“Laiklik kesinlikle ateizm değildir. Ben Recep Tayyip Erdoğan olarak Müslümanım ama laik değilim. Fakat laik bir ülkenin başbakanıyım. Laik bir rejimde insanların dindar olma ya da olmama özgürlüğü vardır.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne dek laiklik konusunda söylediği bu en açık ve en ileri ifadesini 14 Eylül 2011 tarihinde Kahire’de Mısırlı gazeteci Mona Shazly ile mülakatında söylemişti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 13 yıl aradan sonra 14 Şubat’ta Mısır’ın başkenti Kahire’yi ziyaret etmesi bekleniyor. Doğu Akdeniz’in kuzey ve güney ucunda yer alan Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkiler bölgesel barış ve istikrar açısından her dönemde önemli olmuştur. İlişkilerin tarihsel arka planına kısaca bakıldığında; • İki ülke arasında tarihi, sosyal ve kültürel bağlar güçlüdür ama tarih
İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen’in sosyal medya hesabı üzerinden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı etiketleyerek “Hamas teröristlerini ülkenizde barındırabilirsiniz” sözlerini paylaşması üzerine Dışişleri Bakanlığı Cohen’e cevaben bir mesaj yayımladı, İsrail’in Gazze’ye yönelik bombardımanının “meşru müdafa olarak kabul edilemeyeceğini” belirtti. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli tarafından “İsrail Dışişleri Bakanının bir sosyal medya platformunda yaptığı paylaşım hakkındaki soruya cevabı”
İşler iyice karmaşıklaşıyor. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in 16 Kasım’da TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Türkiye’nin 40 Eurofighter savaş uçağı almak istediği açıklaması bazı soruları beraberinde getirdi. Güler bir milletvekilinin sorusu üzerine şunları söyledi: • “Eurofighter’ı almak istiyoruz. Çok etkili bir uçak. Bu uçaklar İngiltere, Almanya ve İspanya ile ilgili. Hem İngiltere hem İspanya ‘evet’
İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliğinin Gazze Krizi üzerine 11 Kasım’da Suudi Arabistan’ın Riyad şehrinde yaptığı olağanüstü ortak toplantıdan Müslüman nüfuslu ülkelerin tek bir ağızdan İsrail’in Filistinlilere saldırısına karşı sesini yükselttiği sert bir sonuç bildirisi çıktı. Dünyadaki 2 milyardan fazla Müslümanı temsil iddiasındaki 58 ülke lideri İsrail’in Filistinlilere karşı “barbarca, vahşi ve insanlık dışı katliamlarıyla”
2005 yılından bu yana siyasi işgal altında bulunan Gazze’nin yönetimini elinde bulunduran Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e ani saldırısının ardından gelişmeler, her iki tarafta da büyük can ve mal kayıplarına yol açarak bölgesel ve küresel, siyasi ve stratejik dengeleri alt üst etmekte. Bu maddi ve manevi yıkım Gazze halkı için inanılmaz acılar ve maddi zararlar
İsrail Ordusu, 31 Ekim’de Gazze’deki Cibaliya mülteci kampına bir saldırı düzenledi. Kampa yapılan bombardıman şimdiye kadar Gazze’ye düzenlenmiş en ölümcül saldırılardan biri olarak nitelendiriliyor. Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, ilk belirlemelere göre 100 kişinin öldüğü ve kampta bulunan sivil yerleşim yerlerinden 6 Blok Mahallesi’nin tamamen yerle bir olduğu kaydedildi. Gazze’deki bir doktor ise BBC’ye hastaneye 120
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısını yaptığı ve İsrail’in saldırıları sebebiyle Filistin’e destek amacıyla düzenlenen Büyük Filistin Mitingi 28 Ekim’de İstanbul’da yapıldı. Mitingde konuşan Erdoğan, “İsrail açıkça savaş suçu işliyor” dedi. İsrail’in Gazze’ye yönelik yoğun bombardımanı devam ederken Türkiye’de AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’nın organizasyonu ile Yeşilköy’deki Atatürk Havalimanı’nda Filistine destek mitingi düzenlendi. Mitingde konuşan Erdoğan,
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 25 Ekim’deki Hamas’ın terör örgütü değil bir “kurtuluş, mücahit grubu” olduğunu söylediği uzun konuşmasını, 28 Ekim’deki Filistin mitingi duyurusunu da tekrarladıktan sonra şu üç kısa cümle ile bitirdi: • “Aslında bugünkü toplantımızda cumhuriyetimizin 100. Yılıyla ilgili kapsamlı bir değerlendirme yapmayı planlıyorduk. Ancak Gazze meselesiyle ilgili ülke ve dünya kamuoyuyla paylaşmamız gereken mesajların