PKK’nın silah bırakıp siyasete dönmesi projesini MHP lideri Devlet Bahçeli yapmıştı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ve MİT Başkanı İbrahim Kalın da Meclis’te oluşturulmayı bekleyen Komisyonun ilk görüşmelerini 21 Temmuz’da Bahçeli’yle yaptılar. Bu görüşmelerin öncesinde PKK yöneticilerinden Cemil Bayık, Abdullah Öcalan’ın İmralı’da rahat çalışma koşulları sağlanmadan “kimsenin kendilerinden silah bırakmayı beklememesini” istedi. Bir koşul daha var.
Cümlenin tamamı aslında şöyle: ABD ve AB dayısı, İsrail Ortadoğu’nun kabadayısı. Gazze, Ramallah, Lübnan’dan sonra Suriye’de hem ordusu hem vekil güçleri aracılığıyla egemenlik kurmak istiyor. İsrail, Suriye ve Lübnan’ın güneyindeki Dürzilerin, Şam’daki Ahmed el Şara yönetimiyle çelişkilerini kullanıp koruyuculuğunu üstlenerek Suriye’nin zaten ağır silah ve hava gücünü yerle bir ettikleri her köşesine saldırıyor. 16 Temmuz’da
PKK’nın ilk silahı bırakacağı gün ve yer konusunda çok sayıda haber çıkıyor. Kandil kaynaklı olduğu için en çok dillendirilen Irak’ın İran sınırına yakın Süleymaniye şehri yakınlarında kurulan bir teslim istasyonuna 11 Temmuz civarında 20-30 militanın simgesel silah bırakacağı. Hatta başlarında PKK merkez Komitesinden bir ismin de bulunacağı iddia ediliyor. Gerçi Irak Kürdistan Bölgesel Yönetiminin (IKYB)
Bazı ülkeler masada olur, bazıları menüde, bazıları oyunu kurar, bazılarıysa hiç davet edilmese bile oyunu bozar. Türkiye, artık üçüncü kategoriye giriyor: oyuna alınmasa da sonucu değiştiren, dışlanmak istense de hesaba katılmadan adım atılamayan bir aktör haline geliyor. Bu durum sadece hükümetin resmi diplomatik çabaların sonucu değil. Son yıllarda Türkiye’nin görünmeyen ama sahada etkili gücü olan
Dışişleri Bakanlığı 20 Nisan’da yazılı bir açıklamayla hem Bakanlık hem de Bakan Hakan Fidan’a yönelik iddiaları yalanladı. İddiaların asılsız olduğu ve hakkında yasal işlem başlatılacağı duyuruldu ama Kıbrıs merkezli iddiaların ne olduğu -doğal olarak- söylenmedi. İddialar, yasadışı bahis, kara para aklama ve uyuşturucu ticareti suçlarından ABD tarafından aranmaktayken 8 Şubat 2022’de Girne’de öldürülen kumarhane sahibi
Bugün 11 Nisan Cuma. Bugün üç Türkiye’ye uyandık. İstanbul’da Ekrem İmamoğlu yargılanıyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e hakaret suçlamasıyla karşısına, Ergenekon-Balyoz davalarındaki kötü şöhretiyle Silivri Cezaevi mahkemesinde çıkıyor. Çağlayan Adliyesinde yapılacak duruşmaya kitlelerin akın edeceği endişesi var belli. Duruşma 16 Haziran’a ertelendi; Erdoğan’a karşı “İstanbul’u üç kez kazandığım için tutukluyum” diyen İmamoğlu en azından iki
Suriye’de 8 Aralık’ta Şam’a girerek Beşar Esad liderliğindeki Baas iktidarına son veren Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) güçlerinin lideri Ahmet el Şara, 29 Ocak’ta düzenlenen bir törenle ülkenin geçiş dönemi devlet başkanı ilan edildi. Bundan böyle uluslararası platformlarda Suriye’yi Şara temsil edecek. Katar Emiri Şeyh Temim El Thani 30 Ocak’ta yeni Suriye’yi ziyaret eden ilk
Geçen hafta sonu gazeteci Nevşin Mengü aleyhine bir mülakatı nedeniyle soruşturma açıldı; gözaltına alındı, adli kontrol ve yurtdışına çıkma yasağıyla bırakıldı. Bu hafta sonu gazeteci Özlem Gürses’e canlı yayında, dil sürçmesi olduğu bir ifadesi nedeniyle soruşturma açıldı; gözaltı, kelepçe, ev hapsi, yurtdışı yasağı. Üstüne T-24’e soruşturma haberi geldi. Bu endişe verici gelişmelerin bir ortak paydasının









