ABD Başkanı Joe Biden 19 Ekim’de Kongre’den İsrail ve Ukrayna’ya askeri yardım için 100 milyar dolar ek bütçe talep edeceğini ilan ettiği konuşmasıyla tarihe nasıl geçecek? Bir ABD Başkanının seçimi kazanmak için dünyayı ateşe atmaya hazır olabileceğinin tehlikeli bir örneği olarak geçmesi de mümkün. ABD’nin askeri ve mali üstünlüğünü dünya siyasetindeki baskın gücünün 30 yıl önce Sovyetlerin devrilmesi
Filistin, aslında Doğu Akdeniz’de bir coğrafi alanın ismi. Eskiden “Kenan” olarak bilinirdi. Fırat nehrine kadar uzanan “Mümbit Hilal”in bir parçası idi. Bugün Ortadoğu’da ve Türkiye’de pek çok kişinin yürekten inandığı “Büyük İsrail” projesinin dayandığı iddia edilen “Arz-ı Mevud” yani “Vaat Edilmiş Topraklar” meselesinin dinsel referansı Tevrat’taki Hazreti İbrahim’e “Senin soyundan gelenlere Mısır Nehri’nden Büyük Nehre,
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 18 Ekim’de Cidde’de toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) İcra Komitesi toplantısında yaptığı konuşmada İsrail’e yönelik belki de mevcut koşullarda dostane dahi sayılabilecek bir cümle kullandı: “İsrail, Filistinlilerle barış yapmadan daha geniş bölgesel planların kendisine arzu ettiği güvenliği getirmediğini ve getirmeyeceğini anlamalıdır.” Bu cümledeki “daha geniş bölgesel planlar” ifadesi önemli. İsrail’in son
Gazze’de Al Ehli Baptist hastanesine yapılan saldırının yankıları sürerken, Türkiye Filistinliler için 3 günlük milli yas ilan etti. ABD Başkanı Joe Biden’ın İsrail ziyaretinin ardından Mısır, bölgeye insani yardım gönderilmesi için yeşil ışık yakıldığını duyurdu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 18 Ekim’de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Gazze’deki Al Ehli Baptist hastanesine 17 Ekim’de yapılan saldırının
Teknolojinin değiştirdiği alanlar sadece e-ticaret, eğitim, sağlık vs değil, savaşı da değiştirdiği gözüküyor. İHA’lar, robotlar, yapay zekalar bir yana, en basit araç da savaşta bir cins istihbarat cihazına dönüşebiliyor. Elimizdeki cep telefonlarından bahsediyorum. Bunun örneklerini ABD’deki bazı suç olaylarında görmüştük. O anda etraftaki cep telefonları tespit edilerek, suçluları belirleme yönünde çalışmalar vardı ama şimdi İsrail’in
Gazze’deki El Ahli Arap Baptist Hastanesine yapılan saldırının ardından uluslararası tepki büyürken ABD Başkanı Joe Biden İsrail’e gitti. 18 Ekim’de Tel Aviv’e inen Biden’ın bu ziyareti bir ABD başkanının savaş zamanında İsrail’e yaptığı ilk ziyaret olma özelliği taşıyor. İsrail’in Gazze’ye yönelik hava bombardımanı devam ederken Filistin Sağlık Bakanlığı’nın 17 Ekim’de İsrail’in El Ahli Arap Babtist
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 16 Ekim’de İsrail-Filistin barışının sağlanabilmesi için yaptığı garantörlük teklifine geleceğim; önemli buluyorum. Ama önce savaş ortamında yaşanan ve ABD’nin girişimlerinde yaşanan diplomasi skandallarını aktarmak istiyorum; uluslararası ilişkiler sistemindeki eksen kaymalarını gayet iyi anlatıyorlar çünkü. Blinken’a soğuk duş Son günlerdeki en büyük skandalı ilk olarak Amerikan The Washington Post gazetesi yazdı. ABD
İsrail’in Gazze’ye yönelik hava saldırıları şiddetlenerek devam ederken, elektrik ve suyun verilmediği bölgeye Mısır üzerinden yardım ulaştırılması için Refah’ta geçici ateşkes yapılacağı yönündeki açıklamalar 16 Ekim’de hem Hamas hem İsrail hükümeti yetkililerince yalanlandı. Sabah saatlerinde Reuters haber ajansı Mısır’lı iki güvenlik kaynağına dayandırdığı haberinde yardımların Gazze’ye güvenli bir şekilde ulaştırılması ve bazı yabancı pasaport sahiplerinin
Türk-Amerikan ilişkilerinde ABD Başkanı Joe Biden ile alttan alma dönemi kapanıyor gibi. Öyle de olmalı. 7,000 km öteden gelip yanı başımızda Suriye ve Irak’ta üsler kur, NATO tarihinde ilk defa bir NATO müttefikinin askeri uçağının vurulması emrini ver. Ve bilerek vurduğunu ilan et. O müttefikinin toprak bütünlüğüne ve güvenliğine saldıran teröristleri silahlandır, IŞİD ile mücadele
14 Ekim Cumartesi günü dünyanın çoğu şehrinde olduğu gibi İstanbul’da (ve Türkiye’nin pek çok şehrinde) İsrail’i kınayan yürüyüşler yapıldı. Hamas’ın 7 Ekim saldırısıyla başlayan kanlı çatışmaların 7’inci günüydü. On binleri bulan kalabalıklar, ellerinde Filistin ve Türk bayraklarıyla Beyazıt’taki İstanbul Üniversitesi girişinden 3,5 kilometre ötedeki Ayasofya Camii’ne yürüyüş yaptılar. Kabul etmek lazım ki Türkiye çok daha








