Normal koşullarda Meclis’in 1 Temmuz’da tatile girmesi gerekiyordu. Ancak TBMM idari kadrolarının seçim ve isimlendirilmesinin tamamlanması ardından alınan kararla, çalışmasına devam edecek. Gerçi siyasette hareketlilik sadece Meclis’in açık kalmasına bağlı değil ama Meclis’in açık kalması partiler arası kurulabilecek yeni saflaşmalardan yeni parti, gruplarının kurulma ihtimaline dek iç gelişmeleri gündemde tutuyor. Bir de İsveç meselesi var.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç’in başkenti Stockholm’de düzenlenen Kuran yakma eylemine sert tepki göstererek, Temmuz ayında düzenlenecek kritik Vilnius Zirvesi öncesinde Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğinin kabulünün mümkün olmadığının işaretini verdi. 29 Haziran’da Kurban Bayramı vesilesiyle bir video yayımlayan Cumhurbaşkanı, mesajında, “Bu cürmü işleyenler kadar fikir özgürlüğü kılıfı altında izin verenler, bu alçaklığa göz yumanlar emellerine
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 2002’den bu yana süren iktidarının belki de en dezavantajlı döneminde yeniden seçilmesi Türk siyasetinde artık kurucusu olduğu AK Partiden de bağımsız bir “Erdoğancılık” olgusunun adını koymamız gereğini ortaya koyuyor. Tıpkı kurucusu olduğu Anavatan Partisinden bağımsız bir Özalcılık tanımı, Önce CHP sonra kurucusu olduğu DSP’den bağımsız bir Ecevitçilik olgusu gibi AK Partiden bağımsız
Yunanistan’da 25 Haziran Pazar günü yapılan ikinci tur seçimlerle iki aydır devam eden seçim maratonu sona erdi. Sonuç sürpriz olmadı. Tahminlerde öngörüldüğü üzere, Kriyakos Miçotakis Liderliğindeki Yeni Demokrasi Partisi oyların yüzde 40,3’nü alarak çıkardığı 158 milletvekili ile tek başına hükümeti kurabilecek çoğunluğu elde etti. 300 üyeli Yunan parlamentosunda 155-160 arası milletvekilline sahip olmak iktidar partisi
Aslına bakarsanız bugün yazımda bu Bayram günü haksız yere hapiste tutulduğuna inandığım kişileri hatırlatacaktım. Kimilerini şahsen tanıyorum; Osman Kavala’yı, Selahattin Demirtaş’ı, Hakan Altınay’ı, Gültan Kışanak’ı. Her birini şahsen tanımam da gerekmiyor; siyaseten ibret olsun diye hapiste tutulduğuna inandığım Gezi Davası tutukluları örneğin. Aralarından Can Atalay 14 Mayıs’ta milletvekili seçildi ama bırakılmıyor. Onlara bu Bayram gününde
Muhalefet seçim yenilgisiyle aldığı darbenin ardından ikinci bir darbeyi bu kez kendine vuruyor. Muhalefette seçim öncesi iktidara yönelen öfke, yaşanan mağlubiyet sonrası kendine yönelmiş durumda. Hemen hemen her gün muhalefet partilerinin birbirleri hatta kendi partileri içindeki isimlerle ilgili yıkıcı sözler sarf etmesini, ayrılık kararları almasını izliyor, okuyoruz. Seçmenler de farklı durumda değil. Belki de sağlıklı
24-25 Haziran’da Ankara’da yapılan İYİ Parti (İYİP) Kurultayı Meral Akşener’in sert çıkışları nedeniyle tartışılmaya devam ediyor. Yapılacağı 28 Mart seçim yenilgisi öncesinde ilan edilen İYİP Kurultayı üzerine yapılan eleştiri ve yorumlar şu üç başlık altında toplanabilir. CHP ile gemileri yaktı mı? İYİP ve lideri Akşener’in CHP ve lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile gemileri yaktığı yorumu daha
Nikola Makyavelli (Niccolò di Bernardo dei Machiavelli 3 Mayıs 1469 – 21 Haziran 1527) Rönesans çağının ünlü bir devlet adamı, askerî stratejist, şair ve oyun yazarıydı. Floransalı düşünür en ünlü eseri Prens’te, politik yazın tarihinde ilk kez iktidarın alınışı ve korunması gibi bir sorunu dinsel ya da ahlaki kaygıları dikkate almaksızın kendi başına bir amaç
Güvenlik kaynakları, 25 Haziran’da Suriye’nin Münbiç bölgesinde Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından yürütülen operasyonda, PKK’nin Suriye kolu PYD ve YPG üyesi 11 militanın “etkisiz hale getirildiğini” aktardı. Bu deyim güvenlik kaynaklarınca genel olarak “öldürüldü” yerine kullanılıyor. Aynı güvenlik kaynakları Münbiç’teki operasyonda Türkiye’ye yönelik roket ve havan topu atışlarının kaynak yerleşkesinin
Wagner ayaklanması Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’i devirmediyse de koltuğunu sarstı, güç çarpanını azalttı; argo deyimle “karizmasını çizdi”. Putin’in artık Ukrayna savaşı nedeniyle üzerindeki NATO baskısı karşısında içeride tam desteğe sahip olduğunu söylemi eskisi kadar inandırıcı bulunmayacaktır. Vatana ihanetten yargılanmayacağı anlaşmasıyla şimdilik Belarus’a gittiği bildirilen ayaklanma lideri Yevgeni Prigojin’in Moskova’ya ilerlemeyi durdurmasıyla rahat nefes alanlar arasında