Gazeteci-Yazar
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP’nin 100’üncü kuruluş yıldönümü törenleri öncesinde telefonda konuştuk. “Geçmişin mirasıyla buraya kadar” başlıklı yazınızı okudum” dedi; “Düzeyli eleştiriye her zaman saygım var, gazetecisiniz elbette eleştireceksiniz. Bazı konuları dikkatinize getirmek istedim”. Eleştirilerim konusunda düşüncelerini almak istedim. Yazıda CHP’nin sadece kendisi için değil Türkiye’de çoğulcu demokrasinin, laik ve sosyal hukuk devletinin
Cumhuriyet Halk Partisi’nin 100’üncü yaşında “Geçmişin mirasıyla yeni yüzyıla” sloganını seçmesi dahi aslında çok şey anlatıyor. Akıllara sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin değil, CHP’nin de kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasını yiyerek bugünlere ulaşılabildiğini getiren bir slogan. 100 yıl sonra Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken CHP’nin “geçmişin” mirası üzerine yeni ne koyacağı, nasıl ilerleyeceği sorularını da beraberinde getiriyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan G20 Zirvesine katılmak üzere Hindistan seyahatine başladı. 9-10 Eylül’de yeni Delhi’de yapılacak zirvesinin bu yılki konusu “Tek Dünya, Tek Aile, Tek Gelecek”. Bu yılki G20’ye çerçeve çizen tema Hindu dini kitaplarındaki eski Sanskritçe “Vasudhaiva Kutumbakam” kavramından alınmış. Resmi internet sitesinde şöyle açıklanmış: “Tema, tüm yaşamın (insan, hayvan, bitki ve mikroorganizmalar) değerini ve
Orta Vadeli Ekonomik Program (OVP) Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yeni hükümeti henüz ilk 100 günü doldurmadan 6 Eylül’de açıklandı. Erdoğan tarafından Türkiye’nin 2024-2026 yol haritası olduğu vurgulanan OVP, 2026 sonunda ekonomik büyüklüğü 1,3 trilyon dolara, kişi başına düşen milli gelirin 14, 855 dolara, yükseleceği vaadiyle enflasyonun da -ancak 2026 sonunda yüzde 8,5’e düşeceğini öngörüyor. Yani aşağı
Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim: Muhalefet geçmişle hesaplaşmaktan önüne bakamıyor ve bu gidişle yerel seçimleri iktidarın fazla çaba harcamasına gerek olmadan hediye edecek. 14-28 Mayıs seçimlerinin sarsıntısı CHP’yi kendi içinde suçlamalarla hareket edemez hale, İYİ Parti’yi de yerel seçim siyasetini CHP’ye duyduğu tepkiyle belirlemeye sürükledi. Yine de İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in gazeteci Fatih Altaylı’ya
Açık konuşalım. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Rus karşıtı Vladimir Putin’i 4 Eylül Soçi görüşmesinde tahıl anlaşmasına dönmeye ikna edemeyeceği zaten Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Ukrayna ve Rusya temaslarından belli olmuştu. Diplomatik kaynaklar sorunun Soçi’de çözülmesine mucize gözüyle bakıyorlardı. Çünkü Rusya sorunun kaynağı olarak Türkiye’yi görmüyordu. BM Genel Sekreteri Rusya’nın da Ukrayna gibi tahıl ve gübre ihraç
Tatmin edici bir yanıt alamayacağımı gayet iyi bilerek soruyorum: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu acaba bu danışmanlara ne danışıyordu? CHP’de patlayan danışman skandalından söz ediyorum. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Beştepe’deki danışmanlarını eleştiri konusu yapan CHP’de kimler Genel Başkan Danışmanı olmamış ki? Öyle anlaşılıyor ki en önemli ölçüt AK Parti ya da MHP saflarından, ya da siyasi
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 31 Ağustos 1 Eylül temaslarında sadece Rus karşıtı Sergey Lavrov değil Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ile de görüşmüş olması önemliydi. Birazdan ayrıntısına gireceğim ama Rusya’nın Ukrayna tahıl anlaşmasına dönüşü için henüz somut sonuç alınmadı; nitekim Şoygu anca talepleri karşılanırsa anlaşmaya devam edeceklerini söyledi. Ancak Fidan’ın Moskova temaslarında 4 Eylül’de Soçi’de