Ankara içişleri Siyaset Kulisleri Haber Yorumlar: Ankara’nın siyaset kulislerinden derinlemesine bilgi, analiz ve tahminler veren ancak Ankara’nın ötesinde yerel siyasetin nabzını tutan haber ve yorumlar.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’de Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ve ona bağlı muhalif grupların Şam’ı ele geçirdiğini ve Devlet Başkanı Beşar Esad’ın Şam’ı terk ettiğini duyurması üzerine yaptığı değerlendirmede Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönmesi için çalışma başlattıklarını duyurdu. Doha Forum 2024 kapsamında Katar’da bulunan Dışişleri Bakanı 8 Aralık’ta burada yaptığı basın açıklamasında Suriye’deki gelişmeleri değerlendirdi.
Beşar Esad’ın devrildiği saatlerde birçok Suriyeli tanıdığımla konuştum, aralarında tarafsız veya muhaliflere yakınlık duymayanlar da var, hiçbiri uyumamış gece boyu. Birçoğu artık ömürlerinde Suriye’ye gidemeyeceklerini düşünüyordu, şimdi o ümit doğdu. Evlerine dönebilecekler. Hepsi, belli kaygılar taşımakla birlikte, heyecanlılar, mutlular. Yeniden doğmuş gibiler. Rusya ve İran’ın desteğiyle koltuğunu koruyan Esad, savaşı kazandığı zannıyla, Kasyun’daki sarayında refah
Uluslararası Af Örgütü, İsrail’in Gazze’ye saldırılarının soykırım teşkil ettiği sonucuna varan 300 sayfalık detaylı bir rapor yayınladı. 212 tanık ifadesi, 102 üst düzey İsrail yetkilisinin açıklaması ve 15 hava saldırısını detaylı inceleyen yaklaşık 300 sayfalık rapor, 7 Ekim 2023’te Hamas’ın saldırısı ile başlayan ve 2024 yılı boyunca devam eden askeri saldırıların “soykırım” olduğunu belirtiyor. Hollanda’nın
Suriye’de silahlı muhalif güçler, başkent Şam’a girdiklerini, Baas Partisi rejiminin devrildiğini ve Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın 7 Aralık itibarıyla kaçtığını ilan etti. Reuters haber ajansı, Esad’ın ülkeyi, “bilinmeyen bir yöne” doğru terk ettiğini bildirdi. Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) önderliğindeki muhalif güçlerin rejimi devirdiği açıklamasından kısa süre önce bir açıklama yapan Başbakan Muhammed Gazi El Celali,
Şam’ın çöktüğünü Tahran da anladı, Ankara anlayamıyor. İktidarıyla, muhalefetiyle, okumuş yazmışıyla anlayamıyor. Yıllardır Beşar Esad ve Baas rejiminin Suriye topraklarının pek az bir kısmında, o da Rusya ve İran desteğiyle sözünün geçtiğini göremeden “Esad’la anlaşırsak sorun çözülür” yanılsamasıyla siyaset yapanlar, şimdi geçmişe yakınmakla meşgul. 2016’ya kadar Esad rejimini devirmek için uğraşıp sonra dikkatini Suriye’de ABD
Beşar Esad 2011’de başlayan Suriye krizinin başından bu yana en zor günlerini yaşıyor. Ağırlıklı olarak Heyet Tahrir el-Şam’ın (HTŞ) yer aldığı cephede Esad karşıtları Halep ve Hama’yı ele geçirdiler, Humus’a doğru ilerliyorlar. Kuzey’deki cephede Suriye Milli Ordusu (SMO) Tel Rıfat’ı aldı ve şimdi, SMO’nun YPG’yi oradan da sürmek için Münbiç etrafında yığınak yapmaya başladığı söyleniyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’de Heyet Tahrir Şam (HTŞ) güçlerininin Hama’yı ele geçirmesi ve Humus’a doğru ilerlemesinin ardından yaptığı açıklamada “temennimiz muhaliflerin yürüyüşü devam etsin” dedi. Erdoğan’ın açıklamasının hemen öncesinde CNN International HTŞ lideri Ebu Muhammed El Colani’yi yayına aldı; kendi ismiyle konuşan Colani “amacımız Beşar Esad’ı devirmek” dedi. 6 Aralık’ta Cuma Namazı çıkışında gazetecilerin
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, 26 Kasım’da TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda bakanlığının 2025 yılı bütçesini savunurken Türkiye’nin silahlanma programına dair önemli açıklamalarda bulunmuştu. Buna göre, Türkiye’yi Rusya’dan S-400 füzeleri aldığı için F35 uçakları programından çıkaran ABD son gelişmelere göre fikir değiştirmiş, S-400’lere rağmen F35’e dönüş için kapıyı aralamış, Türkiye de 40 F35 alımı için
Suriye’de Heyet Tahrir Şam’ın (HTŞ) desteklediği silahlı grupların Halep’in ardından Suriye’nin stratejik kenti Hama’ya ilerlemesi ve kent merkezinin büyük bölümünü kontrol altına almasının ardından toplanan Milli Güvenlik Kurulu (MGK), Şam yönetimine uzlaşı çağrısı yaptı. 5 Aralık’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan ve 3,5 saat süren MGK toplantısı sonrası yayımlanan bildiride şu ifadelere yer verildi:
Önceden söyleyeyim: “Batı kendini batırırken Çin Batının ekonomi-politik putlarını kırıyor” demek, ne Komünist Parti yönetimindeki Çin’e övgü, ne kendi değerlerini batırmakta olan Batının halinden memnuniyet duymak anlamına geliyor. Bu yazı daha çok 21’inci yüzyılın ilk çeyreğini bitirirken geldiğimiz ve aşmak üzere olduğumuz eşiğin fotoğrafını çekme gayretidir. Batı kendi kurallarını çiğnerken Son örnekten başlayalım. Fransa’da Michel