Gazeteci-Yazar
ABD Başkanı Donald Trump kendisinden bekleneni yaptı: İsrail-Hamas ateşkesiyle sonuçlanan Gazze Planına 2025 Nobel Barış Ödülü verilmeyince. O zaten dünyaya barış gelsin diye yapmıştı, ödül umurunda değildi. Zaten ödülün verildiği Venezüellalı siyasetçi Maria Corina Machado kendisini aramış, daha önce ilan ettiği gibi ödülü Trump’a adamış, hatta vermek istemiş ama o istememişti. Beyaz Saray sözcüsü ise
Avukat Serdar Öktem 6 Ekim 2025’te İstanbul’un ortasında, Zincirlikuyu Mezarlığı yakınlarında aracına bir başka araçtan Kalaşnikoflarla açılan ateşle öldürüldü. İstanbul Emniyet Müdürlüğünün iki ay önce alt birimlerine Öktem’in Daltonlar çetesinin hedefinde olduğu uyarısı gönderdiği ortaya çıktı. Çünkü Öktem’in, Daltonlara rakip bir başka suç örgütü olan Casperler’in avukatı olduğu iddia ediliyordu. Ama avukatın bir özelliği daha
Cumhurbaşkanı Hukuk Başdanışmanı Mehmet Uçum’un TBMM heyetinin İmralı’ya giderek PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmesinin “müzakere” ya da “devletin teröristin ayağına gitmek” sayılmayacağını yazdığı 6 Ekim günü yıllardır cezaevinde tutulan HDP’nin önceki el genel başkanlarından Figen Yüksekdağ’ın Bianet’te mülakatı yayınlandı. Gazeteci Evrim Kepenek’in sorularını mektupla, Kandıra Cezaevinden yanıtlayan Yüksekdağ, CHP operasyonları Terörsüz Türkiye sürecini olumsuz
CHP lideri Özgür Özel’in hafta sonu Bolu’daki parti kampı ardından gazetecilerle sohbetinde dört mesaj öne çıkıyor. CHP yönetimi Ekrem İmamoğlu’nun önümüzdeki seçimlerde Cumhurbaşkanı adayı yapılmayacağı ihtimali üzerine çalışmaya başlamış görünüyor, İmamoğlu’nun adaylığının çok erken ilan edilmesinden ders çıkarmış, aynı hatayı Mansur Yavaş’ta tekrarlamamak için frenli gidiyor, Cumhurbaşkanını halkın seçmesinden dönüş yok diyor ki bir tür
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın içeride ve dışarıda yaptığı görüşmelere ait en resmi duruşlu fotoğraflar yayınlanır Cumhurbaşkanlığı internet sitesinde. Ayakta, yan yana el sıkışmalar, saf tutan pozlar, protokole uygun oturma düzeninde, genellikle ifadesiz çehrelerle verilen “devlet ciddiyeti” mesajı. 1 Ekim akşamı TBMM açılış daveti ve sonrasında Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un “çay sohbetinden” yayınlanan fotoğraflarla bu eğilimin dışına
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Milli Muharip Uçak (MMU) KAAN’ın motor sorunu hakkındaki uyarısı ilginç bir tartışma başlattı. Fidan, KAAN uçağında kullanılan F-110 motorunun Kongre izniyle lisanslama sorunu yüzünden üretimin aksayacağından söz ediyordu. Buna karşın Savunma Sanayi Başkanı (SSB) Haluk Görgün de hiçbir sorunun olmadığını, uçağın ve motorunun üretiminin planlandığı gibi yürütüldüğünü açıkladı. KAAN da tıpkı
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 27 Eylül’de Nev York’ta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çalışmalarını özetlediği basın toplantısında “Milli Muharip Uçak” KAAN konusunda söyledikleri ortalığı da, kafaları da karıştırdı. Daha önce 13 yıl Milli İstihbarat Teşkilatını yönetmiş, ketumluğu ile nam salan Fidan, KAAN üretiminin sıkıntıda olduğunu söylüyor, Türkiye’nin NATO müttefiki ABD’yi CAATSA yaptırımları nedeniyle millete şikâyet ederek,









