AK Parti’nin 10 Eylül’deki Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında “Bürokratik oligarşi” sorununun önemli yer tuttuğunu Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu’nun bugünkü kulis yazısından öğrendik. Buna göre, AK Partinin seçilmiş örgüt yöneticilerinin, bizzat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından atanmış yerel yöneticilerden “yakınmaları öyle hâl almış ki” sorun Erdoğan’ın başkanlık ettiği, bakan ve milletvekillerinin da hazır bulunduğu toplantıda
10 Kasım 2021’de sosyal mecra Twitter’da en çok alıntı yapılan etiket #KemalizmdenCocuğunuKoru oldu. Bu slogan başta ürkütücü geliyor, ama katılıyorum! Ancak, Kemalizm değil bilinçsiz Kemalizmden koruyalım çocuğumuzu. Hatta yalnızca çocuğumuzu değil, kendimizi de koruyalım bilinçsiz Kemalizmden. Ben asker bir babanın evinde geçirdim çocukluğumu. Babam benim bir Atatürk hayranı olmam için uğraşmadı. Ben, kitap okuyarak, okuduğumu
Emekli MİT yöneticisi Mehmet Eymür, T24’te Gökçer Tahincioğlu’na devletin derinliklerinde neler olduğunu anlatırken işkencenin sistematik bir sorgu yöntemi olarak kullanıldığını, kendisinin de işkence yapmış olduğunu söyledi. Bu aslında herkes tarafından bilinen acı gerçek. Ama Türkiye’de de dünyada da devlet görevlilere ara sıra çıkıp böyle samimi itirafta bulunca bu gerçekle bir daha yüzleşiyoruz. Türkiye İnsan Hakları
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan geçtiğimiz hafta sembolik önemi kadar fiili önemi de bulunan bir dizi askeri-siyasi adım attı. Kurtuluş Savaşına atfen “Zafer Haftası” olarak bilinen haftayı kendi programına uyarlayarak aslında içeriden çok dışarıya, özellikle ABD, Avrupa Birliği ve Rusya’ya mesaj verdi. Ancak bu programın asıl önemi, Erdoğan’ın Türk Silahlı Kuvvetlerini yeniden yapılandırma siyasetinin parçası olmasıydı. Erdoğan’ın
Yıl 1998 idi. Sheraton Otelinde Amerikan istihbaratı CIA’nın önceki başkanlarından Stansfield Turner ile konuşuyorduk. Az ileride kuşbakışı Ankara’yı seyreden eşi Eli sabırsızlanıyordu; Kale’ye gidecek, Anadolu Medeniyetleri Müzesini gezeceklerdi. Emeklilik günlerinde turistik amaçlı bir seyahat gibi duruyordu; şehirde olduklarını öğrenince ABD Büyükelçiliği üzerinden zorlukla sağlamıştım bu kısa görüşmeyi.Kore ve Vietnam savaşlarında da görev yapmış Emekli Oramiral
Bu fotoğraf 2 Şubat 1983’de ABD Başkanlık Sarayında, Beyaz Saray’da çekilmiş. Başkan Ronald Reagan, o zamanki deyimleriyle “Afgan özgürlük savaşçılarını” ağırlıyor. Gündem, Sovyet işgaline karşı birlikte mücadele. Kötülüğün sıfır noktası olarak belki Sovyetler Birliğinin 1979’da Afganistan’ı işgali de alınabilir. Ama Sovyet işgali, birincisi Afganistan küresel bir sorun haline getirmeyebilirdi ama ikincisi, Sovyetlerin kendi sonunu getirdi.
Önce gazete ve televizyon yöneten, gazetelerde köşe ekranlarda program tutan bazılarımızdan söz edeceğim. Onlar ki Hazine ve Maliye Bakanının istifa edişini haber vermeye, sonrasında bir satır yorum yapmaya korktular. Selçuk Özdağ’a, Orhan Uğuroğlu’na yapılan saldırı karşısında, Hürriyet’ten tazminatsız atılan basın emekçilerinin trajedisi, Olay TV’nin baskılara bir ay dayanamayan yayın hayatı karşısında üç maymunu oynadılar. Şimdi
ABD Başkanlık yarışına artık saatler var. Son anketlere göre Demokrat Parti adayı Joe Biden, Cumhuriyetçi Başkan Donald Trump’ın önünde görünüyor. Bu 3 Kasım’daki seçimi kazanıp başkan olacağı anlamına gelmese de şansı yükseliyor; seçildiğinde en yaşlı ABD Başkanı olacak, 20 Kasım’da 78 yaşına basacak. Ama bundan 40 yıl önce de Biden siyasetteydi ve 40 yıl önce
Umarım yakında yayınlanacak “Darbeler Kitabı” hazırlığım bitmek üzere. (*) Sadece Türkiye’deki darbe ve darbe girişimlerini değil, bizi ilgilendiren coğrafyadaki darbe girişimleri ve darbeleri çalışıyorum epeydir. Ve birbirleriyle ilişkilerini, ortak noktalarını, ayrılan noktalarını… Türkiye’deki darbe girişimi ve darbelerin -15 Temmuz 2016- hariç nasıl olduğu ayrıntılarıyla yazıldı; ben ne olduğu, neden olduğu ve ne tür sonuçlar doğurduğu
Bulgaristan Türkü aile Plevne’den Bursa’nın Gemlik ilçesinin Umurbey köyüne göçmüştü. Mahmut Celal (Bayar) 1883’te burada doğdu, Bursa’da okudu, 1905’te açılan sınavı kazanarak çalışmakta olduğu Ziraat Bankasından Deutsche Bank’a geçti. 1907’de İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin (İTC) gizli kollarından olan “Küme” örgütüne girdi. 1908 Meşrutiyet ilanı ardından, Anadolu’da resmen örgütlenmek üzere Selanik’ten gelen İTC’nin kurucu Kâtibi Umumisi
- 1
- 2