Bir zamanlar Asya-Pasifik bölgesinin yönetiminden sorumlu olduğum Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) yeni raporuna göre, 2025 yılında küresel enerji yatırımları 3,3 trilyon dolara ulaşacak. Bu rakam yalnızca nicel bir rekoru değil, aynı zamanda enerji önceliklerinde niteliksel bir değişimi işaret ediyor. Bu toplamın 2,2 trilyon doları yenilenebilir enerji, nükleer, şebeke altyapısı, enerji depolama ve düşük emisyonlu yakıtlara
Enerji artık yalnızca elektrik üretmenin ya da doğalgaz bulmanın ötesinde bir kavram. Bir devletin dış politikasını belirleyebilen, küresel krizleri tetikleyebilen, şirketlerin kaderini değiştiren, hatta toplumların yaşam biçimlerine yön veren bir güç alanı. Dünya tarihinde belki de ilk kez, enerji bu kadar çok boyutlu, bu kadar çok aktörlü ve bu kadar çok bilinmeyenli bir denklemin merkezine
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Kurban Bayramı’nın ilk gününde güneş enerjisinden elektrik üretiminde rekor kırıldığını belirtti. Bakan Bayraktar sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda 16 Haziran günü toplamda 682 bin 223 megavat elektrik üretildiğini, bunun 109 bin 501’inin güneş enerjisinden karşılandığını belirtti. Günün tamamında güneş enerjisinin elektrik üretimindeki payının yüzde 16,05 olduğunu kaydeden
Bildim bileli iklim değişikliği ve gezegenimizi 2050’ye kadar karbondan arındırma çabalarında Napolyon’un “para, para, para” sözleri kulakları çınlatıyor. Onca bilimsel rapor, konferans, zirve bildirisi, yüzlerce yazılı ve sözlü taahhüt var ortada ama yeterli para olmadığı, zengin ülkelerden yoksullara iklim yatırımı kanalize edilemediği için hepimizin etkisini şimdiden hissettiği, yaşadığı iklim değişikliğinde hedeflere ulaşmakta ciddi güçlük çekiyoruz.