Dün akşamüzeri havuz medyasında bir sevinç dalgası yayıldı. Hayır, enflasyon düşmemişti. Türk lirasının değer kazanmaya başlamamış, elektrik ve doğal gaz zamları biraz olsun düşürülmemişti. Bir Lübnan gazetesi, Suudi kaynaklara dayanarak Kral Salman’ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı Bayram Namazını birlikte Mekke’de kılmaya davet ettiği için heyecanlanmışlardı.Ekonomik krizden gayet kötü etkilendiği halde Erdoğan’ın her yaptığını savunup bir keramet
Yıl 1998 idi. Sheraton Otelinde Amerikan istihbaratı CIA’nın önceki başkanlarından Stansfield Turner ile konuşuyorduk. Az ileride kuşbakışı Ankara’yı seyreden eşi Eli sabırsızlanıyordu; Kale’ye gidecek, Anadolu Medeniyetleri Müzesini gezeceklerdi. Emeklilik günlerinde turistik amaçlı bir seyahat gibi duruyordu; şehirde olduklarını öğrenince ABD Büyükelçiliği üzerinden zorlukla sağlamıştım bu kısa görüşmeyi.Kore ve Vietnam savaşlarında da görev yapmış Emekli Oramiral
Bu fotoğraf 2 Şubat 1983’de ABD Başkanlık Sarayında, Beyaz Saray’da çekilmiş. Başkan Ronald Reagan, o zamanki deyimleriyle “Afgan özgürlük savaşçılarını” ağırlıyor. Gündem, Sovyet işgaline karşı birlikte mücadele. Kötülüğün sıfır noktası olarak belki Sovyetler Birliğinin 1979’da Afganistan’ı işgali de alınabilir. Ama Sovyet işgali, birincisi Afganistan küresel bir sorun haline getirmeyebilirdi ama ikincisi, Sovyetlerin kendi sonunu getirdi.
Haftalardır Türkiye’nin gündeminde Sedat Peker’in milyonlarca kişi tarafından izlenen videoları ve sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalar var. Peker çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve yönetmekten yargılanıp hüküm giymiş biri. Cezasının Yargıtay’ca onanmasıyla 4.5 yıl hapis yatmış, 2014’te tahliye edilmişti. Suç örgütü lideri Peker’in cezaevinden çıktıktan sonra iktidarı neden desteklediği, hatta bu uğurda binlerce kişinin katıldığı
1959 yılının Kasım ayının son haftasında Ankara hareketli günlerden geçiyordu. Aralık ayı başında ilk defa bir Amerikan başkanı Türkiye’yi ziyaret edeceği için, Eisenhower’ın gelişi öncesinde hariciye teşkilatı hazırlık telaşı içindeydi. 28 Kasım akşamı Hariciye köşkünün kapısından giren geniş diplomatik heyet ise Batılı ülkelerinin Ankara’daki elçiliklerini adeta şoka uğrattı. Yıllar sonra Sovyet Büyükelçisi Nikita Rijov beraberindeki
Yeni ABD yönetiminde yer alacak kişilerin Türkiye-ABD ilişkileri açısından isim isim tahlili, Türk dış politikasında halihazırdaki en sorunlu alanın ABD ile ilişkiler olması bakımından önemli. O alanda da en önemli sorun S-400 krizi. ABD, Rusya’dan alınan füzeler nedeniyle Türkiye’ye yaptırımlar uyguluyor. Önce Türkiye’nin de üreticilerinden olduğu F-35 programından dışlanması ve şimdiye dek -parası da ödenen-
ABD’nin Ankara Büyükelçiliği 23 Ekim’de temsilciliklerini vize işlemlerine kapattı, bunu da yazılı bir “Güvenlik Alarmı” ile duyurdu.Bu pek sık ve alışık olunan bir gelişme değil. Çünkü oldukça ayrıntılı. Duyuruda “Türkiye’deki ABD misyonu İstanbul’daki ABD vatandaşları ve diğer yabancıların yanı sıra, İstanbul’daki ABD Başkonsolosluğu dahil Türkiye’deki muhtemel diğer yerlere yönelik muhtemel terör saldırıları ve insan kaçırmalar