Bir kere görüntüye göre Erdoğan topa sağ ayağının dışıyla vuruyor. Trabzon efsanelerinden Ünal Karaman’ın* imza vuruşu. Yani Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili attığı övgü tweetinde her “büyük” takımdan bir futbolcuyu anarak bir “denge siyaseti” gütmüş ama Ünal vuruşunu gösterdikten sonra Trabzonspor’un (da) bir oyuncusuna ayrıca yer vermesine gerek dahi yoktu. Trabzonlular zaten
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AK Parti lideri şapkasıyla büyük kongrenin Mart sonuna dek yapılmasını istedi bir kere. İl kongrelerinde salonlara binlerce kişiyi üst üste toplayıp kovit jeneratörü gibi çalışmak pahasına olması, bu arada hastalığın yeniden artmaya başlaması fark etmiyor. Kendi koyduğu kovit yasakları Erdoğan’a ve AK Partililere işlemiyor. Bir tek Erdoğan ve AK Partililere her şey
Türkiye-İsrail ilişkilerinin yakın geçmişine baktığımızda, iki ülke arasında, tarafların ilişkileri iyi yönetememesinden kaynaklanan gereksiz bir dizi gerginliğin yaşandığını görüyoruz.İki ülke ilişkileri, 30 Ocak 2009 tarihinde, zamanın İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres ile dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan arasında yaşanan “one minute” tartışmasından sonra hızla zemin kaybetmeye başladı.O tarihlerde, İsrail’de, Türkiye Cumhuriyeti’nin Büyükelçisi olarak görev yapmaktaydım
Diplomasiyi ulusal çıkarların barışçıl araçlarla gözetilmesi olarak tanımlar, uluslararası ilişkiler disiplininde klasik realizmin kurucusu, Hans J. Morgenthau. Dışişleri, dış politikanın şekillendirildiği beyin-komuta merkezi ise diplomatik temsilciler de onun gözleri, kulakları ve ağzı; hatta parmak uçlarıdır. Ülkelerini yabancı topraklarda temsil etmekle görevlendirilen diplomatlar, dış politikanın sahada icra edilmesini sağlarken devletler arası ilişkileri özenle dokur, aşınan bağları
AK Parti cephesinde hafta sonu ilginç gelişmeler vardı. CHP’nin açtığı “Damat nerede? 128 milyara ne oldu?” kampanyası AK Parti’yi Berat Albayrak’ı dört koldan savunmak zorunda bıraktı. Albayrak, görevdeyken de halkın en sevdiği siyasetçiler arasında değildi. Dolayısıyla şimdi Albayrak güzellemelerine baş vurulmasının AK Parti’ye ne kazandıracağı belli değil. Ama Beştepe’den Kabineye, oradan TBMM Grubu ve Parti
Yanlış olan uzaya çıkma, aya gitme hedefi değil.Yanlış olan halkı, bu gerekli hedefi kısa sürede siyaset malzemesine dönüştürecek gerçekçi olmayan hayallere boğmak. “Hangi bütçeyle?” sorusunun dışında tartışmak istiyorum. Türkiye Uzay Ajansı (TUA) 2019’da kuruldu. Çok geç kalınmıştı, ama kuruldu, yanlış olan o değil. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Millî Uzay Programı hedefleri arasında 2023’de uzaya Türk
17-18 Şubat 2021’de yapılan NATO Savunma Bakanları toplantısının ana gündem maddelerinden biri Irak’taki NATO mevcudiyetinin geleceğiydi. Savunma bakanları halen 500 askeri personelden oluşan NATO varlığını yaklaşık 4000 personele yükseltme kararı aldı. NATO’nun “Irak macerası” 1990 Ağustos ayında Saddam Hüseyin’in Kuveyt’i işgali üzerine başladı. İşgal ertesinde zamanın ABD Başkanı George H. W. Bush çok geniş çaplı
Rusya’dan S-400 füzesi alınmasına misilleme olarak ABD, Türkiye’yi ortak üreticisi olduğu F-35 savaş uçağı programından çıkarmış, şu ana dek üretim hattından çıkan 8 uçağına da el koymuştu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile liderden-lidere ilişkiler kurup “dostum” diyen Donald Trump, bununla da yetinmemiş, giderayak Savunma Sanayii Başkanlığına (SSB) ek yaptırımlar uygulamıştı. Erdoğan bunun üzerine Rusya’da Su-57 uçağı
NATO Savunma Bakanlarının 17-18 Şubat toplantısı Türkiye’nin Batı ile ilişkileri bakımından önem taşıyordu. Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füzeleri satın almasına misilleme olarak ABD’nin Türkiye’yi -ortağı olduğu- F-35 savaş uçağı programından çıkarıp uçaklarına el koyması NATO’nun ortak savunma sorunuydu. Bu toplantıysa ABD’de Joe Biden’ın iktidara gelmesi ardından yapılan ilk NATO toplantısıydı. Bu toplantıda ABD ile Türkiye arasında