Gazeteci-Yazar
Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı “bekleyen şahsi tehlikeler” olduğunu öne sürdü. “Devlet içinde kendisini devletten güçlü zannedenler” olduğunu söyleyen Davutoğlu, Erdoğan’ın karşısında bir “rövanşizm”, yani “intikamcılık” tehlikesi bulunduğunu iddia etti. Davutoğlu siyaset gündemini sarsan bu iddiaları T24’te gazeteci Murat Sabuncu’ya verdiği -ve ağırlığı Suriye ve sığınmacılar olan ayrıntılı söyleşisinde ortaya attı. “Çok
75’inci yıldönümünde Vaşington’da yapılan NATO Zirvesi 10 Temmuz’da yayınlanan 38 maddelik bildiriyle sonuçlandı; 6 maddelik bir de “Ukrayna’ya uzun-vadeli güvenlik yardımı” eki var. Rusya’nın öncesinde “dikkatle izleyeceğini” açıkladığı zirve bildirgesinde Rusya bir numaralı tehdit olarak gösterildi. Ukrayna’ya dayanışmanın ayrı bir oturum olarak ele alındığı ve önümüzdeki yıl 40 milyar dolar ederinde maddi ve askeri yardım
CHP lideri Özgür Özel’in 9 Temmuz’da TBMM Grubuna hitabında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a ekonomi odaklı muhalefet çıtasını yükseltti. Hem “Ya geçim ya seçim” sloganıyla söylemde hem de Saat 21.00’de ışıkları söndürüp yakma çağrısıyla eylemde. Eylem olabilecek en pasif eylem çeşidi ama çağrışımları var. 1997’de Necmettin Erbakan-Tansu Çiller RefahYol koalisyonunun 3 Kasım 1996 Susurluk Kazasıyla ortaya saçılan
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan NATO’nun Rusya’nın Ukrayna’ya savaşında “taraf haline getirilmemesi” gerektiğini söyledi. Erdoğan bu açıklamayı NATO’nun 75’inci yıldönümünde düzenlenen 9-11 Temmuz Washington Zirvesine hareketinden önceki basın toplantısında yaptı. Bu tam da NATO’nun Ukrayna’yla dayanışma konusunu ayrı bir oturum olarak ele alacağı Zirve öncesinde Rusya’yla doğrudan mücadele eğilimlerine karşı peşinen veto işaretiydi. Basın toplantısı öncesinde Erdoğan’a
Özgür Özel CHP’yi dış politikada önce çıkarması hem Türkiye’ye dışarıda ayrı bir görünüm vermeye hem de AK Partide yankı bulmaya başladı. Bunun ilk örneğini Özel’in Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a diyalog çağrısında bulunması ve Erdoğan’ın kapıyı açmasıyla başlayan ilk görüşmede, 2 Mayıs’ta görülmüştü. Özel, Erdoğan’a dış politikada kendilerine de bilgi verilirse CHP’nin de Türkiye’nin çıkarına gördüğü konularda
Gümüş rengi BMW 2 Temmuz Salı günü saat 15.30 sularında, müreffeh Yafur semtini şehir merkezine bağlayan karayolunda seyrederken bir anda önüne çıkan zırhlı araçla çarpıştı. Zırhlı araç tarafından bir süre yolda sürüklenen araç kenar bariyerlerde durabildi. Suriye resmi haber ajansı SANA ertesi gün, 3 Temmuz’da araçta ağır yaralanıp El Şâmi hastanesinde yoğun bakıma alınan kişinin
Bu başlığa bir Erdoğan daha eklemek lazım ama o iç siyasetle ilgili: AK Parti MHP’den vaz geçebilir mi? Yine de verilecek yanıtlar çok farklı değil. Şu fani dünyada hiç kimse ve hiçbir güç vaz geçilmez değildir. ABD, PKK’dan; Putin, Esad’dan; Erdoğan, ÖSO’dan ve AK Parti MHP’den vaz geçebilir, ama günü gelip kullanım değerinin miadı dolduğunda.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 3-4 Temmuz’da Kazakistan’ın başkenti Astana’daki Şangay Grubu toplantılarında Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ile yapacağı görüşme öncesi Ankara’daki iki gelişmeden söz etmemiz gerekiyor. İlki, Erdoğan’ın 2 Temmuz’daki Kabine toplantısı ardından Suriye konusunda söyledikleridir. İkincisi de Dışişleri Bakanlığının 3 Temmuz sabah saatlerinde, Putin görüşmesine saatler kala Türkiye’nin Suriye politikası hakkında yaptığı, asabiyet tonu öne
Aslında yeni bir Suriye faslını açma zamanı geldi de geçiyor demek lazım. Türkiye’nin 2011’de iç savaşın patlamasından beri izlediği Suriye siyaseti artık sürdürülemiyor; bütün alametler belirdi. Başka türlü Kayseri’deki bir cinsel taciz olayının birkaç saat içinde Suriye’de Türkiye kontrolü altındaki bölgede, yıllardır Türkiye’den siyasi, mali ve askeri yardım alan muhalif gruplarca Türkiye karşıtı eylemlere dönüşmesi
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu haritanın üzerine bölgedeki sıcak siyasi gelişmelerin, Irak ve Türkiye arasındaki Kalkınma Yolu Projesinin küresel ticaret bakımından da şansını nasıl arttıracağını anlatıyor. Kalkınma Yolu Projesi Irak’ın Basra Körfezindeki, Fav Limanını demiryolu ve kara yolu ile Türkiye’ye, oradan da son durak Londra olmak üzere Avrupa pazarlarına bağlamayı amaçlayan 20 milyar dolarlık