Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ile ortaya çıkan kriz, Türkiye’yi dünya gündeminin üst sıralarına taşıdı. Montrö Boğazlar Sözleşmesi çerçevesindeki sorumluluklarını yerine getirmesi, tarafsız kalması ve arabuluculuk girişimlerinde bulunması, Türkiye’ye, özellikle Batılı müttefikleri nezdinde ciddi bir sempati kazandırdı. Aralarında Hollanda, Almanya ve Yunanistan Başbakanlarının bulunduğu birçok Batılı lider, Türkiye’yi desteklediklerini göstermek amacıyla birbiri ardına Türkiye’yi ziyaret etti. Türkiye,
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ABD’li mevkidaşı Antony Blinken ile Vaşington’da yapacağı görüşmeye Ankara çok önem veriyordu. Sadece ABD ile Türkiye arasında, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması ardından 4 Nisan’da kurulan Stratejik Mekanizmanın bakanlar düzeyindeki ilk toplantısı olmasından kaynaklanmıyordu bu önem. Çavuşoğlu’nun Vaşington’da Blinken ile görüşmesi aynı zamanda Joe Biden’ın Ocak 2021’de Beyaz Sarayı devralmasından sonra iki ülke
Belli ki katılan muhalefet liderleri “Altılı Masa” söyleminden rahatsız olmuş ki 27 Mayıs’ı 28 Mayıs’a bağlayan gece yarısı aynı anda yayınladıkları Tweet mesajıyla kendilerine “Türkiye Masası” denmesini istediler. Türkiye Masasının 29 Mayıs toplantısına Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu yapacak. Bu toplantının hemen öncesindeyse, Millet ittifakının iki ana kurucusu CHP ve İYİ Parti arasında beklenmedik bir
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Dış ve Güvenlik Politikaları Danışmanı İbrahim Kalın ile Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal 25 Mayıs’ta İsveç ve Finlandiya’dan gelen iki heyetle toplantılar yaptılar. Önce teker teker, sonra üçlü halde. Konu, iki kuzey ülkesinin Rusya korkusuyla NATO’ya üye olmak için Türkiye’den onay alma talebi. Türkiye’nin koşulları belli: PKK ve türevlerine desteği somut adımlarla
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Yunanistan Başbakanı Kryakos Miçotakis’in ABD ziyaretindeki faaliyetlerini sert sözlerle eleştirdi. Erdoğan’ın sözlerinin ardıdnan açıklama yapan Yunanistan Hükümet sözcüsü Yannis İkonomu “Miçotakis Yunanistan haklarını savundu. Türkiye lideriyle polemiğe girmeyeceğiz” dedi. Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in 16-17 Mayıs’ta ABD’de gerçekleştirdiği üst düzey görüşmelerde ABD’nin F-35 savaş uçaklarını Atina’ya satması, Türkiye’ye F-16 savaş uçaklarının modernizasyonu ve satışı
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 26 Mayıs’ta yapılacak Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında Suriye’de yeni bir askerî harekât konusunun görüşüleceğini duyurdu. Erdoğan’ın 23 Mayıs’taki kabine toplantısı ardından yaptığı bu açıklama pek alışıldık değil. Cumhurbaşkanı daha önce de sınır ötesi askerî harekâtları önceden haber vermişti ama böyle gün veriyor olması dikkat çekici. Erdoğan harekâtın amacını “güney sınırlarımız boyunca”,
“Bir avuç dolar” 1964 yapımı, Clint Eastwood’u yıldız yapan Western film. Silahşor, sınır kasabasına gelir ve kendisini iki hasım ailenin narasında bulur, olaylar gelişir. “Bir avuç dolar için” Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Cumhuriyetin 100’üncü yılının eşiğinde hem iç hem dış siyasette geldiği durağı maalesef gayet iyi anlatan bir ifade olabilir.Atatürk Havalimanının hisseleri satışa çıkarılan İstanbul Havalimanına
Dış politikada haklı olmak veya karşı tarafın haksız olması yeterli değildir. Sonuçta, haklı olduğunuzu iyi savunmak ve karşınızdakinin haksızlığını iyi anlatmak durumundasınızdır. Muhatabınızı anlamanız, onun hangi yetenek, amaç, öncelik ve beklentiler içinde hareket ettiğini de düşünmeniz gereklidir. Ayrıca, içi boş hamasi söylemleri kullanarak kitleleri heyecanlandırmakla, sonuç almak ve çıkarları korumak arasında herhangi bir ilişki bulunmadığını,
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 13 Mayıs’ta Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği başvurusuna olumlu bakmadığını söylemesi, Rusya’nın Şubat sonunda Ukrayna’yı istilaya başlamasından bu yana kapalı kapılar ardında devam eden ihtilafı açığa çıkardı. Avrupa Birliği üyesi olan ama NATO üyesi olmayan İsveç ve Finlandiya’nın Rusya korkusu ve ABD talebiyle NATO’ya üye olması projesi daha krizin ilk günlerinde
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sözcüsü İbrahim Kalın 13 Nisan’da Twitter üzerinden birbiri ardına iki yayın yaptı. Bu yayınların en önemli kısmı Türkiye’nin de “Yeni bir soğuk savaş dönemine girdik” saptaması yapmasıdır. Bu saptamaya bağlı olarak “bölgesel ittifaklar” dahil, “yeni dengeler kurulacak” saptaması da önemlidir, birazdan yakından bakacağız. Ancak bu açıklamayla Türkiye’nin -güvenlik ve savunma boyutu dahil-