Gazeteci-Yazar
Bir dönem CHP Genel Başkanlığı da yapmış olan Altan Öymen, T24’te Cansu Çamlıbel’e “AKP’nin kuruluşundan sonra tek adam sistemi bize de sirayet etti” dedi. Bu hem Deniz Baykal dem de Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelen bir eleştiri. Ama daha çok Kılıçdaroğlu’nun 28 Mayıs seçim yenilgisi ardından istifa çağrılarına direnmesi ve CHP’ye “yeni bir hikâye” gerektiği söylemlerine parti
Dışişleri Bakanlığı son zamanların en kapsamlı personel alım sınavlarından birini açıyor. Türkiye’yi dünyada temsil etmek üzere yeni diplomat ve diplomatik uzmanlar alınacak. Bu sınava Türkiye’nin laik, demokratik, sosyal hukuk devleti olarak aydınlık geleceğine inanan, ona katkıda bulunmak isteyen, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e ve insan hak ve özgürlüklerine saygılı aydın gençlerin katılmasını çok önemsiyorum. Diplomat
“Türkiye ile İngiltere arasında yapılan yasa dışı göçmen anlaşmasından İngiltere açıklama yapmasa haberimiz bile olmayacaktı. Türkiye’yi sığınmacı deposu haline getirdiler. Bakınız hem anlaşmanın hem de bizde kurulacak Mükemmeliyet Merkezi’nin İngiltere tarafından duyurulması son derece vahim ve sorunlu. Para karşılığı Türkiye’nin sığınmacı deposu haline getirilmesi gerçekten de utanç verici.” Bu sözler CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na
İYİ Parti Genel Merkezindeki “Çok beklerler” havasının muhatabı MHP. İYİ Parti’ye göre MHP’nin Meral Akşener’den beklediği ise CHP ile ittifak kapılarını kapadığı açıklaması. Üst düzey bir İYİ Parti yetkilisi “Bizden böyle bir açıklama bekliyorlarsa, çok beklerler” dedi dün telefonda. Birazdan ayrıntılarına geleceğim. Bir diğer “çok beklerler” ifadesi de MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Genel Başkan Yardımcısı
9 Ağustos’taki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı kamuoyuna iki medyatik gelişmeyle yansıdı. Önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a, Milli istihbarat Teşkilatını (MİT) yönettiği 13 yıl için verdiği Üstün Hizmet Madalyası. Sonra da emekli olan Kara Kuvvetleri Komutanı Musa Avsever’in katıldığı bu son MGK toplantısında Erdoğan’a şükranlarını onu kucaklayarak göstermesi. Her iki konuya da
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş 4 Ağustos’ta Yalova Merkez Camii’nde “irat ettiği” Cuma hutbesinde “Cuma namazı konusunda hassas davranmayanların vebal altında” olduğunu öne sürerek şunları söyledi: “Çalışanlarımızın ve öğrenci kardeşlerimizin en önemli farz ibadetlerinden biri olan cuma namazını eda edebilmelerine yardımcı olalım. İş yerlerimizdeki mesai saatlerini, okullarımızdaki ders programlarını cuma namazının vaktine göre düzenleyelim.” Bunlar
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan 7 Ağustos’ta Büyükelçiler Konferansındaki konuşmasında Cumhuriyetin 100’üncü yılına girerken Ankara’nın vizyonunu “Türkiye’yi sistem kurucu aktörlerden biri haline getirmek olarak” duyurdu. Keşke Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün engellemelere karşı ikinci yüzyılına girmesinin önemini biraz daha vurgulasaydı ama ifadesinin daha açık hali şöyle: “Ülkemizin tam bağımsız, gerektiğinde oyun kuran gerektiğinde oyun bozan bir aktör olması
Dünyada siyaset kartları yeniden karılıyor. Nijer darbesi, birazdan geleceğiz, Afrika’nın patladı patlayacak eşiğe geldiğini gösterdi. Türkiye’nin o denklemde yeri bulunuyor. Türkiye Rusya’nın Ukrayna savaşında da ön cephede; ABD sonunda tahıl anlaşmasının anca Erdoğan-Putin kanalıyla bağlanabileceğini söyledi. Çin hem Afrika hem Orta Doğu denkleminde. AB konusu yine geldi Kıbrıs’a dayandı. Mevcut dengeler hızla değişirken ortaya çıkan
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek 4 Ağustos günü İstanbul’da Batı dünyasının bazı önemli yatırımcılarıyla bir araya geldi. Toplantıyı düzenleyen dünyanın önemli yatırım bankalarından JP Morgan Chase oldu; Reuters haber ajansına göre 40’tan fazla uluslararası yatırımcı şirket katıldı. Toplantıya Şimşek’in yanı sıra merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın da katılacağı ve bir surum yapacağı önceden