Gazeteci-Yazar
Öncelikle şunu söylemek lazım: AK Parti ile MHP arasında son haftalarda su yüzüne çıkan gerilim “Cumhur İttifakında çatlak” denecek boyutta değil. İki parti çıkar birliği bağıyla bağlı; bugüne dek daha ağır badireleri atlattılar. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin 2002 yılında Bülent Ecevit’e çektiği rest gibi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “Haydi seçime” resti çekmesi çok zor. Öte yandan
CHP’nin zor Eylül’ü başlığı yanıltıcı olabilir; çünkü CHP zaten 2025 başından bu yana zor sınamalarla karşı karşıya. Bir yandan Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta gözaltına alınması ve peşi sıra gelen CHP’li belediye başkanları soruşturmaları gibi CHP-dışı etkenler, diğer yandan Kurultay iptali davası gibi CHP-içi etkenler CHP’de Özgür Özel yönetimini çok cephede aynı anda mücadeleye zorlandı. Özel
Spor yorum programının uzun yıllardır demirbaşlarından, emekli futbol hakemi Ahmet Çakar’ın “kovuldum” diyerek “patrona hakkını helal etmemesi” yayınına sosyal medyada gözüm takılmasaydı böyle iz sürmeyecektim. Çakar’ın “btv YouTube” kanalından, kendi deyişiyle “kanal sahibinin isteği üzerine 22 Ağustos itibarıyla ayrılmasını okuyunca ilgimi çekti? Acaba Çakar hangi patronun gözden çıkardığı çalışanının “hakkını helal etmemesiyle” ilgilenebilirdi? Yani patronajı
Seçmeni kazanamıyorsan, seçileni kazan. Ya da Seçmenin oyunu alamamışsan, o seçmenin başka partiden oyunu almış olanı ister teşvik ister tehdit ya da iknayla transfer et. Ya da medya kampanyalarıyla soruşturmalara, tutuklamalara zemin hazırlanmasını sağla, yerine kayyım ata; yani saf dışı bırak. AK Parti’nin 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden bu yana izlediği siyaset tarzı bu. Bu
Önce şunu söylemek gerekiyor: Terörsüz Türkiye söylemiyle TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Türkiye Komisyonu hiçbir sonuç elde edemese dahi Türkiye’nin siyasi hafızasına önemli bir kayıt bırakacak. Yalnızca son iki toplantıda Meclis kayıtlarına geçen ifadeler dahi tek başına değerli. Bir gazinin, PKK saldırısında yitirdiği gözünün yerine takılan takma gözü ifadesi sırasında çıkarıp çırılçıplak bir gerçeği
Yüksek Askeri Şura’nın (YAŞ) 5 Ağustos toplantısında alınan kararlar arasında en çarpıcı olan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak’ın beklenmedik şekilde emekliye ayrılmasıydı. Yaş haddi dolmamıştı. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in özel tercihi olmasa da 2023’te Genelkurmay Başkanlığına getirilmesi kimseye sürpriz olmamıştı. Başarılı bir subaydı. Türk Silahlı Kuvvetlerinin yazılı olmayan kurallarından “Altın Yol”dan geliyordu. Yani kariyeri
Doğrusu 18 Ağustos 2025 Avrupa diplomasisinin kara günü olarak kayıtlara geçebilir. ABD Başkanı Donald Trump, Avrupalılara çalım atarak 15 Ağustos’ta Alaska’da Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’le buluşmasından üç gün sonra Avrupa liderlerini “Gelin size anlatayım” diyerek ayağına çağırmıştı. Ukrayna’nın konuşulduğu Trump-Putin zirvesine istememişti Putin Zelenski’yi. Davet aslında önce sadece Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski’ye yapılmıştı, ama Trump
ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ile 15 Ağustos’ta Alaska’nın Anchorage şehrindeki Elmendorf–Richardson askeri üssünde yaptıkları üç saatlik konuşma bir bakıma İkinci Dünya Savaşının bitiminde 1945’teki Yalta Konferansıyla benzerlikler taşıyordu. Seksen yıl önceki konferansta ABD, Sovyetler Birliği ve İngiltere, Avrupa’dan taşmaya başlayan Alman Nazizmi ve Pasifikte Japon militarizmine karşı işbirliği yapmayı kararlaştırmışlar ve
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun CHP’den AK Parti’ye geçişi, sıradan bir siyasetçi transferinden çok bir siyasi ilticaya benziyor. Çerçioğlu AK Parti’ye geçip kendisini şimdilik kurtarmış görünüyor ama CHP’li belediyelere yönelik İmamoğlu soruşturmaları devam ediyor. Son olarak Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ve onunla birlikte 44 kişi gözaltına alındı. Bu 9’uncu gözaltı dalgası olmuş. CHP









