Türkiye kararı memnuniyetle karşıladığını belirtirken İsrail Norveç ve İrlanda’daki büyükelçiliklerini geri çekeceğini açıkladı. İrlanda Başbakanı Simon Harris 22 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, “Bugün İrlanda, Norveç ve İspanya olarak Filistin devletini tanıdığımızı
Hamas siyasi lideri İsmail Haniye’nin 12 Mayıs’ta Katar’ın Başkenti Doha’da MİT Başkanı İbrahim Kalın ile yaptığı görüşmede “Ateşkesin sağlanması için topun İsrail’in sahasında” olduğunu söylediği öğrenildi. Türk güvenlik kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Kalın’ın Haniye ile yaptığı görüşmede ateşkes girişimleri ve müzakerelerdeki son durum ile Gazze’de İsrail kuşatması altındaki Filistinlilere daha fazla insani yardım ulaştırılması için
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 10 Mayıs’ta Filistin’in uluslararası örgüte tam üyelik için gerekli şartları karşıladığını belirten bir tasarıyı ezici çoğunlukla kabul etti. Bu karar, 7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e saldırısıyla başlayan ve İsrail’in yoğun bombardımanı ile büyük bir insani krize evrilen savaşta sembolik bir zafer olarak değerlendiriliyor ve Filistin’in uluslararası arenadaki statüsünü güçlendirme potansiyeli taşıyor.