Türkiye, Mustafa Kemal Atatürk’ün 29 Ekim 1923’te Cumhuriyeti ilanıyla açtığı tarihi sayfada 101 yılı geride bıraktı. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun. Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri bugün ne yazık ki birden fazla siyasi aktörce hedef alınan Anayasanın ilk üç maddesi ve onların değiştirilemeyeceğini öngören dördüncü madde kilidiyle korunmaya çalışılmaktadır. Bu Cumhuriyet Bayramında Anayasa’nın ilk üç maddesini hatırlamakta yarar
Başta adalet ve diğer değerlerimizi ihlal ederek zenginlere haksız menfaat aktardığımız Kur Korumalı Mevduat (KKM) saçmalığından sonra şimdi de sokak köpeklerini katletmeye hazırlanıyoruz. Bir canlıyı öldürmek toplumsal değerlerimize açıkça aykırı. Fakat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan öyle kanaat belirttiği için adetlerini tespit etmeden, kısırlaştırma gibi zaman içine yayılan ve değerlere uygun alternatif çözümleri değerlendirmeden sokak köpeklerini
İş dünyası, enflasyonun altında ezilen kesimlerle birlikte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ömürlerini ona adayacak kadar koşulsuz destekçileri bile ekonominin derin sorunlarından kurtulma umutlarını Mehmet Şimşek ile Hafize Gaye Erkan’a bağlamış durumda. Merkez Bankasının 27 ay aradan sonra faiz artırımına gitmesi ve politika faizini yüzde 8,5’tan yüzde 15’e çıkarmasının bu kesimleri ne kadar memnun ettiği hafta
Türkiye’nin farklı bölgelerinden ve farklı çalışma alanlarından 300’e yakın sivil toplum örgütünün üye olduğu Denge ve Denetleme Ağı’nın (DDA) 2023 seçimleri için hazırladığı “Gözümüz Demokraside” kampanyası ve Türkiye Cumhuriyetinin ikinci yüzyılı vizyonu kapsamında; Aralık-Nisan 2023 tarihleri arasında Türkiye’nin 15 ilinde 400’ü aşkın katılımcıyla düzenlediği Demokrasi Atölyeleri’nin sonuç raporu bir lansmanla açıklandı. DDA, Gözümüz Demokrasi’de çerçevesinde
14 Mayıs seçimleri, Türkiye’nin gelecekte yine kader planına inanan mı, yoksa bilim, akıl ve rasyonalite çizgisinde olan bir iktidarla mı yönetileceğini tayin edecek. Bu seçimlerin kritik önemi tam da bu nedenle stratejik anlam kazanıyor. Stratejik olan, yeni bir yol ayırımının bilincinde olmak, ortak geleceği çağdaşlaşma doğrultusunda hazırlamak, bilim, akıl ve rasyonalite çizgisinde güçlendirmektir. Aydınlanma, örf
Ukrayna krizi, anlaşmazlıklarda silaha başvurulmasına küresel plânda ciddi bir tepki olduğunu gösterdi. Hatta, sıcak çatışmanın tarafı olan ülkelerde dahi halk silah kullanılmasına şiddetli tepki veriyor. Örneğin, Rusya halkının sadece yüzde 12’si Ukrayna’ya yönelik askeri harekâtı destekliyor. Ukrayna’daki Rus askerlerinin silah kullanmaktan çekindikleri söyleniyor. Moskova’da savaş karşıtı yaygın sokak gösterileri devam ediyor. Yani, Rusya halkının büyük
Bir çocuğun intiharı, bir kadının katli, bir göçmenin uğradığı saldırı. Türkiye dün ardı ardına bu haberleri okudu. Tıp öğrencisi Enes Kara, ailesinin zoruyla kaldığı Elazığ’daki cemaat yurdunda intihar etti. Kara’nın ardında bıraktığı video ve mektupla Nur Cemaati’ne bağlı yurtta yaşadığı baskıları, doktorluk mesleğinin geleceğine ilişkin kaygılarını, toplumsal ilişkilere dair umutsuzluklarını gördük. Avukat Dilara Yıldız, defalarca
29 Ekim haftası geldiğinde Siyasete Giriş dersi öğrencilerime “Cumhuriyet nedir?” diye sorarım. Cumhuriyeti tanımlamak sanıldığı kadar kolay değildir.Biraz düşünülür, normaldir. Soyut kavramları tanımlamamız istenince biraz zorlanırız. Sonra genelde şuna benzer bir cevap gelir: “Halkın kendi kendini yönetmesidir.” Bunun üzerine “Peki, demokrasi nedir o zaman?” diye ikinci bir soruyla devam edersek, iş daha zorlaşır. Çünkü ona
Cümlenin uzun hali şöyle: “Büyümenin herkese açık olmadığını hissederse halkta öfke birikiyor”. Sahibi dünyaca tanınan iktisatçı, Prof. Dr. Daron Acemoğlu. Geçen hafta, 13 Ağustos’ta Toplumcu Düşünce Enstitüsü Başkanı Nebil İlseven’in düzenlediği bir seminer öncesinde bir grup gazeteciyle yaptığı sohbette söyledi. Hem Türkiye’de hem dünyada Covid-19 sonrası verimlik, büyüme ve eşitsizlik konuları tartışıldı. Ve büyümenin tek
Doğa boşluk kaldırmaz. Amerika’nın hataları yüzünden bir alternatif arayanlar aradıklarını Rusya ve Çin’de bulmaya başlamış olabilirler. Onlar da avcılar gibi çok da iyi fırsat kolluyorlar. 2008 yılından beri Rusya Federasyonu’nun Güvenlik Konseyi Sekreteri olan Nikolai Patrushev, küresel karışıklık ve güvenlik sorunlarının çözümünün Rusya olduğuna sizi ikna edebilir. Geçen hafta katıldığı Şanghay İşbirliği Örgütü Organizasyonu’nda, “Mevcut
- 1
- 2