İsrail’in dış istihbarat örgütü Mossad’ın değişik Avrupa ülkelerinde uykuya yatırılmış 6 tetikçisi iki gün önceden uyandırılıp Tunus’a gönderilmişti. Bir gün önce İsrail donanmasına ait biri denizaltı olmak üzere iki gemi ve sivil yük gemisi olarak kamufle edikmiş bir helikopter gemisi da Tunus açıklarında konuşlanmıştı. O gece Tunus’ta ıssız bir kumsala kauçuk botlarla sızdılar. Shayatet-13 deniz
Doğru adını kim koyacak diye bir süredir dikkatle izliyordum. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan koydu. Bakırhan’ın 8 Nisan günü DEM Meclis Grubuna hitabındaki şu cümle, iktidara sıradan bir öneri gibi görünse de sürecin gerçek adını bütün çıplaklığıyla içinde barındırıyordu: “Silahsızlandırma süreci özel bir yasayı gerekli kılmaktadır.” Silahsızlandırma… Daha da açık söylersek PKK’yı silahsızlandırma
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve cezaevine konulması ile gelişen olaylar, başta ekonomik meseleler ve hayat pahalılığı olmak üzere, muhtelif nedenlerle zaten sıkıntılı olan Türkiye’yi daha da gerdi ve halkı ayrıştırdı. Türk halkının büyük bir bölümü, Türkiye’de adalet sisteminin tarafsızlığını ve bağımsızlığını kaybettiği, siyasi baskının arttığı ve özgürlüklerin giderek sınırlandığı görüşüyle, çok kaygılı
İsrail bu sabah Hamas ile varılan ateşkesi bozarak Gazze’ye saldırılarını yeniden başlattı. Anadolu Ajansı’nın haberine göre saldırılarda öğle saatlerine dek 404 kişi öldürüldü, (*) yüzlerce yaralı var. İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, İsrail ordusu ve iç istihbarat örgütü Şin Bet tarafından yürütülen operasyonun Hamas hedeflerine yönelik olduğunu söyledi. Sözcü,operasyonun Filistinlileri Gazze’nin belli bölgelerinden zorunlu göçünü
Şişli kaymakamlığının 9-11 Mart günlerinde ilçede gösteri yürüyüşlerini yasaklamasına çoğu kişi önce bir anlam veremedi. Sonra anlaşıldı. Suriye’nin İstanbul Başkonsolosluğu Şişli’deydi ve Türkiye’deki Alevi kuruluşları Suriye’deki Aleviler ile dayanışma için protesto yürüyüşü düzenlemişlerdi. “Suriye’de Aleviler katlediliyor” haberleri Türkiye’de yeni bir gerilim ekseni tetiklemiş görünüyordu. Ajans haberlerine göre Suriye’de son birkaç günde binden fazla kişinin öldürüldüğü
Suriye’de son birkaç gün içinde tırmanan şiddet olaylarında yüzlerce kişinin öldürülmesi kimi ajanslarca hükümet güçleriyle devrik Baas yanlıları arasında çatışmalar, kimi ajanslarca hükümet destekli radikal İslamcı grupların Alevi-Nusayri gruplara saldırısı olarak duyuruluyor. Suriye’deki durum ve ülkenin geleceğiyle ilgili kaygılarımı daha önce “Ama ve acaba dolu geçiş dönemi” yazımda paylaşmıştım. Son birkaç gündür, özellikle Aveli-Nusayrilerin yoğun
Bardağın yarısının neden hala boş olduğuna da geleceğim ama bu defa bardağın yarısının dolu olduğunun, yani bu defa çözüm umudunun bir tık fazla görünmesinin nedeni öncelik taşıyor. Bardağın yarısı dolu çünkü bu defa ilk adım, koyu Türk milliyetçiliğinin marka ismi, MHP lideri Devlet Bahçeli’den, karşılığı da militan Kürt milliyetçiliğinin marka ismi PKK lideri Abdullah Öcalan
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’ye el koyup Filistinlileri sürgüne gönderme çıkışına günler sonra ilk kez doğrudan Trump’ı ismen anarak sert tepki göstererek bir haftadan fazladır doğrudan eleştirmeme dikkatiyle tuttuğu Trump orucunu bozmuş oldu. Erdoğan 13 Şubat’ta Endonezya’nın Narasi TV kanalında gazeteci Najwa Shihab’ın Mata Najwa programında sorularını yanıtlayan Erdoğan, “Trump’ın Netanyahu denilen